Kozmetik ‘Cosmetique’ kavramı Türkçeye Fransızcadan geçmiştir, görüntü güzelleştirmeye ilişkin, güzellik müstahzarı anlamına gelir. Bu kavramın kökeni de Yunanca ‘Cosmos ‘ süs, güzelleştirme, çeki düzen verme kavramına dayanır.
Kozmetikler; vücudun veya vücudun herhangi bir bölümünün temizlenmesi, güzelleştirilmesi, cazip hale getirilip değişik bir görünüm kazanması için uygulanan tüm ürünler ve maddelerdir.
İnsanlar, kadın ya da erkek binlerce yıldan beri güzelleşmek, kendilerini başkalarına beğendirmek, genç görünmek, yüzlerindeki kırışık, yara, sivilce ya da çeşitli izleri gizlemek, güneşten, rüzgardan, soğuktan ciltlerini korumak, vücutlarındaki istenmeyen tüyleri gidermek, saçlarının dökülmesini önlemek ya da rengini değiştirmek için boyalar, merhemler, losyonlar, parfümler yapmışlardır. Çünkü güzel görünmek, bakımlı ve çekici olma arzusu insanlığın var oluşuyla doğan, karşı konulamayan bir süreçtir. Buna paralel olarak Kozmetiğin tarihçesi de bir o kadar eskidir.
Kozmetiklerin kullanımı ve parfümler hakkındaki bilgiler, M.Ö. 4000 yıllarından öncesine kadar dayanmakta olup insanlığın gelişimine paralel olarak Kozmetik kullanımı da ilk çağlardan günümüze kadar artarak devam
Diye sordu Pamuk Prensesin bir o kadar güzel ama buz kalpli üvey annesi. Var dedi ayna... Senden çok daha güzel biri var. O gün sarsılmaz güvenini kaybettiği ilk gündü kraliçenin. Belki de kaybedeceği bir ömrün ilk günüydü.
Aslında masallar bile bize anlatmak istemişti bu güzellik efsanesinin ne kadar tehlikeli olabileceğini. Ama biz, prensi tarafından kurtarılmayı bekleyen pamuklara sarılmış prensese, dillere destan güzelliğine, bir prensin var olacağına, bir gün ama mutlaka bir gün bizi bulup bu girdaptan kurtaracağına o kadar dalmıştık ki göremedik bize verilmek istenen gerçek mesajı. Ya da dürüst olalım hadi, görmek istemedik ki...
Küçükken zevkle bin bir hayaller kurarak büyüdüğüm bu masalı ne garip şimdi tamamen farklı bir perspektiften görüyorum. Coco Chanel ne güzel demiş ; Güzellik, sen ne tatlı bir yalansın diye. İşte o yalana tutkun oldukta unuttuk, bu yanlışla inşa ettik tüm olgu ve düşüncelerimizi. 'Güzelsek değerliydik, değilsek o kadar da değildik ' in oyununa geldik. Platon bile güzel olanın iyi, iyi olanın da güzel olduğuna inanmış, görünen yüzümüzün gölgede kalan gerçek benliğimize aynalık ettiği fikrini savunmuşken, ve aslında Croce'e göre de ; Güzel,
KADIN VE GÜZELLİK
Bu ikiliye Dikkat !
İnsanlık tarihi kadar eskidir Kadının içinde filizlenen güzellik arzusu... Bitmek tükenmek bilmeyen, hep daha fazlası istenilen bir serap tır bizi bu yolda heba eden, yorgun düşüren.. 'En' olmaktır.. Düzeltiyorum, 'En' olabilme arzusunda kaybolmaktır... Halbuki görecelidir güzellik, bakan gözlerle şekillenir, değerlenir ya da azalır, hiç olur, uçar gider... Bir de emanettir aslında güzellik... Bu yüzdendir ki; Aynada her ne görüyorsanız size ait değildir sadece Allah'ın size bir emanetidir. Bize düşen ise bu emaneti en iyi şekilde koruyabilmektir.
Ve bu noktada 'Kozmetik' kavramı girer Kadın ve Güzellik ikilisinin arasına, vazgeçilemez bir parçası olarak sürdürür hayatını onlarla. Bir bütünün ayrılamaz parçaları olurlar. Çünkü Kozmetik, orjinal haliyle 'Cosmetique' kavramıTürkçeye Fransızcadan geçmiştir ve görüntü güzelleştirmeye ilişkin, güzellik mustahzarı anlamına gelir. Bu kavramın kökeni de Yunanca 'Cosmos' süs, güzelleştirme, çeki düzen verme kavramına dayanır. Müthiş üçlümüz Kadın, Güzellik ve Kozmetik bu görünmez ağlarla bağlıdır birbirlerine. Ve o gün bugün bizlerle can bulur, gelişir, yaşarlar hayatlarımızda.
Kozmetikler ise ; vücudun