İddia, hazırlık, politika ve değişim

23 Kasım 2020

AK Partili Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan geçen hafta, sosyal medya hesabından “HDP’ye karşı birleşen, terörü reddeden, mütedeyyin, muhafazakar, vatanın birlik ve beraberliğine tam destek veren Kürt siyasetçiler yeni bir parti kurup Cumhur İttifakına destek verecekler... Taze ve kesin bilgidir... Haydi hayırlısı..” paylaşımı yaptı. Bu paylaşım istihbarat kabul edilip, peşine düşüldüğünde ortada “henüz” bir kaç kaynak tarafından teyit edilen, somut bir bilgi yok. İddia ise muhtelif. Akla gelen bir çok olasılık da, iddia formatına sokulmaya müsait.

HDP açısından

Her şeyden önce, uzun yıllardır siyaset kulislerinde, “devlet onaylı”, “PKK’ya müzahir olmayan bir Kürt Partisi” fikri konuşulagelmiştir. Ancak bundan ayrı olarak, 25 Eylül 2020’deki Kobani olayları soruşturması kapsamında aralarında HDP eski milletvekilleri ve belediye başkanlarının da olduğu 82 kişi hakkındaki tutuklama kararından bu yana, soruşturmanın HDP’nin kapatılmasına doğru giden bir sürecin ilk adımı olduğuna dair yorumlar var. Bunları

Yazının Devamı

Yatırımcıya hukuk güvencesi paketi

16 Kasım 2020

Gün gün mesaj sıralaması şöyle oldu: Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, 10 Kasım’da bakanlığının bütçe görüşmelerinde ilk işareti verdi. Gül, “önümüzdeki dönemde ekonominin kamu ve özel sektördeki tüm temsilcileriyle bir araya geleceğiz” dedikten sonra, mevzuatın yerli - yabancı yatırımcılara, işletmecilere güvence vermek amacıyla, uluslararası standartlara ve en iyi uygulama örneklerine göre güncelleneceğini söyledi. Adalet Bakanı “Sadece mevzuat düzenlemesiyle değil, hukuk kurallarını ekonomik hayatın bir teminatı, bir bekçisi olarak gören uygulamayla birlikte güven iklimi, yatırımcının en büyük güvencesi olacaktır.” ifadesini kullandı.

Bakan Gül’ün o gün ekonomi - hukuk ilişkisini kurarken insan haklarına vurgusu da dikkat çekiciydi. Şöyle dedi; “Bize göre, hukuk devleti demokratikleşme, insan hakları, hak arama hürriyeti, düşünce özgürlüğü, hukuki belirlilik, öngörülebilirlik, mülkiyet hakkı, adil yargılanma

Yazının Devamı

İkinci Deprem Komisyonu’ndan beklenti

9 Kasım 2020

TBMM’de geçen hafta, on yıl aradan sonra ikinci Deprem Araştırma Komisyonu kuruldu. Komisyon, ilk toplantısını yarın yapacak ve yol haritasını belirleyecek. Bundan önceki komisyon ise, 1999’daki Gölcük ve Düzce depremlerinden on yıl sonra, 2010’da kurulmuş, dört ay çalışmış ve ortaya 154 sayfalık bir rapor çıkarmıştı. Başkanlığını daha önce 61.,62. ve 63. Hükümetlerde Çevre ve Şehircilik Bakanı olan İdris Güllüce’nin yaptığı komisyon, on iki toplantı gerçekleştirmiş, elli üç ayrı birimi komisyona davet ederek, 100’den fazla kişinin bilgisine başvurmuştu. O komisyon çalışmalarını, “Türkiye’nin Depremselliği” ve “Zarar Azaltma” şeklinde iki ana başlık altında toplayarak, deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrasına yönelik alınan ve alınması gereken tedbirler açısından incelemelerde bulunmuştu.

2010 Komisyonu’nun yayınladığı raporun, ‘Sorunlar’ başlıklı üçüncü bölümünde şu tespitler yer almış:

“Afet yönetimimizin genel sorunları olarak

Yazının Devamı

Almanya, Fransa, Hollanda ilk beşte

2 Kasım 2020

Geçen hafta üç ülkede, ardı ardına, bir şekilde Türkiye’yi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ama aynı zamanda Müslümanlığı ve İslam’ı da hedef alan bir dizi olay gerçekleşti. Almanya-camii baskını, Fransa-Macron-boykot-Charlie Hebdo, Hollanda-Geert Wilders -Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret denildiğinde, kasıt hemen anlaşılacaktır. Bu üç ülkedeki farklı olayların ortak noktaları çok. Aynı zamanda ilk de değiller.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren, ırkçılık ve İslam karşıtlığını “adeta yeni normal” olarak tanımlıyor. “Avrupa’da içeride sıkışan siyasetin ırkçı ve İslam karşıtlığı popülizmiyle çıkış aradığına şahit oluyoruz” diyen Eren, YTB’nin yurtdışındaki vatandaşlara yönelik saldırıları raporladığını hatırlatıyor. 2019 raporu bu çerçevede 4 dilde yayınlandı, Almanya’daki saldırılara ilişkin rapor da bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Şansölye Merkel’e verildi.

Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya’da yerleşik Türk toplumunu hedef alan

Yazının Devamı

Azerbaycan uluslararası hukukun yapmadığını yapıyor

26 Ekim 2020

Sahibe Gafarova, Azerbaycan Milli Meclisi Başkanı... Bir filolog, hoca ve uluslararası siyasette de tanınan, deneyimli politikacı. 2010’dan bu yana Azerbaycan parlamento-sunda. Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi’nde 2013’den itibaren cinsiyet eşitliği, ırkçılık, ksenofobi, kadına yönelik şiddet, göç, mülteciler ve yerinden edilmiş kişilerle ilgili komisyonlarda görev üstlenmiş bir isim. TBMM heyetinin Azerbaycan ziyareti sırasında kendisiyle sohbet etme imkanı buldum.

Ermenistan’ın saldırılarının başladığı ilk saatlerden itibaren Türkiye’nin hem resmi görevlilerinin hem de halkının açık, net desteğini gördüklerini söyleyen Gafarova “TBMM’de temsil olunan 4 parti tarafından Azerbaycan’ın haklı davasına verilen destek çok değerli olmuştur. Bu destekten dolayı ben ister kendi adıma, ister Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi’nin tüm milletvekilleri adına, Türkiye Cumhuriyeti’ne, TBMM ve parlamenterlere çok büyük minnettarlığımı bildirmek istiyorum” dedi. Gafarova sözlerini şöyle sürdürdü:

Yazının Devamı

Şentop’un Azerbaycan heyetinde dikkatleri çeken iki isim

22 Ekim 2020

TBMM Başkanlarının resmi ziyaretlerinde siyasi parti gruplarının dostluk gruplarından ya da dışişleri komisyonundaki üyelerinden temsilci bulunması adettendir. Nitekim TBMM Başkanı Mustafa Şentop da, ikinci döneminin ilk resmi ziyaretini hem özellikle Azerbaycan’ın Bağımsızlık Günü’ne denk getirdi, hem de heyetini adete göre şekillendirdi.

HDP’ye davet yapılmamasının nedeni, TBMM’nin Ermenistan’ın 27 Eylül’de başlayan saldırılarından hemen sonra yayınladığı, saldırıyı kınayan ve Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında olmaya devam edeceğini vurgulayan bildiriye imza vermemesiydi. Bildirinin altında imzası olan dört partiden, AK Parti’yi Grup Başkanvekili Cahit Özkan ve CHP’yi ise Grup Başkanvekili Engin Altay temsil etti.

CHP’nin ilk tercihi Çeviköz’dü ama...

Ancak öğrendiğim kadarıyla CHP’nin aslında Şentop’un heyetine katılması için hazırlık yaptığı isim CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dış politikada başdanışmanı olan İstanbul milletvekili Ünal Çeviköz’müş. Henüz

Yazının Devamı

‘Minsk Grubu’nun beyin ölümü gerçekleşmiştir’

21 Ekim 2020

Azerbaycan ziyareti kapsamında Milli Meclis’e hitap eden TBMM Başkanı Şentop, Minsk Grubu’nun Dağlık Karabağ sorununu çözümsüzlüğe mahkûm ettiğini söylediTBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Yıllardan beri Kafkasya’da barışın ve huzurun en büyük düşmanı olan Ermenistan, işgal ve katliam şeceresine yeni bir halka eklemiş, sivilleri ve masumları öldürmeyi bir devlet politikasına dönüştürmüştür. Doğrudan sivilleri hedef alan bu saldırılar, tek bir ifadeyle ‘savaş suçudur’” dedi. Şentop, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki Karabağ sorununun barışçıl çözümünü teşvik amacıyla kurulan Minsk Grubu’nun sorunu çözümsüzlüğe mahkûm ettiğini vurgulayarak, “Minsk Grubu’nun beyin ölümü gerçekleşmiştir” ifadesini kullandı.



Ayakta alkışlandı

Şentop, Azerbaycan ziyareti kapsamında dün Azerbaycan Milli Meclisi’ne hitap etti. Konuşmasında, Türkiye’nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da “haklı davasında ve vatan

Yazının Devamı

Öngörülen dezenformasyon

19 Ekim 2020

TBMM Başkanı Mustafa Şentop bugün Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüşecek ve Türkiye’nin desteğini bir kez daha dile getirecek. Şentop, Aliyev’in davetlisi olarak ülkenin bağımsızlık günü olan 18 Ekim’de, beraberinde milletvekilleriyle geldiği Bakü’de yarın da Azerbaycan Milli Meclisi’ne hitap ederek, özetle “Azerbaycan bizden ne zaman ne konuda destek isterse gereken her şeyi yapmaya hazırız, dertlerimiz ve sevinçlerimiz ortak” diyecek. 

Türkiye, Ermenistan’ın 27 Eylül sabah altı sularında başlattığı saldırılardan bu yana Azerbaycan’a koşulsuz desteğini her düzeyde ve platformda yineliyor. Geçen hafta detaylarını aktardığım, TBMM Dışişleri Komisyonu’nun yeni yasama yılındaki ilk toplantısının gündemine özellikle Azerbaycan ile ilgili anlaşmaları alması, bunlardan sadece biriydi. İki ülkenin işbirliği yapmaya başladığı ve bundan sonra da artırarak, geliştirerek sürdürmeyi hedeflediği bir diğer alan ise iletişim, medya ve kamu diplomasisi.

3 harekâtın deneyimi

Türkiye, Suriye’nin kuzeyine

Yazının Devamı