Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Güzel yurdumuzu ve yüce milletimizi tehdit etmeye cüret edecek tüm düşmanların karşılarında bizleri bulacağını Harp Okullarında gün boyunca yapılan törenlerde yemin ederek “Mülki ve Askeri Erkan” huzurlarında dünyaya haykırdığımız gündür o gün.
Ulusal bayramları önemli kılan en büyük özelliği tarihi bir süreç içinde gerçekleşmiş olmalarıdır. Büyük Önder Atatürk’ün en büyük eserim dediği 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edilen Cumhuriyetimizin kuruluşuna atfen her sene büyük bir katılım ve coşkuyla kutladığımız en önemli bayramımız biz askerler için de Cumhuriyet Bayramı’dır. Diğeri de1922 yılında 26 Ağustos’ta başlayıp, 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da Mustafa Kemal’in Başkumandanlı’ğında zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi (Büyük Taarruz)’ni anmak için kutlanan bayram olan 30 Ağustos Zafer bayramıdır.
Her yıl büyük bir coşkuyla Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Günü ve Zafer Bayramı’nı kutladığımız 30 Ağustos gününün gene biz askerler için bir diğer önemi de, Harp okullardan mezun olduğumuz ve ayrıca rütbe terfi törenlerimizin yapıldığı gün olarak seçilmesidir. Yıllar buyunca her gün bıkmadan ve usanmadan sabah saat 06.00’ da kalk borusuyla başlayan ve gece saat 22.30’a yat borusuna kadar devam ederek hem akademik, hem askeri, hem de sportif anlamda yaz ve kış boyunca alınan eğitimin sonunda Kara, Deniz ve Hava Harp Okullarından mezun olan yüzlerce harbiyelinin omuzlarına yüklenen sorumluluğun taçlandırıldığı gündür o gün.
Diğer taraftan kıta olsun, karargah olsun her seviyede komutanlıkta bir üst rütbeye terfiye hak kazanan subayımız, astsubayımız, uzman erbaşımızın annemiz, babamız, eş ve çocuklarımız ile ilk komutanlarımızın omuz ve kollarımıza taktıkları yeni rütbelerimizle yeni sorumlulukların yüklendiği gündür o gün.
Üzülerek ifade etmek isterim ki; her sene coşkuyla kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 94. yılı, 15 Temmuz melanetinin yaşanmasından dolayı buruk ve acı dolu hatıraların anımsandığı bir gün olarak kutlanacaktır bu yıl. Geçmişte başka bir görünümle karşımıza çıkan Batı sömürgeciliğinin ele geçireceği ünlü şairimiz Nâzım Hikmet’in; Dört nala gelip Uzak Asya’dan / Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan / bu memleket bizim, dizelerinde yer bulduğu gibi bu topraklar, bu sefer de ülkemizin çok önemli kurumlarında gizlice yapılanarak teşkilatlanan dinci terör örgütü olan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün hedefi haline getirilmiş oldu.
Öyle ki, bugün olduğu gibi gelecekte de her daim lanetle anımsanacak bu ihanet şebekesi FETÖ, cumhuriyet döneminin en kanlı kalkışmasında bulunarak Gazi Meclisi bombalamasının ve kendi halkına silah kullanmasının yanı sıra, 13-17’li yaşlarda ki askeri lise öğrencilerinden ve 17-22 yaşlarında ki harbiyeliler ile vatani görevini yapmakta olan er ve erbaşlardan da istifade cihetine gitmekten çekinmeyerek az kalsın iç karışıklığa neden oluyordu. Neyse ki, milli iradeyi hiçe sayan bir grubun kalkıştığı girişim halkımızın sağduyusu ile kısa sürede bertaraf edilmiştir.
Tüm olumsuzluklara ve tehditlere rağmen Türkiye Cumhuriyeti Devleti Balkanlar, Orta doğu ve Kafkasların merkezinde bulunduğu jeopolitik konumuyla, Lozan ve uluslararası anlaşmalardan doğan hak ve menfaatleri çerçevesinde Türkiye topraklarının ve Mavi Vatan diye adlandırdığımız denizlerimizin hedef haline getirilme çabalarına her daim önlem alacak güç ve kuvvete muktedir olduğu gibi bunu azim ve kararlılıkla sürdürebilecek istiklalinden hiçbir zaman ödün vermeyecek bir millete de sahip olduğunu “Dost ve Düşmanına” tarihte bir kez daha gösteriyordu.
Bugün de bizlere düşen en önemli görev “Güçlü Demokrasi, Güçlü Ekonomi ve Güçlü Ordu”dan müteşekkil insan haklarına dayanan demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti oluşturulmasını sağlamak için her zamankinden daha çok ve fedakarca çalışarak, Çanakkale’yi İstiklal Harbini kazanan ruhu korumak ve bu bilinci genç nesillere aktararak Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar yaşatmaktır.

Haberin Devamı

N.İsmet HERGÜNŞEN

Haberin Devamı

Emekli Deniz Kurmay Albay. 1961’de Yozgat’ta doğdu. Kabataş Erkek Lisesi’nin ardından 1982’de Deniz Harp Okulu’ndan mezun olup Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na katıldı. TCG Fatih Firkateyni’nde komutanlık yaptı. Foça Deniz Üssü ile Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlık görevlerini gerçekleştirmeyi müteakip, Deniz Kurmay Albay rütbesinden kendi isteğiyle emekliye ayrıldı. Halen Bahçeşehir Üniversitesi ve Deniz Ticaret Enstitüsü’nde Deniz-Liman İşletmeciliği/Güvenliği’ne yönelik dersler vermektedir.