"Dünyada kaç vegan var?” diye hiç düşünmediyseniz, size şaşırtıcı bir haberim var. Dünyada neredeyse Türkiye nüfusu kadar vegan birey var. Güncel raporlara göre 88 milyon vegan birey olduğu düşünülüyor. Ülkemizdeki vegan bireylerin oranı yüzde 3. Bu oranın giderek artacağı tahmin ediliyor. Vegan nüfusun 4’te 3’ü ise kadınlardan oluşuyor. 1 Kasım Dünya Vegan Günü idi. Veganizm ve bitki bazlı beslenmeyi detaylarıyla bir kez daha anlatmak istedim.
Yaşam tarzı
“Vegan” terimi diyetin ötesinde yaşam tarzı seçeneklerini de kapsıyor ve hayvanlara herhangi bir şekilde zarar verilmemesini amaçlıyor. Buna kıyafetler, ayakkabılar, kişisel bakım ürünleri, aksesuarlar ve ev eşyası da dahil. Özetle veganlık yalnızca bir beslenme tercihi değil, ‘insan-hayvan-doğa’ ilişkisini, adalet ve eşitlik temelinde konumlandıran, güçlü felsefe altyapısı bulunan bir yaşam biçimi. Temelinde ise hayvan özgürlüğünü desteklemek yatıyor.
Vitamin-mineral alımı
Hem dünyada hem de Türkiye’de bitki bazlı beslenme modellerine olan ilgi artıyor. Veriler ile detaylandıracak olursak, süt ürünleri alternatifleri tüketicilerin yüzde 48’i tarafından kullanılıyor. Vegan pazarının 2026 yılında 31.4 milyar dolar artması bekleniyor. Her yıl şubat ayında düzenlenen ve vegan beslenmeyle ilgili farkındalık yaratmayı hedefleyen ‘Veganuary’ kampanyasına bu yıl 1 milyonun üzerinde katılım bekleniyor. Dünya’daki vegan ürünlerin pazarı 22 milyar dolar. Ancak elbette vegan beslenmeye geçişin sağlıklı beslenme alışkanlıklarıyla da uyumlu olması gerek. En önemli adım ise vitamin-mineral alımı. Burada bir beslenme uzmanından destek alıyor olmanız önemli.
Genlerimizde mi var?
Sizce vejetaryenlik ve bitki bazlı beslenme düzeninde genlerimizin etkisi olabilir mi? PLOS One dergisinin bir araştırmasında; vejetaryenlikle önemli ölçüde ilişkili olan üç gen ve potansiyel olarak ilişkili olan 31 gen daha belirlendi. Evet, doğru duydunuz. Genetiğin kişinin vejetaryen beslenmeye bağlı kalma becerisine katkıda bulunup bulunmadığını belirlemek için araştırmacılar, 5 binin üzerinde katı vejetaryen bireyin genetik verilerini kontrol grubu ile karşılaştırmış. Çalışmada, ilk üç genden ikisi (NPC1 ve RMC1) dahil olmak üzere bu genlerin birçoğunun lipit (yağ) metabolizması veya beyin fonksiyonunda rol oynadığı belirtiliyor. Bireyin genetik yapısının katı bir vejetaryen diyetine bağlı kalıp kalamayacağını belirlemede rol oynayabileceği önemli sonuçlar arasında.
Seçenekler çoğalmalı
Market, kafe veya restoranlarda bitki bazlı alternatiflere ne kadar sıklıkla rastlıyorsunuz? Bitki bazlı ürünlere menülerde yer vermek bugün artık bir tercih değil, gereklilik. Sadece vegan ve bitki bazlı tabaklar sunan restoranların sayısı artıyor ama talebi karşılama noktasında yeterli olmuyor. Aslında sofrada kapsayıcı olabilmek adına tüm restoranlarda bu bitki bazlı tabakların zenginleşmesi ve özellikle ana yemek seçenekleri arasında da yer alması gerekiyor. Türk mutfağımız bitki bazlı beslenme açısından oldukça kapsayıcı. Akdeniz, Ege mutfağında zeytinyağlılarımız, Anadolu’da bakliyat temelli yemeklerimiz... Hatta Türk mutfağının en klasikleşmiş yemeklerinden bile vegan, bitki bazlı örnekler vermek mümkün.
Geçtiğimiz hafta Metro Türkiye tarafından düzenlenen 3. Dünya Vegan Günü Buluşması’ndaydım. Fine dine, sokak lezzetleri ve brasserie tarafında aslında birçok tabağın hazırlanabileceğini gördüm. Vegan yaşam tarzını benimseyenlerin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmelerine olanak sağlayan kendi markası altında falafel, makarna, içli köfte, lahmacun, süt alternatifi bademli ve fındıklı içecekler gibi ürünlerin yanı sıra bitkisel bazlı, köfte, mayonez ve tablet çikolata gibi gıda ürünlerinden yumuşatıcı, yağ çözücü, şampuan gibi temizlik ürünlerine kadar gıda ve gıda dışı yüzlerce ürünü raflarında tüketicilerle buluşturuyor. Bitki bazlı beslenmek isteyenlerin en çok ihtiyacının ise yoğurda alternatif ürünler olduğu paylaşıldı. Metro bu anlamda da yoğurda bitki bazlı alternatif olarak çıkardığı ürününün de tadımını gerçekleştirdi.