Mavi Kuşak Bölgeleri, dünyanın en uzun yaşayan insanlarının yoğun bulunduğu coğrafi alanlara deniyor. Gelin orada yaşayanların sırrı neymiş bakalım.
Fransa İmparatoru Napolyon Bonapart’ın biz hekimlere hitaben söylediği sözler çok manidar: “Doktor, ilaç istemem. Bizler yaşamak için yapılmış makineleriz. Bu, bizim doğamız. Yaşama ilkesine karşı gelmeyin. Bırakın kendisini savunma özgürlüğü olsun, o bunu sizin ilaçlarınızdan daha iyi yapacaktır.”
Peki gerçekten daha az ilaç kullanarak daha uzun yaşayan insanlar var mı? Evet, kulağa ilginç gelse de böyle bir kulüp var. Aslında esas olarak adı ‘Mavi Kuşak Bölgeleri’. Bu bölgeler, dünyanın en uzun yaşayan insanlarının yoğun bulunduğu coğrafi alanlar. Bu terim, dünyanın en uzun yaşayan insanlarını keşfeden gazeteci Dan Buettner tarafından ortaya atıldı. Şimdiye kadar beş Mavi Kuşak Bölgesi tespit edildi.
Mavi Kuşak Bölgeleri
* İtalya, Sardinya Adası’nın dağlık Barbagia Bölgesi’nin kırsal kesiminde insanlar 70 yaşlarını geçinceye kadar çobanlık yaparak geçiniyor. 100 yaşına gelmek az rastlanan bir şey değil.
Bugün tıp alanında kabul görmüş pek çok kural, hekimlerin gözlemleri sonucu ortaya çıktı. Mesela sağlıklı beslenme ve el temizliği konusundaki uyarılar, 1400’lü yıllara kadar uzanıyor
Dünyada birçok bilim alanının gelişmesi, gözlemsel tecrübeler sonucunda oldu. Ancak teknolojinin gelişmesiyle mesleğimizde gözlem, eski popülerliğini kaybetti. Bir hastanızın kullandığı ilaçlarla yediği yemekler arasındaki bağlantıyı kuramazsanız, ona verdiğiniz ilacın neden dozundan daha fazla ya da daha az etkin olduğunu tespit edemezsiniz. Bu yazımda tıpta gözlemle ilgili iki yaşanmış olaya değineceğim.
Venedikli Cornaro Vakası
Venedikli Luigi Cornaro, 1460’lı yıllarda zengin ve aristokrat bir ailenin mensubu olarak doğdu. Venedikli aristokrat erkekler, o dönemde fazla işle uğraşmaz, kendilerini yormaz ve günde en az 4-5 yemek şölenine katılırdı. Bu şölenlerde kuşkonmazdan tutun, kekliğe, dana kelleden kuzu çevirmeye, domuzdan tavus kuşuna uzanan çeşitlilikte yemekler ikram edilirdi. Cornaro, 40’ıncı yaş gününe yaklaştığında, doktorları ona daha fazla yaşamak istiyorsa beslenmesine dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Pek çok asilzadenin aksine o, hekimlerin sözünü dinledi, alkol ve yemek
Şiddeti önlemek için sadece adli tedbirleri artırmak yeterli değil. Medyanın ve sivil toplumun tolerans kültürüne ihtiyacımız var. Aksi takdirde kendilerini hayat kurtarmaya adayan sağlık çalışanları, karşılaştıkları hayati tehlikeler nedeniyle hizmet veremez noktaya sürüklenebilir
Son dönemde toplumsal şiddetin artışını izliyoruz. Kadına yönelik şiddet, artık sokak ortasında öldürülmelerine kadar vardı. Devlete korunmak için başvuran kadınların sayısı da oldukça fazla.
Güvenlik güçlerinin tüm şiddet olaylarını önlemek için proaktif, ‘yani olay olmadan’ önleyici şekilde harekete geçmeleri gerekir. Ancak tüm şiddetle ilgili şikayetlere yetişmek de mümkün değil. Bu nedenle toplumumuzun bozulan ruh sağlığının yeniden tesis edilebilmesi için çok daha sistematik bir uygulamaya ihtiyaç var. Özellikle topluma örnek olması gereken siyasetçi, aydın ve sanatçıların medyada yer alan söylemlerinde yumuşamaya ihtiyaç duyulmakta. Medyaya bu konuda çok önemli görevler düşmekte. Medya bu alandaki görevini layıkıyla yerine getiremezse şiddet bağımlısı genç kuşaklar toplumun kamplaşmasına ön ayak olacak.
Medyanın etkisi
Freedman ve Sears (1993) adlı iki sosyal
Modern tıp tekniklerine destek olmak amacıyla uygulanan geleneksel yöntemler, hastalıklardan korunma ve tedavide yaşam kalitesini yükseltiyor
Sıcak taş terapisi: Isıtılmış ve soğutulmuş volkanik taşlarla masaj sırasında uygulanan bir teknik. Su içinde ısıtılarak bakıma hazır hale getirilen siyah, pürüzsüz, yassı ve oldukça sert yapıdaki taşlar; sırt, boyun, bel, avuç içi, karın gibi vücudun çeşitli noktalarına yerleştirilir.
Hidroterapi: Mineral taşımayan suların vücuda uygulanmasını içeren yöntem. Sağaltım havuzları, çalkantı banyoları, duş uygulamaları, lokal banyolar bu gruba girer.
Balneoterapi: Kaplıca ve SPAterapi eşanlamlı olarak kullanılır. Kaplıcanın mineral etkinliği ön planda olan sistemleri akla gelir. Bu nedenle mineral yoğunluğu litrede 1 gr.’ın üzerinde olan sular bu gruptadır.
