O çok bilinen, o çok sevilen türkünün hele ki sıra nakaratına geldiğinde; yer gök inlemeye başlar:
“Sallasana sallasana mendilini
Akşam oldu göndersene sevdiğimi...”
Referandum sonuçlandığı andan itibaren...
HSYK’ya adaylık rüyası görenler de sallamaya başladılar hemen:
“İnsan haklarına ve özellikle bağımsız yargı kurallarına aykırı olan terfi sistemini tamamen değiştirmek için mücadele edeceğim.”
“Kesinlikle siyaseti, yargı kurumundan uzak tutacağım.”
“Atamalarda ve diğer önemli konularda birilerinin referans olmasını engellemek için var gücümle mücadele edeceğim.”
* * *
Ne var ki, yukarıda örneklerini sıraladığımız türden vaatleri seslendiren adaylar; büyük ihtimalle avucunu yalar!
Adayın kurnazı hem mendili sallar hem selâmı yollar:
“HSYK bahane, Başbakan şahane...”
Hele şu slogan işi iyice sağlama bağlar:
“Hâkimler sana kul, savcılar köle olsun...”
* * *
HSYK oluşurken, iktidarın 10 üyeyi seçmek için oy kullanacak 11 bin hâkim ve savcıyı “kendi haline” bırakacağını sanan... İktidara biat etmeyenin seçileceğini uman mı var yoksa?
Tamam.
Belki bir tane “nazar boncuğu” koyarlar, tespih tanelerinin arasına.
Hani şu “cambaza bak...” hikâyesinde olduğu gibi.
Maksat akıl karışsın.
Amaç dikkat dağılsın.
Ve sonuçta ve de mutlaka, “HSYK’daki çoğunluk” iktidarın sözünden çıkmasın!
* * *
İşte o zaman, başka bir türküye gelecektir sıra:
“Yar saçların lüle lüle
Yar benziyor beyaz güle
O gül benim hayatımdır
Ölürüm de vermem ele.”
Gelecektir ama sözleri değişecektir isteseniz de, istemeseniz de:
“Yar saçların lüle lüle
Yargı sana güle güle
Bağımsızlık benim hayatımdı
Ölsem bile gelmez ele...”
Yangın
Bekir Coşkun’un açıklamasını okudum.
Yüreğim yandı.
Siz de okuyun...
Bakalım bir yeriniz yanacak mı?
“Fatih Altaylı, beni arayarak işime son verildiğini tebliği etti. Altaylı, editörler ve Habertürk’ün sahibinin işime son verilmemesi konusunda son derece çaba sarf ettiğini biliyorum. Ancak, baskı çok yoğundu, yapılacak birşey yok. İlk bertaraf olan ben oldum. Bir ormanda yangın çıkarsa, o ormanda hiçbir canlı kalmaz, bütün canlılar yanar. Türkiye’de de bir orman yangını var. Bunu hep söyledim. Bu yangın devam ediyor, bu gidişle de ormandaki yangın gibi herkesi yakacak.”
Tamam mı?
Okudunuz mu?
Peki.
Bir yeri yanmayan var mı?
Varsa...
Onlara “YUH” olsun!
Tek karelik yangın!
Özay Şendir
ABD’de yaşama hayali
12 Ocak 2025
Abbas Güçlü
Eğitimi neden düzeltemiyoruz?
12 Ocak 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımcı güvenli limanlara sığındı
12 Ocak 2025
Ali Eyüboğlu
Burak Kut: ‘‘Hayatım mucizeler, iniş ve çıkışlarla dolu’’
12 Ocak 2025
Güldener Sonumut
Trump Avrupa’yı stratejik otonomiye mi itecek?
12 Ocak 2025