Ersin Süzer

Adını sadece birkaç kez duydum, geçenlerde Boaz’daydım. Cihan Saylam’ın sahibi olduğu Boaz son birkaç yıldır canlı müzikte başarılı işlere imza atıyor. Yeni vokallere fırsat yaratıyor. İstanbul ve Bodrum’un eğlencesine dahil ediyor. O gece sahnede daha önce hiç dinlemediğim biri vardı: Seda Mete...

Bu isme dikkat!

Sahnede Marilyn Monroe saçıyla biri öyle bir söylüyor ki, tarzı filan hikaye... Enerjisi yüksek, sahne hakimiyeti değme sanatçılara taş çıkarır. Sahne duruşu, dansı, tavırları ve dinlemeye gelenlerle olan iletişimini bayıldım. Şimdiden söylüyorum. Seda Mete tarzını bozmazsa, yeni bir star geliyor. Hem de gümbür gümbür!

Arif Develi belgeseli

Arif Develi’yi 10 yıl önce tanıdım, şahsına münhasır, işinin aşığı biri. Geçtiğimiz yıllar içinde tüm mekanlarını oğullarına bıraktı. Bölüştürdü desek daha doğru olacak sanırım. Nuri Develi’yi yakinen tanırım, ailesine o kadar düşkün ki, babasına belgesel hazırlatacak kadar. Belgesel hazırlatmakla kalmayıp bunu bir geceye

Yılbaşı hafta sonuna gelince, ekstra bir tatil olmayınca, herkes dün itibariyle 2023 bir selam verdi. Yeni yıl çoktan geride kaldı bile. Umarım kimseler o gece hayal kırıklığına uğramamıştır. Belki birçoğunuz çok şaşıracaksanız biliyorum ama bendeniz yeni yıla evde girdim. Ne müzik, ne eğlence ne de dans vardı. Yeni yıla olabildiğince sükunet içinde girdim. Umarım felaketlerden uzak olağandışı bir şey yaşamadığımız bir yıl olur. Göreyim seni 2023, yüzümüzü kara çıkarma!

Gördüğüm en hızlı servis

Açılalı çok olmayan Etiler’deki No 54 KebapandSteak’deyiz. Burası Hüseyin Aymutlu’nun en yeni markası. Aymutlu Happy Moons ve İkon kafe zincirlerinin kurucusu aynı zamanda markaların yaratıcısı. Kafe zincirleri arasında Happy Moons’lar en makulü olduğunu söyleyebilirim. Aymutlu’nun bu marka adı aklında toplam 45 şubesi var. Geçtiğimiz yaz Çeşme’de ilk kez beach olarak hizmet verdiler.

No 54 ise Etiler’deki Akmerkez’in hemen girişinde servis veriyor. Happy Moons Ikon’la yan yanalar. İki mekanında girişleri

Yarın kimler neler yapıyor, planlar çoktan yapıldı di mi? Yeni yıla kimle, nerede, nasıl girerseniz girin, peşinen söylüyorum yeni yıl herkesin kalbinden geçen tüm güzelliklerin yaşanacağı bir yıl olsun. Bu güzel dileklerden sonra, bu yıl sosyal hayatın içinde neler yaşamışız bir bakalım.

Şehirde neler olmuş, yazı nasıl geçirmişiz?

İstanbu’lu tüm yılı neredeyse taksi bulamayarak geçirdi. Bulsa da binemedi. Geçtiğimiz gün yüzde 40 zam geldi taksilere. Umarım zamlı tarifeyle birlikte el attığımız boş taksiler bizleri de alır artık.

Gece kulüplerinde eğlenmek yerine, herkes birbirine girdi. Eğlence, adı asla birlikte anılmaması gereken ‘şiddet’ ile gündeme geldi. Eğlencenin şiddetle anıldığı bir yıl daha yaşamak istemiyoruz.

Çeşme ve Bodrum’da tatil yapanlar tüm yaz boyunca pahalılıktan şikayet etse de neredeyse tüm yazı orada geçirdiler. Hem şikayet ettiler, hem adisyonları paylaştılar, hem eğlenmekten geri kalmadılar. Bu yaz adisyon paylaşmak trend oldu.

Bodrum’da Cem Mihrap’ın Lucca’sı yaza damgasını vurdu. Bodrum’a gidip de

Yeni yıla girmenin heyecanını taşıyanlar bu hafta onlar için karar haftası. Malum yeni yıl tam hafta sonuna denk geldiği için ekstra bir izin de yok. Süre kısıtlı, böyle olunca bir yerlere gitmeye düşünenler için yorucu bir yılbaşı olacağı net.

Sosyal hayatında içinde olanlar için yeni yıla dışarıda girmek çok cazip olmuyor. Bu kitle genellikle ortak arkadaş grubuyla birinin evinde buluşup, yeni yıla girmeyi tercih ediyor.

Müdavim mekanlar avantajlı

Yeni yılda en çok müdavim mekanları avantajlı. Yıllar içinde müdavim kitlesi oluşturmuş yerler aylar öncesinde rezervasyonu kapattılar. Böyle mekanlarda neredeyse tüm masalar birbirini tanır. Başka bir enerjisi olur böyle yerlerin...

Eğer dışarıda kutlamayı düşünüyorsanız ilk tercihiniz tanıdık, bildik mekanlar olsun. Hem rahat edersiniz hem de kendinizi güvende hissedersiniz.