Klimatoterapi: İklimsel koşullarla tedavi yöntemidir. Mevsimlere göre hava ısısı, deniz suyu sıcaklığı, rüzgar tiplerinin tedavide kullanımı ön planda. En iyi etkiyi romatizmal hastalıklarda gösterir.
Talassoterapi: Deniz suyu içinde, altında, üzerinde, çevresinde oluşturulan sağaltım tekniği. Yüzme, banyo alma, içme olarak tercih edilir.
Dövüş sanatlarıyla solunum eğitim programının kombinasyonundan oluşuyor Tai Chi. Bu egzersizler, yaşam kalitesini artırıyor, denge ve düşme riskini azaltıyor, kronik ağrıyı azaltıyor ve nörolojik hastalıklara iyi geliyor
Tai Chi, dövüş sanatlarıyla solunum eğitim programının kombinasyonuna dayanan ve enerji akışına rehberlik eden bir meditasyon programı. Kuşların ve diğer hayvanların doğal hareketlerinin sembollerle akıl ve solunum üzerine odaklanarak dizayn edilen karmaşık hareket formları da denebilir. Yapılan hareketler olabildiğince yavaş, yumuşak ve zarif; figürler arası geçişler sarsıntısız ve akıcı. Tüm hareketler alt karın boşluğunda bir miktar havanın sıkıştırılmasıyla yapılıyor. Sıkışma şiddetindeki artma ve azalmaya bağlı olarak sırasıyla kollar dışarı ve yukarı ya da içeri ve dışarı hareket ettiriliyor. Düşünce, alt karın noktasına yoğunlaşıyor ve teknikler zihin, vücut, enerjiyle koordineli biçimde yapılıyor.
Ciddi hastalıklara iyi geliyor
Son yıllarda batılı ülkelerde Tai Chi’nin yararlarıyla ilgili birçok çalışma yapıldı. Bu çalışmalar sonucu, egzersizlerin dengeyi artırdığı, düşmeyi önlediği, kardiyovasküler sistemi güçlendirdiği ve stresi azalttığı
Önceki yazılarımda meyve ve sebzelerin yararlarını anlatmıştım. Bu yazımdaysa şifa amaçlı kullanılan bitkilerden söz edeceğim
Önce bazı önemli noktalara dikkatinizi çekmek istiyorum. Şifalı bitkilerin ‘doğal’ olarak etiketlenmiş olması, o desteğin güvenli ve zararsız olduğunu göstermez. Örneğin kava biberi bitkisi, ciddi karaciğer hasarına yol açabilir. Şifalı bitkisel destekler ilaç benzeri etki yapabileceğinden hamile ve emziren kadınlarla çocuklarda kullanımına çok dikkat edilmeli. Özellikle ilaç kullanan hastalar, şifalı bitkisel destekler konusunda önce doktorlarına danışmalı. Bazı bitkisel desteklerin ilaçlarla etkileşerek sağlık sorunlarına yol açtığı biliniyor.
Aloe: Zambak ailesinden. Binlerce yıldır topikal kullanılan aloe vera jeli, günümüzde kesikler, yanıklar, donuk, bası yaraları ve sedef hastalığında tercih edilir. Sindirim sistemini düzenleyici ve kabızlığı giderici etkileri var. Aloenin deri üzerindeki uygulamasında sadece hafif alerjik reaksiyonlar izlenir. Bağırsak tıkanmaları ve apandisit sorunları olanlarla hamile, emziren kadınların kullanması uygun değil.
Ekinezya: Papatya ailesinden. Viral, bakteriyel ve mantar enfeksiyonlarında özellikle üst
“Tek seansta bel ve boyun fıtığına son” gibi parlak sloganlara rağbet etmemenizi öneririm. Maalesef bilinçsiz uygulamaların hastalar için sonuçları pek de parlak olmuyor
Manus, Latince el kelimesinden gelir. Manuel terapi de elle yapılan tedavileri anla- tır. Aslında manuel terapi tüm doktorların ve sağlık çalışanların felsefesine hakim olması gereken bir tedavi şekli. Çünkü hastalarımıza o temasla, söylediğimiz sözlerden çok daha fazlasını aktarabiliriz.
Tüm rahatlama tekniklerinde amaç bedeni denetim altına almaktır. Bütün teknikler bu yolla gevşemeyi sağlar
Relaksasyon tedavisi kişinin huzur bulması ve rahatlamasını sağlamak üzere geliştirilen metotlardan ibarettir. Meditasyon tek başına relaksasyon yapmaz. Relaksasyon meditasyonun bölümlerinden birisidir ve derin uyku, istirahat ve meditasyona giriş kapısıdır. Relaksasyon uyku ve hareketsizlikle eş tutulsa da meditasyonla birlikte iç huzurun ve farkındalığın kombinasyonunu sağlamaya çalışır, enerjiyi yeniler, dikkati artırarak daha etkin olarak kullanılmasına izin verir. Relaks olmak, sorumluluktan kaçmak yerine hüner ve beceriyi geliştirerek korku ve gerilimden uzak olarak sorumluluklarla baş etme yeteneğidir. Çeşitli relaksasyon teknikleri bulunmaktadır. Aşağıda bunlara değineceğim:
1- Tekrarlayan söz, şarkı, dua, deyim, sözcük öbeği ya da kas aktivitesi olmalıdır, dini ya da sizin için anlamı olan diğer sözleri veya doğal sözleri (sevgi, huzur, sakinlik gibi) kullanabilirsiniz.
2- Yavaş bir şekilde rahat pozisyonda oturunuz.
3- Gözlerinizi kapayınız.