Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Prof. Dr. Hikmet Sami Türk

I. GİRİŞ
Adalet Bakanlığı’nca hazırlanıp Bakanlar Kurulu’nca Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulması kararlaştırılan “Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”, Adalet Komisyonu’nda kabul edilmiş bulunuyor. Meclis tatile girmeden önce çıkarılması amaçlanan Tasarı,istinaf mahkemeleri niteliğindeki bölge adliye ve bölge idare mahkemelerinin 20 Temmuz 2016 tarihinde faaliyete geçecek olmaları nedeniyle, ilk derece mahkemelerince verilecek kararların adlî yargıda yaklaşık yüzde doksanının, idarî yargıda yaklaşık yüzde sekseninin istinaf kanun yolunda kesinleşeceği; bunun sonucu olarak Yargıtay ve Danıştay’ın iş yükünün aynı oranlarda azalacağı hesabıyla; Yargıtay ve Danıştay’ın daire ve üye sayılarını azaltmak suretiyle yeniden yapılandırılmasını öngörmektedir. Böylece Yargıtay’da hâlen 46 olan daire sayısı 24’e, hâlen 516 olan üye sayısı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle 300’e, üç yıl içinde tedricen 200’e; Danıştay’da hâlen 17 olan daire sayısı 10’a, hâlen 195 olan üye sayısı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle 116’ya, üç yıl içinde tedricen 90’a indirilecek; bu rakamları aşan kadro sayıları başka bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılacaktır.
II. YARGIDA YENİDEN YAPILANMA
Ülkemizde 8 Nisan 1340 (1924) tarih ve 469 sayılı Mehakimi Şer’iyenin İlgasına ve Mehakim Teşkilâtına Ait Ahkâmı Muaddil Kanun (Şer’iye Mahkeme- lerinin Kaldırılmasına ve Mahkemeler Teşkilâtına İlişkin Hükümleri Değiştiren Kanun)’la kaldırılan istinaf yolunun temyizden önceki kanun yolu olarak yeniden düzenlenmesi, uzunca bir hazırlığın sonucudur.
Bu konuda önce 26.9.2004 tarih ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’la 469 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış (m. 54) ve bölge adliye mahkemelerinin 1. sıradaki görevi, “Adlî yargı ilk derece mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılacak başvuruları inceleyip karara bağlamak” olarak belirtilmiştir (m. 33/1). Aynı tarih (26.9.2004) ve 5236 sayılı Kanun’la 18.6.1927 tarih ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun Üçüncü Babının başlığı “Kanun Yolları” olarak değiştirilmiş; Birinci Faslında “İstinaf” (m. 426/A-426/U), İkinci Faslında “Temyiz” düzenlenmiştir (m. 427- 439).4.12.2004 tarih ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Kanun Yolları” başlıklı Altıncı Kitap İkinci Kısım İkinci Bölümünde “İstinaf” (m. 272-285), Üçüncü Bölümünde “Temyiz” (m. 286-307); 18.6.1927 tarih ve 1086 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran 12.1.2011 tarih ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Kanun Yolları” başlıklı Sekizinci Kısım Birinci Bölümünde “İstinaf” (m. 341-360), İkinci Bölümünde “Temyiz” (m. 361-373) düzenlenmiş; son olarak 6.1.1982 tarih ve 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’a 18.6.2014 tarih ve 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la eklenen 3/A maddesiyle bölge idare mahkemelerinin ilk sıradaki görevi, “İstinaf başvurularını inceleyip karara bağlamak” olarak belirtilmiştir (m. 4 ile eklenen m. 3/A.a).
Bütün bu düzenlemelerle istinaf kanun yolunun yeniden devreye konmasıyla ilk derece mahkemelerince verilen kararların kanuna, hukuka ve olaya uygunluk yönünden denetlenmesi, bundan böyle bölge adliye ve idare mahkemelerince yapılacağından; temyiz mercii olarak Yargıtay ve Danıştay’ın görevi, bundan böyle Tasarı ile Danıştay ve Yargıtay Kanunlarına eklenen hükümlerde belirtildiği gibi “bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimi ile sınırlı” olacaktır (m. 7 ile Danıştay Kanunu’nun 23. maddesinin (a) bendine, 17. maddesi ile Yargıtay Kanunu’nun 13. maddesine eklenen eş metinli iki cümle). Yapılan değişiklikler, iki Yüksek Mahkemenin “içtihat mahkemesi” niteliğini güçlendirecek düzenlemelerdir.Bu durumda adlî ve idarî yargının yeniden yapılandırılması kaçınılmazdır.
III. UYGULANAN YANLIŞ YÖNTEM
A- Danıştay ve Yargıtay Kanunlarına Eklenen Geçici Maddeler
Fakat bunun için izlenen yöntem yanlış ve Anayasa’ya aykırıdır. Her iki Yüksek Mahkemenin daire ve üye sayıları itibariyle küçültülmesi için Tasarı ile getirilen paralel hükümler şöyledir:
1. Danıştay Kanunu’na Eklenen Geçici Madde
Tasarı’nın 13. maddesiyle 6.1.1982 tarih ve 2575 sayılı Danıştay Kanunu’na eklenen geçici 27. maddenin 1, 2, 5 ve 6. fıkraları şöyledir:
“GEÇİCİ MADDE 27 1. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Danıştay üyelerinin üyelikleri sona erer. Ancak bu tarih itibarıyla Danıştay Başkanı, Başsavcısı, başkanvekili ve daire başkanı olarak görev yapanların Danıştay üyelikleri devam eder.
2 .Birinci fıkra uyarınca üyelikleri sona erenlerden;
a) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından seçilenler arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca,
b) Cumhurbaşkanı tarafından seçilenler arasından Cumhurbaşkanınca, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, bu maddenin üçüncü fıkrasındaki kadro sayısı [116] dikkate alınmak suretiyle Danıştay üyesi seçimi yapılır.
...
5. İkinci fıkranın (a) bendi hükmü kapsamında olup Danıştay üyeliğine seçilmeyenler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on gün içinde idarî yargıda sınıf ve derecelerine uygun bir göreve atanır.
6.İkinci fıkranın (b) bendi hükmü kapsamında olup Danıştay üyeliğine seçilmeyenlerden, ikinci fıkra uyarınca yapılan seçim tarihinden itibaren beş gün içinde idarî yargıda bir göreve atanmak için talepte bulunanlar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu tarafından takip eden beş gün içinde idarî yargıda sınıf ve derecelerine uygun bir göreve atanır. Talepte bulunmayanlar ise başka bir göreve atanmak üzere Başbakanlığa bildirilir.”
3.Yargıtay Kanunu’na Eklenen Geçici Madde
Tasarı’nın 24. maddesiyle 4.2.1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na eklenen geçici 15. maddenin I, II ve V. fıkraları şöyledir:
“GEÇİCİ MADDE 15 Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Yargıtay üyelerinin üyelikleri sona erer. Ancak bu tarih itibarıyla Yargıtay Birinci Başkanı, Cumhuriyet Başsavcısı, birinci başkanvekili, Cumhuriyet Başsavcıvekili ve daire başkanıolarak görev yapanların Yargıtay üyelikleri devam eder.
Birinci fıkra uyarınca üyelikleri sona eren Yargıtay üyeleri arasından, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca bu maddenin üçüncü fıkrasındaki kadro sayısı [300] dikkate alınmak suretiyle Yargıtay üyesi seçimi yapılır.”

Yargıtay üyeliğine seçilmeyenler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on gün içinde sınıf ve derecelerine uygun bir göreve atanır.”
YARIN: IV. DEĞERLENDİRME