Popüler adresler ilgi odağı olur

Yeni açılan yerler hele bir de popüler olmuş ve merak uyandırıyorsa, böyle özel günlerde her zaman liste başı olurlar. Bugün İstanbul’da özellikle tarihi yerler

Danış Ulaç, adını Bodrum’da kendi adını verdiğini ocakbaşıyla duyurdu. Gündoğan’daki ocakbaşı gündüz plaj akşam ise restorana dönüşüyordu. Danış, üç yaz içinde kendini Bodrum’da ispatladı. Gerek kebaplarının kalitesi gerekse de servisiyle Bodrum’un en gözde kebapçılarından biri oldu.

Bodrum’dan İstanbul’a

Geçtiğimiz kış Arnavutköy’deki eski Eftalya’nın yerinde Danış’ı açmak için kolları sıvadı. Tadilat ve izin süreleri uzayınca, geçtiğimiz kışın açamadı mekanını. Bu kış ise, Bodrum sezonu biter bitmez Danış İstanbul’a “Merhaba” dedi.

Kahvaltıyla başlıyor

Danış Arnavutköy’de hayat sabah kahvaltıyla başlıyor. Tamamen yöresel ürün kullanarak hazırlıyorlarmış kahvaltıyı. Danış neredeyse tüm gün açık kahvaltı sonrası öğle servisi akşama kadar devam ediyor.

Yemekler oğlu Berat’a emanet

Uzun yıllar sonra doğum günümde program yaptım. Gerçekten yıllardır doğum günlerimi kutlamıyorum. Bu yıl nedense kutlayasım geldi. ‘İstanbul dışına mı çıksak?’ derken, önce Four Seasons’taki yılbaşı alışveriş organizasyonun açılış gecesine dahil olduk. Oradan Arnavutköy’de yeni açılan Danış’a yemeğe geçtik. İlk doğum günü fitili orada ateşlendi.

Ardından Baoz’daki canlı müziğe dahil olduk. Sahne ilk kez dinlediğim Seda Mete var. Erken doğum günü kutlamaları burada da devam etti. Daha doğum günüm olmadan öyle kendimizi moda soktuk.

Sabah erkenden ablam aradı

Nedense gece bir türlü gözüme uyku girmedi. Yatakta dönüp durdum. Sabah bir ara kalktım, telefona baktım arayan soran var mı diye. Biraz uyurum derken; sevdiğim, “Ersin ablan arıyor” diye seslendi. Ürkek bir sesle “Alo” diyebildim. “Annemi kaybettik” dedi ablam. Daha babamın acısı dinmemişti. Annem biraz daha yaşamalıydı. Her yerim uyuştu ne yapacağım bilmez durumda sanki kâbus görüyormuş gibi yatmaya devam

Nişantaşı’nın hemen yanı başındaki Lütfü Kırdar Sergi ve Konferans Sarayı’nın bahçesi bambaşka bir yere dönüşmüş. Maçka Parkı ve Boğaz Manzaralı devasa bahçe tam bir kaçış noktası haline gelmiş. Gizli bir vaha gibi şehrin orta yerine yerleşmiş. Dekk adını verdikleri bu yerin mimarı Gökuğ Özdemir, öyle güzel işlere imza atmış ki sessiz sedasız. Atmaya da devam ediyor. Dekk’in içinde bir sürü cafe ve restoran var. Saatlerce vakit geçirebileceğiniz bir sosyal ortam yaratmış. Dekk’in hemen üzerinde Madera var. Şehrin en yenisi. Burası da Özdemir’in. Dekorasyonu tam şehirli olmuş, yormuyor. Yormayan bir özelliği de menüsü.

Zorlama yemek yok

Öyle bir yemek listesi hazırlamışlar ki bir tane zorlama yemek göremedim. Meze ve kırmızı et ağırlıklı bir menüye sahip. En çok etleri gramajlamışlar. Doyacağınız kadar sipariş etme şansı tanımış. 5’li meze tabağı size ana yemeğe kadar götürüyor. Giderseniz rokforlu salatasını kesin deneyin. Bundan sonra rokforu salatalarda sıklıkla kullanacağım. Az miktardaki

Etiler’deki geçtiğimiz yazın başında açılan İnari’deyiz. Burası İstanbul ve yazın Bodrum’da başarılı bir düzeyde Uzak Doğu mutfağını servis ediyor. İnari’nin en büyük özelliği yüzde yüz yerli olması, hem Uzak Doğu mutfağını servis edeceksin hem de mutfakta bir kişi bile yabancı olmayacak. Daha önceden söylemiştim, takdire şayan.

İnari çıtayı yükseltti

Geçen yemekteyken mutfak koordinatörü Korhan Gülsoy’la tanıştık. Baktım koordinatör olmak için oldukça genç duruyor. Şef, 30 yaşındaymış. Oldukça genç Gülsoy, kendi gençliğinin üstüne çıktı; “Etiler’in mutfağında 32 kişi var ve yaş ortalaması 24” dedi. Gerçekten çok keyif aldım. Gençler değme çekik gözlü şeflere taş çıkarıyorlar hem de 20’li yaşlarda. Helal olsun size!

İrem Derici’nin sahnesi

Cumartesi gecesi Etiler’deki Sahne’de İrem Derici’nin programındayız. Derici’ye en son beş yıl önce dinlemiştim. Aradan geçen yıllar şarkıcıyı nasıl da olgu