Başta üniversiteler olmak üzere yükseköğretim kurumları sadece fiziksel yapılardan oluşan mekânlar değildir. Mekânlar sadece bir vasat sunarlar. Yükseköğretim kurumlarının fonksiyonlarını icra edebilmeleri için bir iklime/ruha ihtiyaçları vardır. Fiziki mekânlardaki eksiklikler tolere edilebilir, ancak akademik iklim olmadığında üniversitelerindinamik bir yapı olarak sorumluluklarını yerine getirmeleri zorlaşır. Bir şeyler hep eksik kalır. Bu bağlamda kütüphaneler, üniversitelerin adeta kalbi gibidir. Kütüphaneler, üniversitelerin eğitim ve araştırma kapasitelerini ve kalitelerini doğrudan etkilerler ve üniversitelerdeki değişimin en yakından takip edilebileceği yerlerdir.
Kütüphaneler Haftası vesilesiyle bu yazıda, Bülent Ecevit Üniversitesi olarak son beş yılda hem kütüphaneyle ilgili gerçekleştirilen gelişmeleri hem de bu gelişmelerin bütün bir üniversiteyi nasıl dönüştürdüğünü sizlerle paylaşmak istiyorum.
Üniversitemiz, 11 ayrı kampüste hizmet vermektedir. Üniversitemizin öğrenci, akademik ve idari personel yoğunluğu en fazla olan kampüsü Zonguldak merkezinde bulunan Farabi kampüsüdür. Bu kampüste 2011 yılı başında sadece mesai saatleri içerisinde hizmet veren yaklaşık 33.000 kitap ve bir milyon elektronik kaynağı bulunan fiziki mekânı kısıtlı bir kütüphanesi bulunmaktaydı.
İlk adım olarak açık raf sistemine sahip modern ve insani ölçeğe sahip yeni bir kütüphane yaptık ve üniversitemize uzun yıllar hizmet vermiş olan emekli bir öğretim üyemiz olan Prof.Dr.Durmuş Günay ismini verdiğimiz kütüphanemiz 2012 yılında hizmet vermeye başladı. Kütüphanemizi halkın kullanımına da açtık. Kütüphanemizin görme engelliler tarafından kullanılabilmesi için teknik donanıma sahip ayrı bir “Gör-İşit” salonu oluşturduk. Kütüphane büyük beğeni kazandı ve kampüste herkesin, özellikle öğrencilerimizin günlük zamanlarının bir kısmını geçirdikleri bir mekâna dönüştü. Başlangıçta günlük kullanıcı sayısı ortalama 1100 kişi civarındaydı.
7/24 açık kampüs
İkinci adım olarak kütüphanemizi 7/24 hizmet veren bir kütüphaneye dönüştürmenin arayışına girdik ve 26 Mart 2013 tarihi itibariyle bu hedefe de ulaştık. Artık kütüphanemiz 7/24 hizmet veren bir kütüphaneydi. Farabi kampüsü de adım adım 7/24 yaşayan bir kampüse dönüşmeye başladı. Kütüphanenin 7/24 açık olması kampüs içi diğer hizmetlerin de adım adım 7/24 sürdürülmesini tetikledi. Sadece bir kütüphaneyle insanların kampüste geçirmiş oldukları zaman dilimi uzamaya başlamış, çalışma süreleri ve kitaplarla temas artmıştı.
Üçüncü adım olarak, kütüphanenin kaynaklarını zenginleştirmeyi hedefledik. Bu amaçla, özellikle bilimsel dergilere abonelikleri ve elektronik kitap sayımızı artırdık. Bugün itibariyle kütüphanemiz, yaklaşık 12 bini basılı dergi ve 80 bini kitap olmak üzere 92 bin basılı kaynak ve 5,6 Milyon elektronik kaynağa sahip bulunmaktadır.Öğretim elemanlarımız, öğrencilerimiz ve personelimizden gelen talepler hızla değerlendirilmektedir.
Yerel özellikler önde
Dördüncü adım olarak, kütüphanemizin kaynak alışverişi ile ilgili ulusal ve uluslararası ağ yapısını güçlendirmeyi hedefledik. Bu adımda amacımız, araştırmacılarımızın ve öğrencilerimizin talep ettiği ancak kütüphanemizde bulunmayan kaynakları kütüphanemizin ağ yapısını kullanarak hızla temin etmek, ve bizde varolup da talep edilen kaynakları da diğer kullanıcıların hizmetine sunmaktı. Kütüphaneler arası ödünç sistemi ilk kullanılmaya başlandığı yıllarda yoğun olarak ödünç kitap alan konumunda olan kütüphanemiz son yıllarda gelişen nitelikli koleksiyonu ile ödünç veren bir kütüphane durumuna gelmiştir.
