Nisan ayı Adana’ya gidilecek en güzel zaman. Giderken diyeti de, sıkıntılarınızı da bir kenara bırakın. Bu şehir size iyi gelecek...
Bunca festival çılgınlığı arasında son yıllarda en keyif aldığım, koşarak gittiğim etkinlik Adana Portakal Çiçeği Karnavalı. Festival değil de karnaval olarak nitelendirmekte son derece haklılar. Çünkü dışardan gelenler kadar tüm şehir halkı sokaklara dökülüp bizzat eğlenceye, korteje dahil olup şehrin tadını çıkarıyor. Toyota Türkiye CEO’su Adanalı Ali Haydar Bozkurt’un başlamasına vesile olduğu karnaval Vali Mahmut Demirtaş ve Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’nün de içtenlikle sahiplenmesiyle bugün bambaşka boyutlara taşınmış. O kadar kalabalığın içinde, iki gün boyunca neredeyse hiç olay çıkmaması bile Adana’ya karşı olan önyargıların çoğunu yıkmaya yetiyor.
Ev yemekleri de çok lezzetli
Adana’yı bu kez şehre hem kültürel hem ticari anlamda çok katkısı olmuş Tayyar Zaimoğlu rehberliğinde gezdim. Kendisi aynı zamanda benim de jüriliğini yaptığım ve bu yıl ilki düzenlenen “Portakallı Lezzetler” yarışmasının da yaratıcısı. Yarışmaya onlarca yemek ve tatlı katıldı. Narenciyenin zeytinyağlılara, tatlılara ve beyaz etlere çok yakıştığını bir kez daha anladık. Ama lezzetiyle bizi en çok şaşırtan ve birinci olan Onbaşılar’ın ustası Vahit Şemi’nin hazırladığı portakallı kebap oldu. Portakallı kebap bundan böyle karnaval döneminde servis ediliyor olacak.
Gezinin en leziz anlarından biriyse Salmanbeyli Köyü’ndeki Kınalı Eller Kadın Kooperatifi kadınlarının bizim için hazırladığı yöresel ev yemekleriyle donatılmış sofraydı. Anadolu seyahatlerindeki en büyük eksiklik evlerde pişen ve gerçek kültürü yaşatan o leziz yemekleri yiyebileceğiniz yerlerin neredeyse hiç olmayışıdır. Bu kooperatifte kadınlar hijyen, servis ve mutfak konusunda eğitimler alıyor ve yakın gelecekte halka açık verecekleri yemek servisine hazırlanıyorlar.
Yeme içme rehberi
- Kebap: Seyhan Baraj Gölü’ne karşı şahane manzaralı iyi kebap için adres Park Zirve’deki Onbaşılar. 70 yıllık çiğ köfte ustası İsmail Canbaz bile başlı başına buranın sembollerinden. Fazla hijyen takıntınız yoksa, salaş bir mekanda iyi kebap içinse Yeşil Kapı Zeki Uludağ.
- Ciğer: Şehrin en geleneksel sabah kahvaltısı ciğerdir. Ciğerci Kel Mahmut ise en iyi adreslerden. Taze ve günlük erkek kuzu ciğeri sinirsiz ve pamuk gibi yumuşacıktır. Hiç kurumadan tam kıvamında pişirilir. Masaya oturduğunuz an servis edilen domates ezmesi, nar ekşili közlenmiş soğan salatası ve tablacı salatası bile başlı başına bir ziyafet. Birbiçer de hem ciğer hem de kebapta iddialılardan.
- Kaburgacı : İlk akla gelen Kaburgacı Yaşar Usta. Ama Ceyhan Ocakbaşı da ızgara kaburgada Yaşar Usta kadar iddialı.
- Çorba: Yanak etiyle yapılan çürük çorbası hem leziz hem de paça içemeyenlere alternatif. Seyhan Paça Salonu ve Kuruköprü Paça Salonu’nda deneyebilirsiniz.
- Şırdan: Geceyi sonlandırmak için en çok yenen şeylerden biri şırdan. Koyunun mide bölümlerinden biri olan şırdanın dolması yapılıyor. Genelde el arabalarında satılıyor, Bedo en iyilerden.
- Börek: Şehirdeki börek çılgınlığı son yıllarda iyice artmış durumda. Levent Börekçilik sabahın erken saatlerinde açıyor ve saat on gibi tüm börekleri bitmiş oluyor. Börekçi Rıza ise gece birkaç saatliğine açık, böreği yağlı ve çıtır. Böreklerin mutlaka üç çeşitle yapılan peynirlisini yemek gerek.
- Tatlı: Doğan kadayıfta kaymaklı kadayıfı, mutlaka yiyin. Aldığınız
kalorileri helal ettirecek lezzette.
En yerel tatlı sarı burma için adres Ağaçaltı Tatlıcısı ve Gönül Kardeşler.
- İçecekler: Kebapçıların çoğu kendi şalgamlarını yapıyor. Ali Göde şalgam marka olarak lezizlerden. Buz, muz ve bal karışımıyla hazırladığı muzlu sütüyle de gözde.