EKONOMİST Dergisi’nin yaptığı araştırmada “en zengin 100 kişi” arasında yer almıştı Ali İhsan Kasapoğlu...
Ne zaman?
20 veya 30 yıl önce değil.
Sadece 10 yıl önce.
Ali İhsan Kasapoğlu’nun, Denizli’nin parlak dönemlerinde yarattığı “Denteks” markası, Türkiye’de “parlayan bir yıldız” olmuştu.
Sonra ne oldu?
Sadece 10 yıl sonra, ülkenin tekstil devlerinden Denteks’in de kapısına kilit vuruldu.
39 bin 994 metrekare üzerine kurulu fabrika şimdi boş.
450 işçi ise çoktandır işsiz.
Honaz İcra Müdürlüğü, arazisi, fabrika binası ve içindeki mallarla birlikte 10 milyon 12 bin 750 liraya satışa çıkardı Denteks’i.
Satılır mı peki?
Daha önceki örneklere bakılırsa...
Zor.
* * *
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 2010 yılı bütçesi hakkında konuşurken “Ölürsem kabrime gelme istemem” şarkısını, “Biz Heybeli’de her gece mehtaba çıkardık” havasında terennüm eder gibiydi!
“Biz kendi yağımızla kavrulduk.
Kendi ayaklarımızın üzerinde dimdik durduk.
‘Kaynak, Türkiye’dir’ dedik.
Krize karşı kendi tedbirlerimizi açıkladık.
Reel sektöre destek olduk.
İstihdamı teşvik ettik.
Finans-man kaynaklarını çeşitlendirdik.”
Madem öyle...
Buyurun sahneye.
Güftesi Mehmet Şimşek Efendi’ye...
Bestesi Hacı Recep Tayyip Bey’e ait, beyâti makamındaki “Ekonomik kriz teğet geçti” şarkısını koro halinde Meclis kürsüsünden söyleyenler...
Yürekleri yetiyorsa, aynı konseri bir de 11 Ocak 2010 günü Denteks’in kapısının önünde versinler!
Aman Atilla, yapma...
HERKESİN tercihi kendine ama bir gazetecinin bir siyasi partiye üye olmasını ve hele o partide ciddi ciddi politika yapmasını doğru bulmam.
Hele hele...
O gazeteci, mesleğini temsil eden bir, hatta iki örgütün başındaysa, sözümü daha açık söylemek zorunda kalırım.
Sevgili kardeşim, İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel’in; CHP’deki delege seçimlerine müdahil olması ve yaşanan tartışmalara, itiş kakışa karışması...
Yanlış.
Fazlasıyla yanlış.
Bilirim.
Atilla Sertel politikayı sever.
Her seçim öncesi aday olabilmek için yüreği pır pır eder.
Fakat o da bilmeli ki...
Üstlendiği sorumluluklar ve temsil ettiği makamlar, bırakın delegeliği falan; 10 tane belediye başkanlığından, 11 tane milletvekilliğinden çok daha önemli.
Ne dersin Atilla...
Öyle değil mi?
Tek karelik poz