Başlığı yazarken bile ağzımın suyunu akıtan çok lezzetli bir tarifi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu tarifi ister ara sıcak isterseniz de ana yemek olarak servis edebilirsiniz ama ben genelde ara sıcak olarak servis etmeyi seviyorum.
Her filmde filmi sürükleyen bir başrol oyuncusu ve o oyuncuyu daha da ön plana çıkartan yardımcı oyuncu vardır. Bu filmin de yardımcı oyuncusu portakal sos olacak.
Enginarı hepinizin bildiği gibi klasik yoldan pişireceğiz fakat ben ufak bir dokunuş daha ekleyerek limon suyunun yanında portakal suyu da kullanıyorum. Bu tarifimde 2 farklı sos kullandım. Tavuk harcında beşamel sos ve portakal sos.
Malzemelerle başlayalım isterseniz;
ENGİNAR İÇİN:
- Enginar (Kişi sayısı)
- Havuç 1 adet
Bu yazımda sizlerle bir araştırma yazısı yerine çok sevdiğim bir tarifi paylaşmak istiyorum. Tam bir vejeteryan hatta garnitüründeki ufak bir değişiklik ile de tam bir vegan tarif olan kırmızı erik dolması yoğurtlu semizotu salatası ile. Vegan olması için de reçetede ufak bir değişiklik yeterli olacaktır. Hayvansal yoğurt yerine soya yoğurdu kullanabilirsiniz.
Bu tarifi hazırlarken özellikle anjelika eriği kullanıyorum çünkü büyüklüğü ve tatlı ekşi dengesi tam kıvamında. Klasik bir iç pilav hazırlıyoruz ama ben kuş üzümü kullanmıyorum çünkü dediğim gibi eriğin tatlı ekşi dengesi kuş üzümüne ihtiyaç bırakmıyor. Yanına yoğurtlu bir semizotu salatası da çok yakışıyor.
Ben genellikle yemeklerimde kuruyemiş kullanmayı seviyorum ve bu salatada da bir miktar ceviz kullandım. Cevizle alakalı size küçük bir tüyo vereyim; cevizlerin acı tadını kırmak için bir süre ılık suda bekletmekte fayda vardır.
Öncelikle malzemeler ile başlayalım...
Bu hafta sizlerle spesifik pirinç türlerinden olan yasemin ve basmatiyi paylaşmak istiyorum. Bu iki kuzen pirinç türü Hindi-Çin bölgesine has endemik bir türdür. Basmati pirinci Kuzey Hindistan bölgesinde yetişirken, yasemin pirinci ise Tayland, Kamboçya ve Vietnam bölgelerinde yetiştirilir. Raflarda gördüğünüzde görsel açıdan ayırt etmekte zorlandığınız bu iki pirinç arasındaki farklar koku ve tat olarak karşımıza çıkıyor.
Yasemin pirincine, esans olarak daha yoğun olması ve yasemin çiçeği gibi kokmasından dolayı kokulu pirinç de denmektedir. Basmati pirincinin en önemli farkı ise pişerken kendi boyutunun iki katına çıkabilen bir tür olmasıdır. Bu iki pirinç de ülkemizde en çok tüketilen pirinç türü olan baldoya kıyasla daha sağlıklıdır.
Bunun sebebi ise glisemik indekslerinin daha düşük olmasıdır. Glisemik indeks kısaca GI olarak yazılır ve karbonhidratların kanda glukoza dönüşme oranını ölçmeye yarayan bir ölçüm sistemidir. Saf
Hiç merak ettiniz mi mercimek nasıl bulunmuş, ne zaman bulunmuş? Sadece çorbadan, köfteden ve kara şimşekten mi ibaret?
Antik çağın en eski ürünlerinden olan mercimek, araştırmalara göre M.Ö 8500-6000 yılları arasında ülkemizin de içinde bulunduğu Mezopotamya coğrafyasında Asurlular tarafından bulunduğu bilinmektedir. Araştırmaların bir boyutu da mercimeğin M.Ö 2500 yıllarında Hindistan’da ehlileştirilmeye başladığını göstermektedir.
6 farklı çeşidi olan mercimek sodyum, potasyum, protein, magnezyum, C vitamini, demir, kalsiyum, A, B12, D vitamini açısından ve lif bakımından zengin bir yiyecektir. Şimdi gelelim mercimeğin tonlarına.
