ŞİMDİ moda... Niyet okuma.
Deniz Baykal ne yapacak? İstifası bir manevra mı? Kapıyı açık mı bıraktı? Geri dönecek mi?
CHP Genel Başkanvekili Cevdet Selvi’ye de ısrarla bu sorular yöneltildi, eski genel başkanının evinin kapısı önünde.
Ama Cevdet Selvi gelir geçer akımlara kapılmayacak kadar deneyimli bir siyasetçi olduğundan, “Niyet okuma durumda değilim” dedi; açılan kapıyı kapadı.
Deniz Bey’in istifa sonrası yaptığı açıklamalar “çok önemli” aslında.
O kadar ki...
CHP’nin de, Türkiye’nin de önünde yeni ufuklar açıyor, yeni heyecanlara yol veriyor.
Ve dahası...
Şimdiye kadar kimsenin tanık olmadığı türden bir liderlik sergiliyor.
* * *
Şu sözleri, bütün CHP üyeleri, yöneticileri ve özellikle de Kurultay delegeleri tekrar okusun:
“Bu süreçte genç ve yeni birinin çıkmasını ben de arzu ediyorum, tercih ediyorum. Zaten istifa, benim dışımda bir ismin çıkması anlamına gelir.”
“Partimiz, kurultaya kadar bu aday isimlendirmesi konusunda bir arayışa girerse, bundan büyük memnuniyet duyarım. Bu isme kurultayımızın da görev vermesinden mutlu olurum.”
“Kurultayın sonucunda yeni bir ismin seçilmesi, benim kenara çekilmem anlamına gelmez. Sade bir milletvekili olarak CHP için sonuna kadar çalışacağım, grup toplantılarına katılacağım, panellerde, televizyonlarda konuşacağım. Referandumda hem genel başkan hem de ben çalışırız. CHP için her zaman çalışır, koştururum.”
* * *
Bunlar Deniz Baykal’ın niyetini açıkça ifade eden sözler.
Daha ne desin?
Daha ne söylesin Baykal?
Ne yani...
“Vallahi de, billahi de aday olmayacağım” demesi mi bekleniyor kendisinden.
Asıl o zaman küçük düşmez mi?
Asıl o zaman sözüne güvenilmez bir insan konumuna düşürülmez mi?
Yapmayın.
Bırakın niyet okumayı.
Baykal’a zerre kadar sevginiz ve saygınız varsa, sadece onun ağzından çıkan sözlere inanın.
Bir öneri
BU iş internet sitesindeki anketlerle olmaz.
“CHP’nin yeni genel başkanı kim olmalı?” sorusunun yanıtı için, CHP üyelerinin ve halkın görüşünü sağlıklı biçimde öğrenmeye ihtiyaç var.
Bunun için de bizzat Deniz Baykal tarafından, becerisi ve tarafsızlığı kanıtlanmış bir kamuoyu araştırma şirketine görev verilmeli.
Deneklerin yarısı CHP üyelerinden, yarısı halktan seçilmeli.
Ve sorulmalı:
- Kurultay’da kim genel başkanlığa aday olsun?
Seçeneklerde sunulan isim sayısı üç de olabilir, beş de, on da.
Kararı parti örgütü ile halk “ortak” versin yeter ki.
Hele sıralanan isimlerden biri, deneklerin yarıdan fazlasının ilgisine, desteğine, teveccühüne sahip olmuşsa...
Tamamdır o zaman.
Deniz Baykal ne birini işaret edip, başkalarını incitmek; ne de kendisini sıkıntıya sokacak geri dönme kararını vermek zorunda kalır.
Ortaya koyduğu hedefe doğru “büyük yürüyüş” başlar böylece.
Üstelik kimsenin beklemediği bir süratle...
Tek karelik jokey