Dr. Emin Yeğinboy

Dr. Emin Yeğinboy

yeginboy@gmail.com

Tüm Yazıları

Mehmet Kütük’ün yazıp yönettiği ‘Bizim Küçük Günahlarımız’ cuma günü vizyona giriyor. Bu İzmir filminde, yaşamı geldiği gibi kabul eden ve her türlü zorluğa göğüs gerebilen insanlar anlatılıyor...

17 Kasım’da vizyona girecek olan ‘Bizim Küçük Günahlarımız’ bir avuç İzmirli sinema tutkunun hayallerini gerçekleştirdiği bir proje. Mehmet Kütük’ün yazıp yönettiği filmde, birbirinden bağımsız gibi görünen, fakat çeşitli rastlantıların aynı potada erittiği hayatlar ve maceraları anlatılıyor. ‘Kavak Yelleri’ dizisinden tanıdığımız Sumru Topuz ile Savaş Özkul’un başrollerde oynadığı filmin ana kadrosunda Oğuzcan Ulu, Bahar Dokur ve Deniz Aksaya da yer alıyor. Filmin yönetmeni Mehmet Kütük ve başrol oyuncuları Sumru Topuz ve Savaş Özkul’la bir araya geldik, büyük hayalleri konuştuk. İlk sözü Mehmet Kütük’e verdik...

Haberin Devamı

İzmir’de kesişen yaşamlar

“Küçük yaşlarda başlayan fotoğrafa merakım, askerden sonra sinemaya yöneldi. Aldığım iki eğitim sonrası uzun metrajla sinemaya tam girdim. ‘13.Cadde’yi yönettim. Sonra ‘Karak’ diye bir korku filmi çektik... Ve şimdi de senaryosundan görüntü yönetmenliğine, yapımcılığa kadar her şeyi bana ait olan ‘Bizim Küçük Günahlarımız’ geldi.

- “Karakter yazarken nasıl bir yol izlediniz? Oyunculara göre mi, gözlemlerinize göre mi şekillendi?

Kafamdaki karakterleri oyuncularıma uyarladım diyebilirim. Savaş oyunculuktan önce su satmış, senaryodaki bakkal karakteri Arif’le hiç yabancılık çekmiyor. Ayten rolünü üstlenen Sumru’nun geçmişinde şarkıcılık var. Altın Mikrofon Yarışması finalisti olmuş. Sonra yan karakterler de eklendi. Bahar’ın oynadığı Aşkın karakteri, pavyonlarda çalışan ve kendini Cem isminde bir gence âşık ettirip parasını yemeye çalışan genç bir kız. Oğuzcan’ın oynadığı Selim, çocukluk arkadaşının pavyonda çalışan genç kıza âşık olmasıyla olayların içine karışan, sanayide egzozculuk yapan, yakışıklı bir genç. Deniz’in can verdiği çırak karakteri var. Harçlığını çıkarmak için Arif’in sahil kasabasındaki ufak bakkalında çalışan ve sürekli ustasının gözüne girmek için çabalayan liseli bir genç. 2 yıl kadar senaryo üzerinde çalıştım. Çekimler, 2 ay kadar sürdü. Ağır bir akış, uzun diyaloglar ve sakin bir kamera var. Çok sevdiğim ‘Paramparça Aşklar ve Köpekler’ en büyük esin kaynağım oldu. Bir sahneyi izlerken bir başka sahneyi merak ediyorsunuz ve öykünün sonunu da tahmin edemiyorsunuz. Hayat felsefem, insanları anlamak üstüne kurulu ve gözlemlediğim olayları önce kaleme alarak, daha sonra da en gerçekçi insanları olayın içine katarak film çekiyorum. Hayatı geldiği gibi gören, kabul eden ve buna her türlü zorluklarda dahil göğüs gerebilen insanları kaleme almak ve beyaz perdeye aktarmak beni çok mutlu ediyor.

Haberin Devamı

İzmir’de kesişen yaşamlar
Farklı dünyalar

- Filmde ‘Arif’ karakterini çeşitli reklam filmlerinden ve dizilerden tanıdığımız Savaş Özkul üstlenmiş. Söz sırası Özkul’da...

Korku projesinde Mehmet Kütük yeniden keşfetti beni. O filmde yönetmen yardımcılığı ve ana karakterde oynadım. ‘Bizim Küçük Günahlarımız’ gündeme geldiğinde bize inanmayan çok kişi oldu. Aslında onlara da hak veriyorum. İzmir yapımı kaç uzun metrajlı film var ki vizyona giren? Kültür ve sanata gönül veren arkadaşlarla, azimle filmi tamamladık. İstanbul’da su satan dükkânım vardı. Bu filmde de bakkal dükkânı çalıştırıyorum. Arif, eşi tarafından aldatıldıktan sonra, son bir kez hayata tutunma çabası içine giren, kendi halindeymiş gibi gözüken fakat üst üste yediği darbeler sonucu acıma duygusunu kaybeden gizemli biri.

Haberin Devamı

- ‘Bizim Küçük Günahlarımız’ın bir başka başrol oyuncusu da Sumru Topuz. Filmde, Ayten Hanım karakterine can veren Topuz’da sıra...

1979’da Altın Mikrofon’da yorumcu ve besteci olarak yer almıştım. Müzik, hayatımda hep vardı. Daha sonra oyunculuk düşüm gerçeğe dönüştü. ‘Kavak Yelleri’ dizisiyle başladım. Müzik öğretmeni rolündeydim. O sıralar Şafak Fişek Ajans’taydım ve drama, kamera önü ve oyunculuk dersleri alıyordum.

‘Kavak Yelleri’ni Urla ve Seferihisar’da çektik. Ben de yönetmenimiz ile korku filmi ‘Karak’ çerçevesinde tanıştım. Orada başroldeydim. Film, Torbalı Karakuyu’da çekildi. Sonra gönül birliği yaptık. Ayten rolü için beni seçti. Ayten, eskiden çok gözde bir ses sanatçısı olan ve emekli olup her şeyden elini ayağını çekip yerleştiği sahil kasabasında mutluluğu ararken olayların içine istemeden karışan, sakin biri... Bu film para pul amaçlı değil, bir İzmir filmi.

“Farklı dünyaları bir araya getiren yaşam, herkese aynı şefkati göstermez” filmi tanımlayacak en güzel tümce...