Adını bile anmak istemediğimiz, kötü hastalık diye bahsettiğimiz kanser bulunduğu dokuya göre isim alır. Buna göre de huyu, karakteri değişir. Erken yakalandığı takdirde tedavi edilme şansı fazladır. Hatta tamamen kurtulmak da mümkün olabilir.
Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Toplumdaki bilincin her geçen gün artmasıyla erken tanı ve dolayısıyla tedavi şansı artmıştır. Kanser tarama programına dahil edilen meme kanseri, tıpta bu konuda yapılan birçok araştırma sayesinde ilerleyen teşhis ve tedavi metotlarıyla önceki senelere göre çok daha yüz güldürücü sonuçlarla karşımıza çıkmaktadır.
Risk faktörleri
Hastalıklara ait risk faktörlerinin bazılarını değiştiremeyiz bunlar;
Cinsiyet: Kadınlarda daha sık görülmekte
Yaş: 55 yaşından sonra daha sık görülmekte.
Aile öyküsü: Birinci derece akrabalarda görülmesi riski artırır.
Genetik mutasyon: BRCA1 ve BRCA2 genlerinde genetik mutasyon olan kadınlarda meme kanserine yakalanma oranı yüzde 80’dir. Ayrıca kansere yakalanma yaşı da daha genç yaşlardadır. Çoğunlukla iki memeyi birden etkiler. Bu gen mutasyonunu taşıyan kadınlar yumurtalık kanseri gibi başka kanserlerin gelişme riskini de beraberinde taşırlar.
Erken menstruasyon yaşı: Erken yaşta adet görmeye başlayan kadınlarda daha sık rastlanır. Çok fazla hamilelik geçiren kadınlarda, meme kanseri olma riski azalır. Bunun nedeni ise, hamilelik döneminde duran adet döngüsüdür. Meme kanseri gelişmesinde en önemli etken östrojendir. Kişinin östrojene maruz kaldığı dönemin uzun olması bir risk faktörüdür.
Düzeltebileceğimiz risk faktörleri
Obezite: Yağ dokusunda östrojen üretiminde artış, insülin ve insülin benzeri hormonlarda artış ve yine yağ dokusundan salgılanan leptin adiponektin, IL-6 vb adı verilen maddeler menopozal ve menopoz sonrası dönemde meme kanserinin artmasına neden olan etkenlerdir. Menopoz öncesi, vücuttaki östrojen hormonunun büyük bir kısmını yumurtalıklar üretilir. Menopoz sonrası ise yumurtalıklar östrojen üretmeyi durdurur ve metabolizmanın yavaşlamasıyla vücutta biriken yağ dokusu östrojeni üretir bu da meme kanseri gelişme olasılığını artırır.
Sigara ve alkol kullanımı: Meme kanseri riskini artırır.
Fiziksel aktivitenin az olması: Obeziteyle de alakalı olan hareketsiz yaşam meme kanseri riskini de etkiler.
Dışardan hormon takviyesi almak: Gerek menopoz sonrası şikayetleri gidermek için, gerekse menopozdan önce doğum kontrol amacıyla verilen hormon tedavisi meme kanseri riskini artırır.
Bir örnek hasta üzerinden gidelim, menopoz dönemine yeni girmiş, iki çocuklu ve kilolu bir hanım ateş basması gibi şikayetleri için ilaç kullanmak istediğinden bir kadın doğum uzmanına müracaat ediyor, doktor muayenesinde memesinde bir kitle fark ediyor. Teyzesinde de meme kanseri hikayesi olan hasta o güne kadar bu konuda hiç tetkik yaptırmamış. Günde bir ya da bir buçuk paket sigara içiyor, yemeklerde düzenli alkol almayı da seviyor. Hareketsiz bir hayatı var. Adet görmeye 11 yaşında başlamış. Hastamızın hikayesinin devamını bir sonraki yazımda tedavi ve takip yollarıyla beraber yazacağım.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024