1 tekne, 700 çorap!

Yorum yok. Tek kelime bile yorum yapmayacağım.
Haberler nasıl yayınlanmışsa büyük gazetelerimizde, aynen aktaracağım.
Ama sonra...
İki çift sözüm var elbet.
İşte ilk haber:
“Ünlü işadamı Ali Ağaoğlu, 20 yaşındaki oğlu Alican’ın kendisinden habersiz 30 bin dolara aldığı sürat teknesiyle Bodrum’da turladığını öğrenince sinirlenip yanında çalışanlara ‘Bana tekneyi bulun’ talimatı verdi. Alican’ın bakım için bıraktığı Bodrum Marina Group’ta bulununca 30 bin dolarlık tekneyi paramparça ettirdi.
Oğlunun teknesini habersiz aldığı için değil güvenli olmadığı için parçalattığını kaydeden Ağaoğlu, ‘Ne işi var öyle peynir gibi bir tekneyle. En ufak bir şeyde kâğıt gibi yırtılacak bir tekne’ dedi.”
* * *
Ve ikinci haber:
“Gözlük, çanta, ayakkabı takıntısı olan ünlülerden sonra şimdi birde çorap takıntısı çıktı. Ünlü yapımcı Acun Ilıcalı‘yı geçtiğimiz günlerde bir alışveriş merkezinde görenler şaşkınlıklarını gizleyemedi. Çünkü Ilıcalı, o gün tam 700 çorap aldı. Tanesi 30 lira olan çoraplar için de yapımcı, kredi kartıyla tam 21 bin lira ödedi.
Ilıcalı’nın yakınları, yapımcının bu takıntısının askerlik günlerinden kalma olduğunu söyledi. İddiaya göre askerlik yaparken birkaç gün üst üste aynı çorabı giymek zorunda kalan Acun Ilıcalı, ‘Çıkınca bir çorabı sadece bir gün giyeceğim’ demiş. Ilıcalı’nın yakınları ‘Kimse garipsemesin. O çorabı bir kere giyer çöpe atar’ dedi.”
* * *
Dedim ya, haberlerin içeriği hakkında tek laf etmeyeceğim.
Meşhur gazetecilik deyişidir:
“Haber kutsal, yorum hür.”
Haberin “kutsiyetine” saygı gösterdiğim gibi, yorum yapacakların “hürriyetine” de saygım sonsuz.
İsteyen “helal olsun” desin.
İsteyen “başka şey” söylesin!
* * *
Benim diyeceğim ise şu:
Çok şöhretli olmanın, çok zengin olmanın bedeli “ama doğru ama yanlış ve hatta yalan” böyle haberlerle gündeme gelip; âleme rezil kepaze olmaksa...
İstemez.
Eksik olsun öyle zenginlik.
Eksik olsun böyle şöhret.

Tek karelik kaçış

Erdoğan’a kim rakip olur?

Kemal Kılıçdaroğlu, Kurultay konuşmasında “kadın cumhurbaşkanı adayı” sözcüklerini kullanınca, hemen isimler atılmış ortaya.
Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Tülay Tuğcu.
TBMM Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Güldal Mumcu.
Yakışmaz mı?
Mesele “adaylıktan ibaretse” yakışır elbet.
Hem çok hoş olur.
Hem çok şık durur.
Ama öte yandaki adayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu unutmasın hiç kimse.
Onunla yarışacak kişi...
Ancak “onun gibi biri” olabilir.
Yani büyük kentlerin varoşlarından, yurdun dört bir köşesinde yaşayan insanların hepsine “sıcak ve sempatik” gelecek; halka “Anadolu’nun dili” ile seslenecek bir isim rekabet edebilir Erdoğan’la.
İlle de “örnek ver” derseniz...
İlk anda aklıma gelen tek kişi var:
Rizeli Recep Tayyip Erdoğan’a karşı, Erzincanlı Mustafa Sarıgül.