Değişim Dönüşüme Karşı

4 Haziran 2018

“Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.”

Franz Kafka’nın 1915’te yayımlanan; günümüzün yozlaşmaya yüz tutmuş sosyal hayatını, aile ilişkilerini irdeleyen ve toplum tarafından dayatılan işlevsiz kalıpları eleştirel yaklaşımlar ile “gözümüze” sokan bir öykü Dönüşüm. Kitabın çevirilerinden birini yapan Ahmet Cemal’in söylemi ile “Gregor Samsa’nın bir sabah kendini yatağında bir böcek olarak bulması salt bir değişim değil bir başkalaşımdır. O insanlığını koruyarak bazı değişiklikler geçirmemiştir; artık farklı bir canlı türü olmuştur.” Benim de tartışmak istediğim “değişim, dönüşüme karşı” fikrinin başlangıç noktası.

Dönüşüm demişken sinema sanatının kültlerinden biri haline gelmiş David Lynch’i ve David Lynch’in başyapıtlarından olan, 1997 yapımı Kayıp Otoban (Lost Highway) filmini anmamak büyük haksızlık olur. Filmin başkarakteri olan Fred Madison’un; kimi zaman dissosiyatif kişilik bozukluğu düşündürtecek ve kimi zaman şizofreni sınırlarına varacak dönüşümleri, şekilsel açıdan Kafka’nın Dönüşümü’ndeki Samsa’nın çarpıcı anlık başkalaşımından farklı görünmekte. Kafka’nın şekilsel-sosyal açıdan çarpıcı

Yazının Devamı

Neşterin İki Yüzü: Bilim ve Sanat Işığında Cerrahi Felsefesi

25 Mayıs 2018

Neşter; bizim aramızdaki adı ile bistüri.

Cerrah ile hastasının, insani ve tıbbi iletişimi arasındaki sınır kapısı. Cerrahın hasta ile kurduğu empati, özdeşleştirme gibi insani duygu ve düşüncelerini -zaruri olarak- kenara bırakmasının başlangıç noktası. Her ne kadar cerrahi dendiğinde akla gelen ilk enstrüman olsa da Navarre Üniversitesi Deontoloji Anabilim Dalı Profesörü Gonzalo Herranz’a göre kökeni, Parisli bir patolog ve klinisyen olan Auguste Francois Chomel’e (1788-1858) dayanan ve tıbbın temel felsefelerinden biri sayılan “Primum non nocere” yani “Önce zarar verme” sözünün en potansiyel düşmanlarından biridir neşter. Etik, felsefi ve cerrahi açıdan böylesi “keskin”, önemli ve lider bir role sahip olan bir alettir. Bu yüzdendir ki cerrahlar hakkında “neşteri kuvvetli” gibi bir övgü sözü oluşagelmiştir halk arasında. Hekimler birbirini, “Neşterine kuvvet!” diye motive eder ameliyatların hemen öncesinde.

Hasta ile cerrahı arasında, neşterin sınır kabul edilebileceği bu tedavi ve ilişki sürecinin tamamı çok derin felsefi tartışmalara gebedir. İnsanı düşünmeye ve araştırmaya sevk eden, “şimdi”yi geçmiş ile gelecek arasında köprüleyerek, insanları “bilgi”lendirmeyi amaçlayan

Yazının Devamı

52 Hertz Yalnız Balina

18 Mayıs 2018

Bilindiği gibi görme duyuları kısıtlı olan balinalar, engin denizlerde birbirleri ile iletişim kurabilmek, kendi türünden çiftini bularak türün devamlılığını sağlayabilmek ve yer-yön tayini yapabilmek için 12-25 Hertz aralığındaki seslerini kullanmaktalar. Balinalar insanlardan farklı olarak bu sesleri, ses telleri ile değil vücutlarındaki hava dolu boşlukları aracılığı ile çıkarırlar. Pasifik Okyanusu’nun kuzeyi bir süredir eşi görülmemiş bir konsere ev sahipliği yapmakta. Normalde 17-18 Hertz civarında seslerle iletişim kuran kambur mavi balinaların aksine 52 Hertz'de yani diğer bir deyişle insanlar tarafından dahi duyulabilecek düzeyde ses ile iletişim kurduğu için yalnız kalan ama gururlu bir mavi balinanın tek kişilik senfonisi bu. Aslında bu senfoni, farklı frekansta iletişim kurduğu için diğer balinalar tarafından fark edilemeyen ve diğer balinaları fark edemeyen “52 Hertz” balinanın acıklı öyküsü. Bir canlının yaşamını bu denli değiştirebilecek bir özellik olan ses frekansının günlük insan yaşamında da önemi büyük.

