Kıbrıs’ın lezzetli yüzü
Sadece hellim peyniri değil, bittası, kleftikosu, sıcacık minik restoranlarıyla Kıbrıs casino turizmi algısından çok daha fazlasını hak ediyor.
Bu ay sonuna kadar süren beş kat statü mili kampanyası sevdasına son dört hafta sonu üst üste yeni havalimanından Kıbrıs’a gittim. Biri hariç hepsinde bir akşam yemeği yiyip döndüm. Hep farklı yerlerde, hepsi ayrı keyifli. Casino ve gece hayatı perdesinin arkasında kalmış çok farklı bir yüzü var aslında Kıbrıs’ın. Ama bunun için biraz araştırmak, soruşturmak gerek. Ben de ilk gidişimde soluğu İstanbul Grand Hyatt mutfağından tanıdığım şef Murat Dağlıoğlu’nun yanında aldım ki sonraki seyahatler için sıkı bir listem olsun.
Murat şef bu yaz açılan Kaya Palazzo Oteli’nin tüm mutfak operasyonunun başında. Otelin restoranına dışardan çok insanın, özellikle de burada sürekli yaşayan İngilizlerin gelmesi dikkat çekici. Çünkü Murat şef klasik büfe ikramlarının dışında bir standartta servis veriyor. Bunun için de adayı geziyor, malzeme topluyor ve iyi yemek yapan yaşını almış adalılarla bolca sohbet ediyor. Mesela hiçbir yerde yiyemeyeceğiniz kadar lezzetli lokma tatlısının sırrını yaşlı bir teyzeden almış. Meğerse burada, daha fazla çıtır olsun diye lokma hamurunun içine, rendelenmiş patatesin suyunu sıkıp koyarlarmış. Şerbetini de bahçelerindeki narenciye çiçekleri ile hazırladıkları aromatik öz ile tatlandırırlarmış. Lor peynirinin buradaki adı “nor”. Şefimiz de norlu puf böreği ve kuru nor rendelenmiş el açması makarna gibi sürprizlerle arada konukları şaşırtıyor.
Şef, otel restoranı dışında kendi yarattıkları bir marka olan Mezze’de özellikle ada malzemelerini ince dokunuşlarla şekillendiriyor. Yılın büyük kısmında tükettiğimiz Kıbrıs enginarı, minik ve lezzetli yerli kalamarlar, farklı peynir çeşitleriyle hazırlanmış mezeler menüdekilerden bazıları. Develi ve Dragon restoranlarını da bünyesinde barındıran otelin genel müdürü Hakan Demirçeken de tam bir yeme içme tutkunu ve adaya oldukça hakim. İşte adayı bilenlerin tavsiyeleri ışığında keşfettiğim yerlerle mini bir Kıbrıs lezzet rehberi:
Villaggio Templos: Girne yakınındaki Zeytinlik Köyü’nde minik ve şirin bir taverna. Özellikle kaburga ve kuzu butta çok iddialılar. Bolca soğuk ve sıcak mezelerin olduğu menüleri ana yemek dahil kişi başı 80 lira gibi uygun bir fiyata satılıyor.
Yorgo Kasap Restoran: Maruni köyü olan Koruçam’a herkes Yorgo Kasap’ın küp kebabından yemeye gidiyor. Mekanın sahibi Maria aynı zamanda kasap ve burayı kızıyla birlikte işletiyor. Sucuk, hellim, kırma zeytin, turşu çeşitleri… Servis ettikleri her şey kendi üretimleri.
Bellapais Gardens Restaurant: Bellapais, şimdiki adıyla Beylerbeyi Köyü’ndeki restoranda hiçbir yerde göremeyeceğiniz çeşitlilikte Kıbrıs’a özgü yemekler var. Özellikle kleftiko’yu yemenizi öneririm.
Hüseyin Bittacı Fırını: Girne’de eskiden Türk mahallesi olarak adlandırılan bölgedeki fırında 1915 yılından bu yana bitta diye adlandırılan ekmeklerden üretiliyor. Bu tombul ekmeklerin hamuru zeytinyağı, kuru nane ve soğan ile hazırlanıp üzerine zeytin ve hellim peyniri konarak pişiriliyor. Nefis…
İstanbul’da Parizyen yılbaşı
Yaratıcı deniz mahsullü menüsüne bayıldığım Kiss The Frog yılbaşı için çok özel bir menü hazırlamış.
Narlı levrek ceviche, tarama-somon havyarı-mürekkepli kıtır, balık pastırmalı yeşil humus ile başlayan yemekler, siyah beyaz denizden mantı, trüflü arpa şehriyeli karidesle devam ediyor. Ana yemekte ise hindi budu var. Kestaneli sufle ve salep sorbe ile final veren menü farklı ve lezzetli bir alternatif arayanlar için ideal.
