Didem Özel Tümer

Didem Özel Tümer

didem.tumer@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

DİDEM ÖZEL TÜMER - TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, dün 28. dönemin 2. yasama yılı öncesinde medya kuruluşlarının Ankara Temsilcileri ile bir araya geldi. Kurtulmuş’un özellikle yeni anayasa ve iç tüzük vurgusu yaptığı buluşmanın iki ilginç detayı vardı. Aynı zamanda eski Kültür Bakanı olan Kurtulmuş, ozan Neşet Ertaş’ın ölümünün 11. yıl dönümüne denk gelen buluşmada onu Kültür Bakanlığı sanatçılarının seslendirdiği deyişleriyle Meclis çatısı altında anmış oldu. İkincisi de bazı kurumlardaki akreditasyon uygulamasını Kurtulmuş’un bir tarafa bırakmasıydı ki, basının deyim yerindeyse tüm renkleri, hatta en sert muhalefeti yapan kuruluşlar dahi davetliydi.

Haberin Devamı

Kurtulmuş yeni yasama dönemi öncesinde özetle şu mesajları verdi:

‘Yeni Anayasa boynumuzun borcudur’

Kurtulmuş, Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Didem Özel Tümer ile bir süre sohbet etti.

KURTULMAK ZORUNDAYIZ: 12 Eylül darbesinin en kalıcı arızalarından birisi, en kalıcı sonuçlarından birisi darbecilerin kendilerinin kontrolünde olacak bir gelecek inşa etmek için yaptırdıkları 12 Eylül, yani 1982 Anayasası’dır. Dolayısıyla geleceği dizayn eden, yıllarca mücadele ettiğimiz ve konuştuğumuz konularda bürokratik oligarşi dediğimiz, seçilmişler yerine atanmışların, milli irade yerine belli seçkin zümrelerin iradesini esas alan bir anayasa dizayn edildi. Şimdi artık bu anayasadan bir şekilde kurtulmak zorundayız. Bu boynumuzun borcudur.

FANTEZİ DEĞİL, İHTİYAÇ: Anayasa meselesi bir fantezi değil, bir ihtiyaçtır, bir gerekliliktir. Ayrıca sadece siyasi parti veya partilerin anayasası olmaz. Milletin anayasası olur.

ANAYASANIN 5 ÖZELLİĞİ: Birincisi; anayasa, yeni bir anayasa olmalıdır. Ruhuyla, diliyle ve içeriğiyle yeni olması lazım. Onlarca kere, içinde değişiklikler yapıldı. Ama ruhu hala korunarak duruyor. İkincisi; sivil bir anayasa olmalıdır. Sivil anayasadan kasıt sadece askerlerin yaptırdığı ya da yaptığı anayasalar olmaması değil, aynı zamanda toplumun bütün kesimlerinin, sivil toplum kesimlerinin işin içerisine girdiği ve fikirlerini rahat bir şekilde dile getirdiği bir sürecin olmasıdır. Üçüncü temel özelliği ise bu anayasa özgürlükçü bir anayasa olmalıdır. Bireysel hak ve özgürlükleri genişleten ve teminat altına alan bir anayasa olmak mecburiyetindedir. Dördüncü temel nitelik ise kuşatıcı ve çoğulcu bir anayasa olmasıdır. Kahir ekseriyetinin, ‘Evet bu iyi oldu; Türkiye’yi, cumhuriyetin ikinci asrına taşıyabilecek bir metin ortaya çıktı’ diyebileceği bir anayasa olmalıdır. Bunun için de kuşatıcılık ve çoğulculuk fikri ciddi bir şekilde bu anayasanın taleplerini oluşturmalıdır kanaatindeyim. Beşinci temel özelliği ise medeniyet değerlerimizi esas alan ve gelecek hedeflerimize uygun düşen birey odaklı bir anayasanın yapılmasıdır. Yeni anayasa, ‘Devleti yaşat ki insan yaşasın’ fikrinin üzerine değil; ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, devlet ebed müddet olsun’ fikri üzerine olmalıdır.”

Haberin Devamı

İÇ TÜZÜK DAHA KOLAY ADIM: Her görüşmede arkadaşlarımız ‘evet bu içtüzükle bu iş olmuyor’ diyor. Öncelikle Meclisin etkin çalışmasının temin edilmesi lazım. Bunun için komisyonların ciddi şekilde çalıştırılması gerekiyor. Meclis’te, özellikle yasa tekliflerinin oylanması noktasında, görüşmelerde gayri insanı görüntülerin ortaya çıkmayacağı bir sistem kurmak durumundayız. Partiler arasında bir uzlaşı ile ümit ediyorum ki anayasadan önce Meclis İçtüzüğü’nün çıkarılması mümkündür ve daha kolay bir adım olacağı kanaatindeyim.

Haberin Devamı

İSVEÇ’İN NATO ÜYELİĞİ: TBMM Başkanı olarak söylüyorum bizim herhangi bir ülkenin NATO’ya girip girmemesi konusunda kategorik olarak bir çekincemiz yoktur. Ancak egemen bir ülke olarak Türkiye’nin önceliklerinin muhatabımız olan, yani İsveç tarafından da dikkate alınmasını, gereğinin yerine getirilmesini, hızlıca adımlar atılmasını temenni ediyoruz. Ayrıca anlamakta zorluk çektiğimiz bir husus, hem Türkiye’nin onayıyla NATO’ya girmeyi bekleyeceksiniz hem de kendi ülkenizde terör örgütlerine ve İslam karşıtı bu insanlık dışı faşist gösterilere zemin hazırlayacaksınız. Bunların ben İsveç tarafından da kısa sürede gözden geçirileceğini ve olumlu adımlar atılacağını ümit ediyorum.

DOĞRU OLMADI: (CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun TSK’ya yönelik sözleri) Burada benim siyaseten söyleyecek olduğum şey şudur, Sayın Milletvekili keşke bu kadar rahat Türk Silahlı Kuvvetleri’ni suçlayacak, Türk Silahlı Kuvvetlerini töhmet altında bırakacak hatta açık insan hakları ihlalleriyle, dünya gündemine taşıyacak şekilde suçlayacak bir konuyu, hem de elinde hiçbir bilgisi, belgesi olmaksızın bunu ifade etmesinin doğru olmadığı kanaatindeyim.

MECLİS ARAÇ KARTI: (İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin araç kartının İstanbul’da bir iş insanına ait araçta olduğunun ortaya çıkması) Ben milletvekili olduğum dönemde kendi çocuklarıma bile kart vermedim, verdirtmedim. Herkesin bu anlamda Meclisin mehabetini korumak için dikkat etmesi lazım.