Beşinci adım olarak, kütüphanemizin kaynaklarına hem yerel hem de ulusal ölçekte farklı kılacak özellikler eklemek istedik. Yerel özelliği ön plana çıkartmak için kütüphanemizde Zonguldak koleksiyonu oluşturduk ve Zonguldak ile ilgili yazılmış tüm kitapları temin etmeye çalıştık. Diğer taraftan özellikle Zonguldak kentindeki 150 yıllık madencilik yaşamına ait harita, plan ve belgelerden oluşan değerli bir koleksiyonu kütüphanemize kazandırdık. Bu çalışmalarımız halen devam etmektedir.
Eşsiz bir kütüphane
Ulusal ölçekte kaynak farklılığını ön plana çıkartmak için yükseköğretim çalışmaları alanına yöneldik. Türkiye’de sayıları hızla artan yükseköğretim kurumları ve yükseköğretim alanı ile ilgili çalışmalara her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu alanda büyük boşluğu doldurmak için Türkiye’nin ilk Yükseköğretim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezini kuran Üniversitemiz, bu alandaki çalışmalarına aralıksız devam etmektedir. 2011 yılında kurulan Merkez, kurulduğu ilk yıldan itibaren uluslararası hakemli Yükseköğretim ve Bilim Dergisini de yayın hayatına kazandırmıştır. Yılda üç defa yayımlanan dergi, TÜBİTAK-ULAKBİM ve uluslararası indekslerce taranmakta olup, ülkemizde üniversiteler tarafından bu alanda yayımlanan tek hakemli dergi olma özelliğine sahiptir. Ulusal ölçekteki bu farklılığımızı daha fazla güçlendirmek için Türkiye’nin yükseköğretim ile ilgili yayınların en büyük koleksiyonuna sahip kütüphanesini oluşturmayı hedefledik. Yükseköğretim alanında yerli ve yabancı yaklaşık 550 bin basılı ve elektronik kaynağa sahip yükseköğretim araştırmaları bölümü alanın uzmanları ve araştırmacılar için eşsiz bir koleksiyon oluşturmaktadır.
Yayınevini kurdu
Altıncı adım olarak, kütüphanemizin öğretim elemanlarımızın bilimsel araştırmalarını basabilecekleri bir yayınevine sahip olmasını sağlamaktı. Bu amaçla, 2014 yılında kütüphanemiz altında Bülent Ecevit Üniversitesi Yayınevi kuruldu ve şu ana kadar 12 kitap yayınladı. Diğer taraftan üniversitemiz, kütüphanemiz altında son beş yılda farklı alanlarda altı yeni dergiyi yayın hayatına kazandırdı:Karaelmas Fen ve Mühendislik Dergisi (2011), Yükseköğretim ve Bilim Dergisi (2011), Üstün Yetenekliler Eğitimi Araştırmaları Dergisi (2013), Karaelmas Eğitim Bilimleri Dergisi (2013), Tıp Fakültesi Dergisi (2014), İlahiyat Fakültesi Dergisi (2014). Dergilerimiz düzenli olarak yayınlamakta ve dergilerimizi tarayan indeks sayısı her geçen gün artmaktadır.
Küçük ama kararlı adımlarla yola çıkılarak oluşturulan kütüphanemiz artık Farabi kampüsümüzün 7/24 yaşayan güçlü ve ayrılmaz bir parçası oldu. Kütüphane, sadece üniversitemiz personeli ve öğrencilerimiz tarafından kullanılmamakta, özellikle lise öğrencileri ve vatandaşlar tarafından da aktif olarak kullanılmakta ve üniversite-şehir temas noktasını oluşturmaktadır. Bugün kütüphanemizin aylık kullanıcı sayısı 100 binleri aşmış bulunmaktadır. Artık, kütüphanenin fiziki mekânının talebe cevap vermediği konuşulmaya başlanmıştır.
Prof. Mahmut Özer
1970 yılında Tokat’ta doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektronik ve Haberleşme Mühendisliğin-den mezun oldu. 28 Kasım 2010 tarihinden itibaren Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörüdür. Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) Başkan Vekili olan Özer, halen Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Başkanıdır.