Bugün İYİ Parti’nin CHP’ye vereceği cevap netleşecek. Baştan söyleyeyim İYİ Parti’nin kararından topyekûn geri dönüş beklemiyorum. Ama dar kapsamlı ve bazı şartlar içeren istisna olabilir. 13 Eylül’de gerçekleşen ve 81 ilde aday çıkarma kararının alındığı Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısında sadece dört üye farklı görüş belirtmişti. Aslında onlar da karara özünde katılmışlardı. İtirazları zamanlamayaydı. Müstakil siyasetin yerel seçim değil, 2028 genel seçimleri hedefi olması gerektiği görüşündeydiler.
Dolayısıyla karşımızda bir kez daha yekvücut görünen bir yapı var. 3 Mart’ta da benzeri vardı ama ömrü 3 günlük olmuştu. Ondan bu yana İYİ Parti sözünün ağırlığını hissettirme güçlüğü çekiyor. 3 gün değil ama 3 ay sonra geniş çerçeveli bir fikir değişikliği, kararı alındığından bu yana ‘blöf’ görenleri haklı çıkartır. Onlar haklı çıkmakla da kalmaz, partinin ortaya koyduğu hiçbir iddiaya inanılmaz.
İstisna uygulanarak ‘iş birliği’ yapılabilecek yerlerin başında ise birkaç açıdan Ankara’nın gelmesi beklenir. Birincisi, halen Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini sürdüren Mansur Yavaş, hem İYİ Parti Genel Başkanı’nın adını cumhurbaşkanı yardımcılığı için önerdiği, hem de 45 ilin 40’ını kampanyada birlikte gezdiği isim. Ülkücü kökenli Yavaş’ın bir önceki seçimde kazanması için çalışıp, sonra onu önce cumhurbaşkanı adaylığı, olmayınca yardımcılığı için önerip, birlikte kampanya yürütüp, sonra da ona karşı aday çıkarmak, İYİ Parti açısından tutarsız bir durum.
Partinin Ankara İl Başkanı Faruk Köylüoğlu Ankara’da iş birliği yapılması gerektiği görüşünde olduğu ve partisiyle ters düştüğü için istifa etti. İYİ Parti Köylüoğlu’nun yerine hızla atama yaptı. Akşener’in CHP’ye yanıt vermeden önceki hamlesi ise Ankara İlçe Başkanlarını CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ziyaretinden önce toplayıp görüşlerini tekrar sorması oldu. Ankara teşkilatının çoğunluğunun iş birliğinden yana olduğu belirtiliyor. Yavaş’a destek vermenin İYİ Parti’ye Selçuklu Hilal’i olarak anılan Kırşehir, Nevşehir, Kırıkkale, Çorum, Yozgat, Kayseri, Aksaray illerinde getirisi olabileceğini dile getirenler de var.
Gelelim İYİ Parti’nin şartlarının neler olabileceğine...Verilen desteğin karşılığını beklemekten daha doğalı yok. Bu şarttan sayılmaz. Birtakım şartlar olacaksa, İYİ Parti açısından bunların başta geleninin CHP’nin HEDEP ile arasına mesafe koyması olacağına şüphe yok. Hele de Özgür Özel döneminde bunun altı biraz daha çizileceğe benzer. Özel’in kurultay konuşmasında Selahattin Demirtaş’a selam göndermesi İYİ Partilileri rahatsız etmişti. Özel’in Kürt soprano Pervin Chakar’ın konserine HEDEP Milletvekili Pervin Buldan ile birlikte gitmesi, elini öpmesi, yönetilen eleştirilere verdiği cevaplar da ‘not edilmiş’ diyelim. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Tolga Akalın’ın “Bir elinizde güneşi bir elinizde ayı tutamazsınız, yani hem İYİ Parti ile hem HEDEP ile uzlaşamazsınız” sözleri de bu yaklaşımı teyit eder nitelikte. İYİ Partili bir isim, AK Parti’nin de CHP’nin de özellikle İstanbul için HEDEP ile ortak zemin arayışında olduğunu gördüklerini söyledi. Öte yanda kendisiyle iş birliğini ‘görünürlük’ şartına bağlayan bir HEDEP var. Sadece İstanbul değil, Adana, Mersin, İzmir’de, Doğu ve Güneydoğu’da HEDEP seçmenini dikkate almamak neredeyse mümkün değil.
Kısa bir not; Özel’in yakın bir gelecekte DEVA, Gelecek, DP ve Saadet Partilerine benzer bir iş birliği ziyareti ufukta görünmüyor.
Akşener’in şeffaflık ve güven vurgusu
Özgür Özel ile Meral Akşener’in görüşmesi iki parti arasındaki buzları eritme görüşmesiydi aslında. Tek hamlede de gerçekleşmedi. İYİ Parti cenahında, sadece Kılıçdaroğlu’na değil, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’na karşı da kırgınlık vardı. İki belediye başkanının İYİ Parti ile görüşmeden adaylıklarını açıklamaları tepki çekmişti. O yüzden Yavaş’ın ziyaretini ve İmamoğlu’nun Akşener ile Özel’in ziyaretinden önce yaptığı görüşmeyi yeni dönemin döşenen ilk taşları olarak nitelendirmek mümkün. Yavaş Akşener’e gittiğinde Özel’in selamını iletirken aynı zamanda ziyaret zeminini yokluyor. Olumlu yaklaşım görülünce de ziyaret gerçekleştiriliyor.
Özel’in heyetler halindeki görüşmesinde, dışarda kameraların karşısında söylenenden çok farklı bir söz geçmediği belirtiliyor. Ancak Akşener’in bir ifadesi
dikkat çekici. Geçmişe dönük hafif bir sitemi eksik etmeyen Akşener’in “Geçmişte yaşananların tekrar yaşanmasını istemiyoruz, şeffaf ve güvene dayalı bir süreç yürütmek istiyoruz” dediği belirtiliyor.
‘Bir kısım yeniçeri’
Bu arada geçen haftalarda İYİ Parti’de art arda gelen istifalara ilişkin parti yönetiminden bir isim ilginç bir tespit yaptı. “Çandarlılar, Köprülüler, Türkmenler yerinde bir kısım Yeniçeri ayaklandı”...İstifa edenlerin ileri sürdükleri gerekçelerle, ‘gerçeğin’ farklı olduğunu söylemekle yetinen yönetici olan bitene benzetmesinden de anlaşılacağı gibi daha çok ‘arınma’ olarak bakıyordu.
