Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün eşsiz dehasıyla, kahraman silah arkadaşları Mehmetçiğin mukaddes vatan mücadelesinin azmi birleşmiş, kazanılan bu zaferle “Çanakkale Geçilmez” destanı yazılmıştır.

Bu yıl 101. yılını gurur ve çoşkuyla anacağımız Çanakkale Muharebeleri’nde elde edilen zaferler Türk tarihindeki öneminin yanı sıra bütün dünya tarafından da her daim takdirle karşılanmıştır. Çanakkale Boğazı’nda cereyan eden deniz savaşları ve Gelibolu Yarımadası’nda yapılan kara savaşları sonunda denizde ve karada kazanılan zaferler tarihe Türk’ün gücünü altın harflerle yazdırmıştır.
Bu savaşta; “Savaş zaruri ve hayati olmalıdır... Milleti savaşa götürünce, vicdanımda acı duymamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı, ölmeyeceğiz diye savaşa girebiliriz. Lâkin, millet hayati tehlikeye maruz kalmadıkça; savaş, bir cinayettir.” diyen Türkiye Cumhuriyeti’nin ölümsüz lideri Gazi Mustafa Kemal’in dehasıyla, kahraman silah arkadaşları Mehmetçiğin mukaddes vatan mücadelesinin azmi birleşmiş, kazanılan bu zaferle “Çanakkale Geçilmez” destanını yazdırmıştır.
Türk ve dünya tarihinin akışını değiştiren sonuçlar doğurması bakımından önemli kabul edilen, Ulusal Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı’nın kazanılacağının da ilk müjdecisi olan Çanakkale Savaşı’nda, büyük olanaksızlıklar ve haksızlıklardan kurtulmak için mücadele eden, vatan savunmasına yemin etmiş üstün iradeli insan gücünün, yüksek teknoloji karşısında kazandığı başarı ile bir çıkış yolunun
her zaman varolduğu bir kez daha ispatlanmıştır.
Büyük askeri bozgun
Çanakkale Savaşı’na ilişkin olarak, İngiliz Guardian gazetesinde Jon Henley imzalı, “Çanakkale’yi hatırlamak, kanlı kıyımın ortasında yiğitliği onurlandırmak” başlıklı haberde Birinci Dünya Savaşı’nın en stratejik cephelerinden biri olan Çanakkale’ye bir sefer düzenlenmesi fikri için “Kötü planlanarak berbat bir şekilde uygulanmış ve Churchill’in kariyerinde uzun yıllar olumsuz bir iz bırakan büyük bir askeri bozgun” olarak tanımlama yapılırken, Türkiye için de “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük zaferi olarak nitelendirilmiştir.
Birinci Dünya savaşının en destansı cephelerinden biri olan ve dokuz ay boyunca kanlı kıyımın yaşandığı Gelibolu Yarımadası’nı almak için düzen-lenen kara harekatında 29 bin İngiliz ve İrlandalı ile 11 bin Avusturalyalı ve Yeni Zelandalı dâhil yaklaşık 58 bin asker hayatını kaybederken, kendi anavatanlarını çetince savunan 87 bin Türk askeri de yaşamını yitirmiş, her iki taraftan en az 300 bin asker de ağır yaralanmıştır. Dünyanın en ünlü mayın gemisi ünvanını kazanan Nusret Mayın Gemisi’nin döktüğü mayınlar sayesinde ise Çanakkale Boğazı’nı denizden geçmek isteyen İtilaf Devletleri’nden iki İngiliz ve bir Fransız zırhlısı batarken, bir İngiliz ve iki Fransız zırhlısı da ağır yara almış ve üç gemi de karaya oturmuştur.
Çanakkale’de cereyan eden muhaberelerde öylesine dramatik ve öylesine hazin olaylar yaşanmıştır ki vatan için yaşayan, vatan için ölümü göze alan Türk milleti ve onun bağrından çıkan Mehmetçiğin barış ve hoşgörü gibi evrensel değerlerle dolu insan sevgisi bir kez daha gözler önüne serilmiştir.
Humanist duygular
Nitekim Atatürk; Mehmetçik için “Burada yatan şehitlerimiz!… Sizleri hürmet ve şükranla anıyoruz. Siz olmasaydınız ve siz göğüslerinizi çelik kalelere siper etmeseydiniz, bu boğaz aşılır, İstanbul işgal edilir; vatan toprakları istilâya uğrardı” söyleminde bulunurken, yabancı askerler için ise “Bu memleket toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar!… Burada bir dost vatanının toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar!... Gözyaşlarınızı dindiriniz, evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler, huzur içinde uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır” sözleriyle de hümanist duygularının en güzel ifadesinin tarih yapraklarında yer almasını sağlamıştır.
Her daim hatırlanmalıdır ki, kazanılan zaferlerin şan ve şerefi vatanımızın her karış toprağını kanlarıyla yoğuran Mehmetçiğe ve aziz şehitlerimize ait olup, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimizi bir kez daha minnet, rahmet ve şükranla anıyoruz.Ruhları şad olsun.

Haberin Devamı

N. İsmet HERGÜNŞEN

Haberin Devamı

Emekli Deniz Kurmay Albay 1961’de Yozgat’ta doğdu. Kabataş Erkek Lisesi’ndeki eğitimi hitamında 1982’de Deniz Harp Okulu’ndan mezun olup, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na katıldı. Muhrip, hücumbot ve fırkateyn sınıfı gemilerlerdeki görevlerinin ardından TCG Fatih Fırkateyni’nde komutanlık ve hücumbotlarda komodorluk yaptı. Foça Deniz Üssü ile Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlık görevlerinin ardından Deniz Kurmay Albay rütbesiyle kendi isteğiyle emekliye ayrıldı. Halen Bahçeşehir Üniversitesi’nde ve Deniz Ticaret Enstitüsü’nde Deniz-Liman İşletmeciliği/Güvenliği’ne yönelik dersler vermektedir.