Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

HAFTANIN olayı, belki yılın, belki de 100 yılın olayı olacak.
Eğer Ahmet Özal’ın “hangi gerekçe ile olursa olsun” yaktığı ampul, hele ki kontrol dışına çıkarak, benim gibi başka zihinlerdeki ampulleri de yakarsa...
Sadece “Turgut Özal’a yönelik suikast girişimi” değil, başta “Turgut Özal’ın ölümü” olmak üzere pek çok gizemli olaydaki karanlık da aydınlığa çıkacak.
Yıllar önce sürmeye başladığım bir izin, yıllar sonra vardığı şaşırtıcı noktada karşıma çıkan yepyeni bağlantılar; sanırım beni de, günlük telaşla eşzamanlı, sonu ve süresi meçhul bir yolculuğa çıkaracak.
Yine de şimdilik, bazı noktalara dikkat çekmekte yarar var.
Önce Korkut Özal’ın, yeğeninden birkaç gün önce söylediklerini hatırlayalım:
“Turgut Özal’ın öldürüldüğü söyleniyor. Zehirlenerek. Buna ait çok yazılar var, nitekim vefat ettiği zaman ağzından köpükler geldiği, bunun kalp hastası olan bir kimsede olamayacağı söyleniyor. Buradan da bir zehirlenme olayına gidiliyor. Biliyorsunuz bugün Türkiye’nin bir gizli teşkilatı var Ergenekon adı altında. Bu Ergenekon, Menderes’i de idama götüren gücün bir aleti. Turgut Özal’ı zehirleyenlerin de bunlar olduğu artık bilinen birşey.”
Bir insanoğlu, ağabeyinin (üstelik Cumhurbaşkanı iken) başına geldiğinden kuşkulandığı bir olayı, 17 yıl sonra ve mahalle dedikodusu tavrı ile nasıl dillendirir ve bunu Türkiye gündeminin tepesini işgal eden bir muamma ile ilişkilendirir?
Akıl alır gibi değil.
Zerre kadar izan sahibi hiç kimse, bu safsatayı ciddiye almazdı, ben de almadım.
* * *
Ne var ki, hemen ardından Ahmet Özal girdi devreye. O takvimi daha da geri sardı, 22 yıl öncesine, 18 Haziran 1988’e gitti.
Ben de oradaydım o gün.
Rahmetli Özal kürsüde, uzun konuşmasını elindeki yazılı metinden okuyordu.
Yaz günü, salon sıcak, millet uyukluyor.
Şanssızlık mı, yoksa büyük şans mı; hâlâ bilemem!
Yazımı vakitlice yazmak için çıktım. Yoldayken, radyodan ilk anons yapıldı. Hemen geri döndüm. Ortalık ana baba günü. Meğerse Kartal Demirağ silahı, tam da oturduğum sıralardan ateşlemiş Özal’a!
* * *
Bir süre sonra, eli sarılı kürsüye çıktı ve tarihe geçen o sözler döküldü Özal’ın ağzından:
“Allah’ın verdiği ömrü, O’nun isteğinden başka alacak yoktur, biz de O’na teslim olmuşuzdur.”
İyi de, kimdi Kartal Demirağ?
Varsa... Arkasında kimler vardı?
İddia da, rivayet de çoktu.
Tıpkı açılan soruşturmanın “bitiş” şekli gibi!

Haberin Devamı

Tek karelik tesadüf!

Haberin Devamı
100 yılın olayı

Hey Telekom... Ses ver!
RECEP ÇALIŞKAN bu elektronik postayı 16 Eylül’de gönderdi.
Önce okuyun lütfen:
“Referandum öncesi https://ett.turktelekom.com.tr/etmh/ariza/ArizaSSMisafir.do?method=bildirimGiris sitesinden arıza başvurusu yaptığımda ‘Bulunduğunuz İl’ seçeneğinde İzmir vardı. Referandum sonrası yine arıza için başvuru yaptım, İzmir seçeneği kaldırılmış ‘diğerleri’ diye seçenek konulmuş. Bu neyin düşmanlığıdır? Herkes aynı düşünceyi kabul etmek zorunda mıdır? Lütfen kamuoyuna duyurun. İlgilileri göreve çağırıyoruz.”
O gün baktım siteye.
Recep Çalışkan haklıydı.
Ama böylesi bir “düşmanlığı” değil TT’ye, RT’ye bile konduramadığımdan, biraz bekledim, hata-mata vardır, diye.
Yok.
İzmir gerçekten ve yine yok.
Aklıma gelen tek ihtimal var:
TT kafayı yedi!