Lafla yolcu gemisi yürümez

İstanbul, orta boy bir ülke kadar büyük.
İstanbul üniversiteler şehri, kültür şehri...
İstanbul ticaretin, sanayiin kalbi.
İstanbul sivil toplum örgütlerinin merkezi.
İstanbul'da gelir düzeyi diğer bölgelere göre yüksek.
İstanbul Türkiye'nin vitrini.
Ama bu şehir bu vasıflarına paralel; gelişmiş, çağdaş, vizyon sahibi yönetimlere sahip olmadı.
İyi yönetilmedi.
Bugünden söz etmiyorum. Gelmişin geçmişin ortalamasını ifade eden bir kanaat bu...
Bunu doğrulatmak için mukayese yeter.
İstanbul Avrupa'nın küçük şehirleriyle değil büyükleriyle yarışmalı, onlarla mukayese edilmeli.
Örneğin Paris'le, Londra'yla.
Bu mukayeseyi herkesten önce İstanbul'un yöneticileri yapmalı ve dersler çıkartmalı.
Temizlik dersleri, ulaşım dersleri, yerleşim, çevre, aydınlatma, estetik dersleri...
* * *
ALİ Müfit Gürtuna, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı.
Bir gazetedeki 15 - 20 yıl gecikmiş müjdesinde şöyle diyor:
"Şehir içi ulaşımda denizin payı şimdi yüzde 2 - 3'ü geçmiyor. Hong Kong modelini örnek alarak biz bu oranı yüzde 10'un üstüne çıkarmayı hedefliyoruz."
Hong Kong'daki deniz ulaşımını herhalde başkan iyi incelemiş. Şimdi onu İstanbul'a uygulayacak.
Oysa Hong Kong'a kadar gitmeye ne gerek var?
İstanbul'da deniz ulaşımının yürümemesinin en önemli sebeplerinden biri açıkça ortada duruyor.
Örnek mi?..
Sirkeci'den vapura bindiniz. Beşiktaş'ta veya Bebek'te indiniz.
Etiler'e, Levent'e, Hisarüstü'ne, Gültepe'ye, Sanayi'ye gideceksiniz.
Eğer vapur sizi Beşiktaş veya Bebek rıhtımında bırakır bırakmaz, aynı biletle, oturarak sizi semtinize ulaştırmak üzere hemen kalkmayı bekleyen otobüsler iskelede olursa neden vapuru tercih etmeyesiniz?
Ama indiğiniz iskelede otobüse aktarma sistemi işlemiyorsa vapur ne işe yarar? O vapura kim biner?
İşte başka büyük şehirlerin örnek olması durumu burada da ortaya çıkıyor.
Londra'da otobüste genellikle ayakta yolcu yok. Biletçi olsa olsa bir - iki yolcunun ancak ayakta durmasına müsaade edebiliyor.
İki tatlı otobüsler taksi kadar rahat, temiz.
Bir de bizdekilere bakın...
Uzun sözün kısası: İstanbul deniz ulaşımından yararlanamıyor. Çünkü yıllardır bu ağ, yani vapur - otobüs işbirliği kurulamıyor.
Neden?
Beceriksizlikten.
Bakın, İstanbul Boğaz köprülerinden otomatik geçişi bile yüzüne gözüne bulaştırdı.



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr