Umut kıtası Afrika

Antonio Guterres

Portekizli siyasetçi Antonio Manuel de Oliveira Guterres, 9. BM Genel Sekreteri. Portekiz başbakanlığı, Sosyalist Enternasyonal başkanlığı ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliğini (UNHCR) yapan Guterres, görevi 1 Ocak 2017’de Ban Ki-moon’dan devraldı. Guterres, 5 yıllığına Genel Sekreter görevini yürütecek.

Dünya Afrika’ya sıklıkla sorunlar penceresinden bakıyor. Ben Afrika’ya baktığımda ise umut, gelecek ve büyük bir potansiyel görüyorum.
Ben bu sağlam temeller üzerine yenisini inşa etmeye ve Birleşmiş Milletler ile Afrikalı liderler ve Afrika halkı arasında daha üst bir işbirliği platformu oluşturmaya kararlıyım. Herkesi kapsayan ve sürdürülebilir kalkınmanın ileriye taşınmasının ve barış ve güvenlik alanındaki işbirliğinin derinleştirilmesinin esasını da bu yaklaşım oluşturuyor.
BM Genel Sekreteri olarak katıldığım ilk büyük toplantı olan ve Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da geçenlerde düzenlenen Afrika Birliği Zirvesinde tam da bu mesajı verdim. Herşeyden öte, toplantıya derin bir dayanışma ve saygı ile katıldım. Dünyanın Afrika’nın bilgeliğinden, ideallerinden ve çözümlerinden öğreneceği çok şey olduğuna inanıyorum.
Daha iyi bir gelecek
Ayrıca, toplantıya büyük bir minnattarlıkla katıldım. Birleşmiş Milletler’in dünyanın dört bir yanındaki Barış gücü askerlerinin çoğunluğunu Afrika sağlıyor. Afrika ülkeleri en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ve mültecilere en cömert davranan ülkeler arasında yer alıyor. Afrika dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında bulunuyor.
Gambiya’da geçenlerde yaşanan siyasi krizin çözülmesi Afrika liderliğinin gücünü ve yönetim sorunlarını çözmek için birlik olma kararlılığını ve demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne sahip çıktıklarını bir kez daha ortaya koydu. Zirvenin sonunda, Afrika halkını dinleyerek, onlardan ders alarak ve onlarla birlikte çalışarak tüm insanlığın Afrika halkından elde edeceği büyük bir kazanç olduğuna bir kez daha ikna oldum.
Daha iyi bir geleceğin inşası için planlarımız var. Küresel yoksulluk, eşitsizlikler, istikrarsızlık ve adaletsizlik ile tüm çabamızı ortaya koyarak başa çıkabilmek için uluslararası topluluğun uygulamaya koyduğu 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin ikinci yılına girmiş bulunuyoruz. Afrika bu alanda kendi tamamlayıcı ve tutkulu planını, bir diğer deyişle 2063 Gündemini hazırlamış bulunuyor.
Afrikalıların bu önemli çabalardan tam olarak yararlanabilmeleri için bu iki gündemin stratejik olarak aynı düzleme getirilmesi gerekiyor. Bunun için de işe önleyici tedbirlerle başlamalıyız. Dünyamızın krizleri yönetmekten öncelikli olarak krizleri önlemeye yönelmesi gerekir. Krizlere çok geç ve yetersiz şekilde müdahale etme döngüsünü kırmamız gerekir.
Birlikte çalışma
Günümüzün ihtilafları güç ve kaynaklar için mücadele, eşitsizlikler, marjinalleştirme ve mezhep ayrılıkları nedeniyle yaşanan iç çatışmalardan oluşuyor. Çoğu zaman da aşırılıkçı şiddet tarafından ateşleniyor ya da körükleniyor. Bir ihtilaf veya ihtilaf tehdidi nerede istikrarı ve refahı tehlikeye sokarsa Birleşmiş Milletler orada ortaklarıyla birlikte çalışma kararlılığını sürdürüyor. Ancak, önleyici tedbirler ihtilaflara yoğunlaşmanın ötesinde anlam taşıyor. Önleyici tedbirlerin alınmasının ve kalıcı barışın sağlanmasının en iyi yolu kapsayıcı ve sürdürülebilir kalkınmadan geçiyor.
Gençlere fırsat sağlamak ve umut vermek için daha fazla çaba harcayarak süreci hızlandırabiliriz. Beş Afrikalıdan üçü 35 yaş altında. Bu muazzam değerden en yüksek oranda fayda sağlamanın yolu eğitime, öğrenime, onurlu işlere yatırım yapmaktan ve geleceklerini şekillendirmek üzere gençlerle birlikte çalışmaktan geçiyor.
Ayrıca, kadınların sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir barış alanında rollerini tam olarak oynayabilmeleri için toplumsal konumlarını güçlendirmek üzere elimizden geleni yapmalıyız. Afrika Birliğinin toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların toplumsal konumlarının güçlendirilmesine sürekli bir şekilde özel olarak odaklanmasından dolayı memnuniyet duyuyorum.
‘Bir ortak ve dost’
Birçok kez gördüm ki kadınların toplumsal konumlarını güçlendirdiğimizde dünyayı güçlendiriyoruz.
Afrika’yı bir ortak, dost ve kendisini bu çok kültürlü ve hayati kıta hakkındaki söylemi değiştirmeye adamış bir savunucu olarak ziyaret ettim. Krizler en fazla kısmi bir durumu ortaya koyar. Ancak, daha üst bir işbirliği platformundan bakıldığında resmin tümünü, bir diğer deyişle muazzam potansiyeli ve Afrika kıtasının dört bir köşesindeki kayda değer başarı hikayelerini görebiliriz.
Bu bakış açısıyla, çatışma ve acıları önlemek için de en iyi silah olan sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınmaya erişim savaşını kazanabileceğimizden, Afrika’nın daha canlı bir şekilde parlamasını ve dünyaya ilham kaynağı olmasını sağlayabileceğimizden şüphem yok.