Mehmet Şakir ÖRS
İzmir’in toplumsal tarihinde, barışın, barış mücadelesinin ve barış günü kutlamalarının önemli bir yeri vardır. Bu durum İzmir Fuarı için de geçerlidir. Fuarın genlerinde de hep barışın tohumları boy verir, çiçek açar...
İzmir ve Ege Bölgesi; farklı toplulukların, kültürlerin, dinlerin ve dillerin uzun yıllar birlikte barış içinde, kardeşçe yaşadığı diyarlardır… Sonraları, bazı zaman dilimlerinde hançerlenmiştir bu barış ve dostluk duyguları… İnsanlar arasında düşmanlık tohumları serpilmiştir, tıpkı kurtuluş savaşı öncesinde olduğu gibi… Batı Anadolu’da barışın özsuyunu besleyen topraklar işgal edilmiş ve kanla sulanmıştır barışın yurdu…
Ancak yaşanan tüm acılar, yine de barış düşüncesinin gücünü kıramamış ve barış çiçeklerinin boy atmasını, yetişmesini engelleyememiştir İzmir’de
ve Ege’de…
Emperyalist işgalcilere karşı yurdunu, bağımsızlığını var güçleriyle savunanlar ve onların çocukları, torunları; ‘Ege’de barış’ düşüncesinin de en hızlı ve kararlı savunucuları olmuşlardır yıllar boyu…
Ege Denizi, günümüzde barışın da özsuyudur… İzmir ve Ege insanı, provokasyonlara ve çarpıtmalara karşın, barışın ve hoşgörünün toplumsal yaşamdaki simgesidir…
Fuarın barışçı yönü
İzmir Fuarı’nın doğuşuna ve gelişimine de, İzmir ve Ege insanının barışçı duruşu damgasını vurmuştur. İzmir’in simgesi olan fuar, aynı zamanda barışın, dostluğun, dayanışmanın, kardeşliğin ve hoşgörünün de simgesidir.
Çağdaşlığın, yeniliğin, gelişmenin, yeni buluşların özsuyundan beslenen İzmir Fuarı, doğuşundan bugüne her daim barışa hizmet etmiştir.
Tarihin en zor dönemlerinde, en zorlu dönemeçlerinde bile İzmir’den, İzmir Fuarı’ndan barış belgileri, barış talepleri yükselmiştir. Dünyanın ve ülkemizin dört bir yanından gelen katılımcılara, ziyaretçilere ev sahipliği yaparken; aynı zamanda barışa, barış düşüncesine ev sahipliği yapmıştır İzmir Fuarı...
İkinci dünya savaşı yıllarında, savaşın Balkanlara gelip dayandığı dönemde bile fuar barışçı duruşunu sürdürmüştür. Bir yandan sığınaklar yapılıp karartmalara gidilirken, mum ışığında bile fuar varlığını korumuştur. Savaşın etkisiyle yapılan sığınaklar, adeta barışın sığınağı olmuştur…
Acılarla, zorluklarla, kısıtlamalarla dolu geçen o dönemde, birbirleri ile savaşan ülkeler, İzmir Fuarı’nda yan yana yer alıp bayraklarını birlikte dalgalandırabilmişlerdir…
İlk barış günü kutlaması
İzmir kenti, yakın geçmişimizde ‘Ulusal Bağımsızlık Haftaları’nın ve ‘Dünya Barış Günü Kutlamaları’nın iç içe geçtiği ve birbiri ile bütünleştiği, bağımsızlığın ve barışın kentidir. Tarih boyunca da hep böyle olmuştur.
İzmir’in toplumsal mücadele tarihinde, barış hareketi çalışmalarının oldukça eski bir geçmişi var. 1970’li yıllar; türlü olumsuzluklara karşın,
barış düşüncesinin İzmir’de ve Ege’de en güçlü boy
attığı yıllardı...
Bizim de içinde aktif olarak yer aldığımız İzmir’deki ilk kitlesel 1 Eylül Dünya Barış Günü kutlaması, bundan tam 40 yıl önce gerçekleştirildi. 1976 yılının 1 Eylül’ünde, günümüzde Yenişehir adını alan Tepecik semtinin adeta bir tarla kadar büyüklükteki yazlık sinemasında, dünya barış gününü kutlama gecesi düzenlendi. O gün İzmir’de pek çok insan, ilk kez barış mücadelesiyle tanıştı. Salkım saçak örneği sinemayı dolduran barışseverler caddelere taşıyordu. DİSK’li işçiler, TÖB-DER’li öğretmenler, aydınlar, gençler, kadınlar, her meslekten yurttaşlar,
1 Eylül kutlamasına büyük ilgi gösterdiler. Çevre il ve ilçelerden İzmir’e gelerek geceye katılan pek çok Egeli barışsever vardı. Sanatçılarımız da söyleşileriyle, şiirleriyle, şarkılarıyla gecede yerlerini aldılar. 1 Eylül’ün fuar günlerine denk düşmesi, etkinliğin kültürel, sanatsal yanını da güçlendirdi.
O günlerde fuarda sahneye çıkan çok sayıda sanatçı, etkinliğe katılarak kutlamayı zenginleştirdi.
Kısacası, 1976 1 Eylülü’nde İzmir’de barışın, barış mücadelesinin gür sesi yükseldi. Sonraki yıllarda da bu çalışmalar sürdü gitti… Böylece, İzmir’in ulusal kurtuluşçu geleneğine yeni bir gelenek ekleniyordu. Bu, barışın ve barış mücadelesinin geleneğiydi…
Daha sonraki dönemlerde de gelenek yaşatıldı. Kimi zaman fuar içinde kimi zaman da fuar dışı mekanlarda kutlamalar yapıldı. İzmir ve fuar, barış düşüncesiyle, barış mücadelesiyle her daim buluştu, bütünleşti…
Barış mücadelesi yaşamsaldır
1 Eylül Dünya Barış Günü bir kez daha kutlanınken İzmir Fuarı da 85’inci kez kapılarını açtı. Barış mücadelesi güncelliğini ve yaşamsal önemini hâlâ koruyor.
Son dönemde ülkemizde ve yakın çevremizde yaşanan siyasal gelişmeler, terör olayları ve sıcak savaş ortamı; barış konusunda duyarlılığımızı artırmayı zorunlu kılıyor.
Hem yurt içinde hem de yurt dışında, barış şimdi daha büyük ihtiyaç. Gerginliklerin, çatışmaların arttığı günümüz koşullarında, barışa her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.
Ülke içinde ve dışında, yakın çevremizde kalıcı bir barış ortamının yaratılabilmesi için, her şeyden önce barış mücadelesinin çok yönlü güçlendirilmesi gerekiyor. Günümüzde barışa, barış mücadelesine ve barış aksiyonerlerine çok iş düşüyor.
Mehmet Şakir ÖRS
1979’da Ege Üniversitesi İktisat Fakültesi Ekonomi Bölümü’nden mezun oldu. Uzun yıllar görev yaptığı Tariş’te yönetici olarak çeşitli görevlerde bulundu. Gazetecilik yaptı, iletişim ve halkla ilişkiler alanında çalıştı, İletişimevi’ni kurdu. Çeşitli ekonomik, sosyal ve kültürel konularda yayımlanmış çok sayıda kitabı ve kazanılmış ödülü var. CHP İzmir İl Yöneticiliği yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlık Danışmanlığı ve İZFAŞ (İzmir Fuarı) Genel Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Türkiye Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği, Dil Derneği ve Çağdaş Gazeteciler Derneği üyesi.