MHP’nin ardından AK Parti de “2023 tahkimatını” çarşamba günü gerçekleşecek 7. Olağan Kongresi ile tamamlayacak. Tahkimat kelimesini özellikle seçtim, çünkü zamanında yapılacağı sözü verilen seçimlerin mecazi anlamda da olsa, siyasi partiler arasındaki en kıyasıya “savaş” olacağını düşünüyorum. Parti liderleri böyle düşünsün ya da düşünmesin, onlar zaten her kongrede, partilerinin bir sonraki seçimde en iyi sonucu almasını sağlayacağını düşündüğü formülü uyguluyor. Uzmanlıklar, yetkinlikler, bölge, il dengelerini gözeterek parti yönetimlerini şekillendiriyorlar. İktidar partisi açısından elbette bir de “Kabine” kombinasyonu söz konusu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, en son kasım ayında “pik yapan” kabine değişikliği söylentileri için, “Değişim gerekiyorsa yerini ve zamanını Cumhurbaşkanı belirler” demişti. Ankara’da bu aralar, “en doğru zaman kongreyle eş zamanlı olan” yorumları yapılıyor. Kulaktan kulağa geçirilen, grup salonlarında boy gösteren, Cumhurbaşkanı’na şöyle bir görünmeye çalışan isimlere hiç değinmeden, bu konuya ilişkin aktaracağımız tek “beklenti”, “siyasetçilerin ağırlığının hissedileceği” bir kabine olacağı. 16 bakandan oluşan 66. Hükümette halen 4 bakan milletvekili kökenli. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile birlikte geriye kalan 12 isim, bürokrasi ya da özel sektörden. Kastedilen bu yapının, seçime giderken siyasi tercihleri her alanda daha rahat işleyebilecek, salvolara karşılık verebilecek, daha siyasi bir kabine.
Saha ekibi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 50 kişiden oluşan “parti mutfağı” Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’ndaki (MKYK) değişiklikte de benzer bir saik ile hareket edeceği konuşuluyor. Halen 41 milletvekilinin bulunduğu Kurul’daki milletvekilli sayısının azaltılacağı, böylece milletvekillerinin TBMM çalışmalarına yoğunlaşmasının sağlanacağı söyleniyor. Bu nedenle MKYK’da eski milletvekillerinden daha çok sima yer alabilir. Erdoğan’ın Meclis ve saha çalışmalarına ayrı ayrı odaklanılmasını istediği, üzerinde başkaca görev bulunmayanların parti çalışmalarına daha fazla katkı sağlayacağını düşündüğü kaydediliyor. Ayrıca kuruldaki hukukçu sayısının da, yeni anayasa, siyasi partiler ve seçim kanunu değişiklikleri gündemde olacağı için artması bekleniyor.
Esasen buna ilişkin ilk işaret 8 Mart 2021’de gerçekleşen Kadın Kolları Kongresi’nde verildi. Erdoğan kongrede yaptığı konuşmada, artık asil, yedek ayrımı olmaksızın, “75 kişinin çalışacağı bir kadro” olacağını söyledikten sonra, “mümkün olduğunca listeye parlamentodan üye koymamaya gayret ettik. Şundan dolayı, istedik ki parlamento daha çok parlamentoya yoğunlaşsın. Sembolik birkaç arkadaşımızı aldık. Kadın Kolları’nda da Gençlik Kolları’nda da tüm Türkiye’yi dolaşacak bir ekip oluşturalım istedik” demişti.
Ayrıca Erdoğan’ın Gençlik Kolları’nda da başka bir dizayn yaptığı, Genel Merkez’de çalışacak ekibi ağırlıklı olarak Ankara’da ikamet edenlerden tercih ettiği belirtiliyor. Erdoğan’ın toplantılarda sık sık Kadın Kolları ve Gençlik Kolları’nın arı kovanı gibi olmasını istediği vurgulanıyor.
İletişim Teknolojileri başkanlığı kurulacak
AK Parti kongresine ilişkin merak edilenlerden biri de tüzük değişikliği yoluyla Erdoğan’ın Genel Başkanlık sıfatını bırakıp bırakmayacağı, Genel Başkanvekilliği makamını kaldırıp kaldırılmayacağıydı. Tüzük değişikliği komisyonu kurulması da bu merakı kamçılamıştı. Her ne kadar parti içinden ve “Külliye’den” bazıları Erdoğan’ın Genel Başkanlığı bırakmasından yana olsa da, böyle bir değişiklik yapılmayacağı, genel başkanvekilliği makamının da kaldırılmayacağı söyleniyor.
Tüzük değişikliği ile partinin organizasyon yapısında değişiklik yapılacağı, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığı adıyla bir başkanlık kurulacağı kaydediliyor.