Halkın egemenliği temeline dayanan demokratik yönetimlerde sorunların çözümü, seçimle gelen politikacılardan oluşan parlamentonun görevidir.
Bu nedenle, seçmenlerin bu görevi yapacak politikacıları seçmesi, politikacıların bu görevi gerektiği gibi yapması, ülkenin durumu ve gelecek açısından yaşamsal önem taşır.
Türkçe sözlük, politika karşılığı iki açıklama vermiştir:
? Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatı.?
?Bir hedefe varmak için karşısındakilerin duygularını okşamak; zayıf noktalarından veya aralarındaki uyuşmazlıklardan yararlanmak gibi yollarla işini yürütmek.?
Politikacı bu iki açıklamadan biri doğrultusunda politikayla uğraşan kimsedir. Sorunların çözümü birinci tip politikacılarla gerçekleşir.
Bin yıllar boyu, bir yandan ruh bilimciler, öte yandan toplumlar politikacıların kişilik yapıları ve özellikleri üzerinde durmuşlar, politikacı tipleri tanımlamışlardır.
Milattan önceki yıllarda, Atina demokrasisi, toplumu boş ve hoş sözlerle kandıran, toplumun duygularını okşayan, kendi çıkarlarını düşünen halk avcısı (demagog) önderlerin, politikacıların kurbanı olmuştur.
Eski çağlardan günümüze dek, Aristoteles, Machiavelli, RobertMichels, Chrisensen, Charles Weber, Harold D. Lasswell, öndelerin, politikacıların kişilik yapılarını incelemiş farklı tipler tanımlamıştır.
Politikacı tiplemesinde halk avcısı (demagog) tipi yerini korumuş, işini yürütme çakışan değişik politikacı tipleri saptanmıştır. Bunlar arasında, kısa kolay rahat biçimde toplumsal saygınlık ve maddi çıkar arayan ?lobiciler?, ?yağcılar?, ?kışkırtıcı? politikacılar sayılabilir.
İki bin yılında, D. Goleman, Duygusal Zekâ, İş Başında Duygusal Zeka ve Yeni liderler kitaplarında Çağdaş Politik Görüş başlığı altında politikacının nitelikleri, özellikleri üzerinde durmuştur.
Politikacının,Duygusal Zekânın beş yeterlilik çerçevesinde yer alan, kişisel yeterlilik, kendine çekidüzen verme, güdülenme, toplumsal yeterlilik; toplumsal beceri alanlarında yer alan yirmi beş Duygusal Zekâ öğesinin politik görüş içinde yer almasını önermiştir.
Özellikle, Duygusal Zekânın toplumsal yeterlilik bölümünde yer alan duygudaşlık, başkalarını anlamak, duygu sezgisi (empati) üzerinde durmuş, doğru sağlıklı politik görüşün gelişmesi için gerekli olduğunu vurgulamıştır.
Politikacılarda empati eksikliği, çözümsüz kalan sorunlar nedeniyle zarar gören bireylerin, toplumun duygularını, düşüncelerini, tutumlarını, eylemlerini algılamakta, anlamakta, yorumlamakta çatışma, sürtüşme, tepki yaratır.
Terör, doğal afet, iş kazası, yangın ve benzeri felaket durumlarında etkili yetkili politikacıların çoğu yıllardır, empatiden yoksun, söylene söylene etkisini yitirmiş, üç-beş sözcükle acıya katılırlar (!)
Empati, bilişsel, duygusal bir süreçtir. Bu süreç insanın bilincini açar. Farkındalığı, haberdarlığı, uyanıklığı arttırır. Algıyı kolaylaştırır. Düşünceyi hızlandırır. Doğru, gerekli davranışı, eylemi sağlar. Akılla duygunun birleşip bütünleşmesini, duyumsamayı sağlar.
Duygusal Zekâ, Toplumsal Yeterlilik başlığı altında politik görüşe yer vermiştir. Politik görüş, devlet işlerini anayasa ve yasalar doğrultusunda dengeli, düzenli, uyumlu yürütme sanatıdır. Çağdaş politik görüşü olan politikacı, bir amaca ulaşmak, bir sorunu çözmek için:
Önce amacı doğru saptar. Önem ve ivediliğine göre sıralar.
Toplumun, ekonomik, politik, siyasal görüşlerini, ilişkilerini doğru anlar ve değerlendirir.
Toplumun yaşamsal değeri olan davranış kalıplarını anlamaya çalışır.
Anahtar görevi olan güç ilişkilerini araştırır.
Çatışmalardan, sürtüşmelerden yararlanmaz. Çıkar sağlamaz.
Öz denetim, geri iletişim yapar.
Toplumun ya da toplumun bir kesiminin desteklediği politik görüşler, çağdaş, doğru, geçerli, yararlı olmayabilir.
Duygusal zekâsını kullanan politikacı başkalarına hizmet etmek, çoğulculuktan yararlanmak, toplumu geliştirmek doğrultusunda çaba gösterir.
Birçok ülkede, başta güvenlik, politika, siyaset, yönetim, işletme, insan kaynakları olmak üzere, eğitim, öğretim, sağlık alanlarında ?Duygusal Zekâ? eğitimi yapılmaktadır.
Araştırmalar, bu eğitimi alan kişilerin, eğitimi olmayanlara oranla, daha mutlu, başarılı, uyumlu, yaratıcı, üretici olduğunu; başkalarını anladığını, insana değer verdiğini, birleştirici bütünleştirici rol oynadığını göstermiştir.
Özellikle seçim dönemlerinde partiler, politikacılar, afiş, pano, el ilanı, gösteri, miting, toplantı; radyo, televizyon, bilgisayar, akıllı telefon, tablet aracılığı ile propaganda, politik pazarlama, siyasal reklam yaparlar. Gerçek dışı, sanal, soyut, yapay algı yaratmaya, oy toplamaya çalışırlar.
Bu durumda seçmenin, politikacıların politik görüşü yanında politik tipini de değerlendirmesi, özellikle demagog, lobici, yağcı, kışkırtıcı tiplere dikkat etmesi, sorunlara çözüm önerilerini irdelemesi gerekir.
Politikacıların sorunları bilmesi değil, bireysel, toplumsal etkisini duyumsaması, çözümün itici gücünü oluşturur.