Ses frekansı saniyede oluşan titreşim sayısıdır ve birim olarak Hertz ile ifade edilir. İnsanın duyabildiği en düşük frekanslı ses 20 Hertz yani saniyede

Yazının Devamı

Sağlık İçin Spor... Spor İçin Sağlık

11 Mayıs 2018

"Yaşlandığımız için egzersiz yapmayı bırakmıyoruz, egzersiz yapmadığımız için yaşlanıyoruz." Yaşlanmanın, “hücre eskimesi” süreci olduğunu göz önünde bulunduracak olursak spor ve sağlık konusunda önemli çalışmalara imza atmış Dr. Kenneth Cooper’ın sporun insan sağlığındaki önemini vurguladığı bu sözünü kendimize sürekli hatırlatmalıyız. Spor endüstrisinin önemli kişiliklerinden olan Phil Knight ise “eğer bir vücudunuz varsa siz bir atletsiniz” sözü ile bir insanın spor yapması için sadece vücuda sahip olmasının yeterli olacağını savunurken sporun, her bireyin yapması gereken bir aktivite olduğunu vurgulamakta. Ben de sporun sağlığa etkilerini anlatmadan önce, bir hekim olarak, andımızın yazarı Hipokrat’ın bir sözünü hatırlatarak meslektaşım Dr. Cooper’ın ve Phil Knight’ın spor ile ilgili fikirlerine katkıda bulunmak istiyorum “Her bireye ne fazla ne eksik fakat doğru miktarda gıda ve egzersiz sunabilseydik, sağlığın en emin yolunu bulmuş olurduk.”

Tanım olarak spor, belli kurallara uyularak yapılan, bedensel gelişmeye yararlı eğlenmek ve yarışmak amacı da bulunan beden hareketlerinin tümüne verilen isim. Tanımdan yorumla, sporun sağlık açısından faydalı, hem ruhsal hem de bedensel

Yazının Devamı

Güzellik

4 Mayıs 2018

İnsanlığın varoluşu ile başlamış bir kavram. Kim bilir belki de ilk insan incir yaprağının en tazesini, en yeşilini kullandı kendini örtmek için. Fakat şüphesiz ki Platon, ilk kez bir felsefe konusu haline getirdiği güzelliği “Nesneler, güzel ideasından pay aldığı ölçüde güzeldir, güzellik çağdan çağa ve kişiden kişiye değişmez” diye niteledi. Modern estetiğin kurucusu sayılan Kant ise güzelliği, iyilikten ayırarak salt estetik bir değer olarak tanımladı. Güzellik, sistemli olarak sorgulanmaya ise 1700lerde Baumgarten ile başlandı. Kültürümüzde güzellik denince akla ilk gelen cümlenin sahibi Aşık Veysel ”bendeki aşk olmasa para etmez bir kavram” olarak tanımladı güzelliği.

Platon’un aksine bir hipotez ile, insanlık tarihi boyunca günlük hayatta toplumdan topluma ve zamandan zamana değişen bir kavram oldu güzellik. 1900lerin ortalarında güzel olarak nitelendirilen bol “İspanyol” paça pantolonların günümüzde esamesi okunmamakta. Moda akımları kadını kimi zaman “balık eti” olduğunda güzel kimi zaman da “sıfır beden” iken güzel saydı. Bunlarla beraber Kant’a karşı çıkan ana babalarımız “İçi güzel olsun” öğüdünü fısıldadı eş arayanların kulaklarına.

Anlaşıldığı gibi pek de kesin

Yazının Devamı

Damar Dostu Beslenme

27 Nisan 2018

İnsanlığın besinler ile olan ilişkisinde, “Adem ile Havva”nın elması ile başlattığı zevk-tehlike, yarar-zarar denge çatışması modern insanın obezite ve kötü beslenme sorunu ile devam etmektedir.

İnsan; varoluşunun başlangıcından beri, yaşadığı çağın, dönemin ve coğrafyanın sosyal, kültürel ve ekonomik şartlarına bağlı olarak kimi zaman hayatta kalabilmek için beslenmiş kimi zaman da keyif alabilmek için yemek yemiştir. Vücudun ve hayatın devamlılığını sağlayabilmek için hücrelerin gereksinim duyduğu enerjinin temel kaynağı olan besinler özellikle günümüzde insanın psikolojik ve sosyokültürel ihtiyaçlarının da “doyurucusu” halini almıştır. Günümüzde insan sadece doymak ve hayatta kalmak için beslenmenin haricinde sosyalleşmek, keyif almak ve rafine zevklerini tatmin edebilmek amacı ile de yemek yemektedir. Bu bağlamda değerlendirildiğinde ihtiyaçlarının haricinde ve ötesinde, sağlığını tehdit edebilir şekilde ve seviyede gıda tüketme potansiyeline sahip olan insan açık bir tehlike ile de karşı karşıyadır.

Peki damar sağlığı ile ilgili olarak beslenmede dikkat edilmesi gereken unsurlar nelerdir?

Konu ile ilgili olarak ilk vurgulanması gereken faktör yeme sıklığı, miktarı ve

Yazının Devamı