YENİ BİR STAR GELİYOR
Adını sadece birkaç kez duydum, geçenlerde Boaz’daydım. Cihan Saylam’ın sahibi olduğu Boaz son birkaç yıldır canlı müzikte başarılı işlere imza atıyor. Yeni vokallere fırsat yaratıyor. İstanbul ve Bodrum’un eğlencesine dahil ediyor. O gece sahnede daha önce hiç dinlemediğim biri vardı: Seda Mete...
Bu isme dikkat!
Sahnede Marilyn Monroe saçıyla biri öyle bir söylüyor ki, tarzı filan hikaye... Enerjisi yüksek, sahne hakimiyeti değme sanatçılara taş çıkarır. Sahne duruşu, dansı, tavırları ve dinlemeye gelenlerle olan iletişimini bayıldım. Şimdiden söylüyorum. Seda Mete tarzını bozmazsa, yeni bir star geliyor. Hem de gümbür gümbür!
Arif Develi belgeseli
Arif Develi’yi 10 yıl önce tanıdım, şahsına münhasır, işinin aşığı biri. Geçtiğimiz yıllar içinde tüm mekanlarını oğullarına bıraktı. Bölüştürdü desek daha doğru olacak sanırım. Nuri Develi’yi yakinen tanırım, ailesine o kadar düşkün ki, babasına belgesel hazırlatacak kadar. Belgesel hazırlatmakla kalmayıp bunu bir geceye dönüştürecek kadar coşkulu.
Helal sana Nuri Develi, herkese senin gibi hayırlı evlat lazım. Merak eden için söylüyorum Arif Develi’nin belgeseli 27 Şubat’ta Zorlu’da, belgesel sonrası Erol Evgin de konser verecek.
‘Aksak’ Frankie
Başlığa bakıp aldanmayın sakın. Frankie’de bir şeyin aksadığı yok. Aksak olan DJ, evet namıdiğer DJ Aksak, asıl adı Mehmet Koryürek. Uzun yıllardır DJ setinin başında, geçenlerde Frankie’ye gittiğimde karşılaştım. Müzikleri Kaan Demiral’la birlikte yapıyorlar. Aksak’ın müzikalitesini ve tarzını her zaman beğenmişimdir. O gece de performansı çok iyiydi. Bu arada hemen söyleyeyim, Frankie’de Türkçe müzik çalınmıyor. İyi müzik iyi servisle birleşince gece de keyifli geçiyor.
Herkes hasta
Sağım solum herkes hasta, kimi arasam sesi gitmiş halsiz… Her yerimiz ağrıyor, yataktan çıkamıyoruz, aksırıyoruz tıksırıyoruz, burnumuz çeşme gibi. Yahu ne oldu bize sabah uyanıyoruz boğazımız ağrıyor? Öksürük bitmiyor. Bu nasıl bir hastalık? Diyorlar ki bi süper gripmiş! Ne güzel, çok süperiz di mi…
Bir çırpıda Cadde...
Cadde dedim, İstanbul’da yaşayanlar hemen Bağdat Caddesi derler ki, evet aynen öyle. Hadi gelin Cadde’de kısa bir tura çıkalım
Kineba Ocakbaşı; Dışarıdan bakınca çok temiz ve yalın duruyor. Resmen ‘Gelin memnun kalacaksınız’ havası var. Gerçekten de öyle.
Allen Kitchen; Her akşam dolu, çok tir top bir yer. Cadde’nin en havalı yerlerinden biri. Bir şey içmek için ideal bir yer.
The Gray Fox; Yeni açıldı, üç masalık bir bahçesi var. Geleni geçeni izlemek istiyorsanız tam yeri. Henüz yemeğinin tadına bakmadım. Servisi iyi, karışımları güzel.
Ali Ocakbaşı; Manzarası şahane, hele bir masası var ki günbatımı tadına doyum olmuyor. Tam bir ocakbaşı. Çöp şişi çok iyi...
Noir Brasserie; DJ Akif Aslan çaldığı günler bayılıyorum. Şahane müzik çalıyor. Git otur müzik dinle, ye iç iyi servis al.
Tarihi Kuzguncuk Fırını; Burası tam kahvaltı mekanı, nezih, ferah çok dip dibe değil. Kahvaltıda önünüze gelen her şey kaliteli. Laf olsun diye bir kahvaltı servisi yok.