Sarı Mercimek: Kabuksuz olan bu tür fazla haşlandığında kolayca dağıldığı için özellikle sebze pürelerinde harika bir aroma bırakır.
Bu sefer aynı ağaç familyasından gelen (Aracaceae Palmiyegiller) 3 farklı ürünü ele almak istedim. Hazır gıda endüstrisinin vazgeçilmezi olan palm yağı (palmiye), son zamanların gözdesi ‘’süper gıda’’ olarak bilinen hindistan cevizi yağı ve ailenin bir diğer üyesi hurma.
Artık birçok hazır gıda ürününün içeriğine baktığımızda karşımıza sürekli palm yağının çıktığını görüyoruz.
Bilindiği üzere palm yağının kanserojen olduğu ispatlanmış durumda. Buna rağmen hala neden kullanılıyor diye düşünmekte çok haklısınız. Bunun 2 temel sebebi var aslında; ilk sebebi maliyetinin uygun olması, ikincisi ise dayanaklı ürün olmasıdır. Palm yağı aslında normal hali ile kanserojen değildir.
Palmiye ağacı meyvesinden elde edilen yağ ilk etapta kırmızıya yakın bir renktedir ve bu rengi daha berrak hale getirmek için yüksek ısıda işlem görür ve bu işlemle beraber palm yağı kanserojen bir hal almaktadır. Bazı ürünlerin içerik kısmında İngilizce olarak palm oil Türkçe olarak da hurma yağı
Kurutulmuş, füme ya da tütsülenmiş etler dünyada şarküteri ürünlerinin vazgeçilmezleri arasındadır.
Peki bu lezzetlerin çıkış noktası neresi?
Pastırma bilindiği üzere mutfağımızın en köklü en özel ürünlerinden bir tanesidir ve bu lezzetin kökleri milattan öncesine Orta Asya’ya Hunlar ve Oğuzlar’a kadar dayanmaktadır. Kendine has üretim tarzıyla günümüzde tükettiğimiz birçok şarküteri et grubuna da öncülük etmiştir.
Orta Asya’da yaşayan Hunlar ve Oğuzlar’ın, aylar süren seferlere çıkarken yanlarına tuzlanmış eti aldıkları ve bu eti yol boyunca yedikleri belirtilmektedir.
Bu sefer Karadeniz’e doğru uzanıyor ve yurt genelinde ciddi bir karışıklık haline gelen aynı zamanda da kahvaltı sofralarının arana lezzeti olan 'Kuymak ve Mıhlama' çıkmazına değiniyorum.
Halk arasında iki yemeğinde aynı olduğu ve sadece yöresel söyleniş farklılığının varlığı düşünülmektedir. Fakat sanılanın aksine isimlerinin farklı olması sadece yöresel olmasından değil içeriklerinin farklı olmasından kaynaklanıyor.
Etimolojik olarak da bakıldığında 'kuymak' denmesinin asıl sebebi aslında kaymaktan yapılmasıdır ve şive dolayısıyla kuymak ismini almıştır. Süt kaymak önce tavada yakılır sonra yavaş yavaş mısır unu ilave edilir.
Mısır unu ilave edildikten sonra kaymakla beraber kavrulur ve azar azar ılık su koyulur.
Anadolu topraklarında birçok şehrimizde gördüğümüz cevizli sucuk aslında bizim topraklarımıza Gürcistan’dan gelmektedir. Artvin üzerinden topraklarımıza giriş yapan bu lezzetli tatlı en çok Artvin, Gümüşhane, Elazığ ve çevrelerinde görülmektedir.
Gürcistan’da Çurçhela denilen cevizli sucuğa Elazığ’da Orcik, Gümüşhane ve Artvin’de ise Köme denilmektedir.
Ana vatanı her ne kadar Gürcistan olsa da zaman içerisinde Anadolu topraklarında evrilerek bölgelere göre değişkenlik göstermeye başlamış ve kendine has lezzetlere bürünmüştür.
Cevizli sucuk yöresel olarak üzüm ya da dut şırası ile doğal yollardan yapılırken, endüstriyel alanda glikoz ve sakkaroz kullanılarak da üretilmektedir fakat doğal yöntemle yapılan ile kıyas bile götüremez.
Genelde siyaha yakın ya da kahverengi olan sucuklar Kahramanmaraş bölgesinde ise karşımıza çok daha farklı bir teknik ve renk ile karşımıza çıkmaktadır. Kahramanmaraş Un Sucuğu olarak bilinen bu cevizli sucuk