Milli Savunma Bakanlığı dışarıda, İçişleri Bakanlığı içeride, geride bırakılan iki yılda PKK terör örgütünü hedef alan, çeşitli adlar altında, irili ufaklı yüzlerce operasyon gerçekleştirdi. İçişleri Bakanlığı 10 bölgede Kıran, 9 bölgede Kapan, 17 bölgede Yıldırım operasyonlarını yürüttü. 2021’de 11 Ocak itibariyle Eren operasyonları başladı, bir buçuk aydır 10 bölgede sürüyor. Savunma Bakanlığı Irak’ın kuzeyinde Pençe - Kartal adıyla yürüttüğü operasyonlar çerçevesinde 150’nin üzerinde hava harekatı gerçekleştirdi. Ancak bunların hem devamı niteliğinde, hem de spesifik olarak ‘kurtarma’ amacı taşıdığı anlaşılan 10 Şubat 2021 tarihli Pençe - Kartal 2/ Gara Operasyonu, sonucu itibariyle, teknik ve siyasi açıdan “tartışılan” olarak kayıtlara geçiyor. An itibariyle de siyasi tartışma baskın seyrediyor ve gidişat bunun bir süre daha devam edeceğini gösteriyor. O süregiderken, Gara öncesi ve sonrasında not edilmiş bazı
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı, AB’nin Ufuk Avrupa Programı’nın 95.5 milyar euro’luk fonu kullanıma açtığını belirterek, ‘AB programlarında öncelikli iki konu; dijitalleşme ve yeşil gündem. Bu iki alanla bağlantılı projelerin desteklenme olasılığı yüksek’ dedi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı, röportajımızın ikinci bölümünde, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile müzakere sürecinin neredeyse durma noktasına gelmiş olması nedeniyle AB fonlarından yararlanma konusunda oluşan tereddütlere açıklık getirdi.
- Türkiye’nin AB ile müzakere sürecinin neredeyse durma noktasına gelmesine rağmen AB fonlarından yararlanmak mümkün mü?
Evet. Çünkü, Türkiye bir aday ülke. Bu yüzden katılım öncesi mali yardım dediğimiz IPA fonlarından yararlanmaya devam ediyor. Aynı zamanda, AB’nin programlarına tahsis edilmiş önemli fonlar var. 2002-2020 arasında toplam 9.2 milyar euro’luk IPA fonu kullandık. 2020 yılında, tahsis edilen fonlarda yüzde 99.2’lik
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Kaymakcı, AB ile ilişkilerde yeni dönem parametrelerini Milliyet’e anlattı. Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinin yolunun 25-26 Mart’ta yapılacak AB Liderler Zirvesi’nde çizileceğini belirten Kaymakcı, bu zirveden olumlu gündem çıkmasını beş temel parametreye bağladı. Kaymakcı, bunları ‘kışkırtmaların son bulması, Kıbrıs gayri resmi görüşmelerinin başlaması ve Doğu Akdeniz Konferansı, Yunanistan ile müzakereler, Fransa ile diyalog ve reform süreci’ olarak sıraladı.
DİDEM ÖZEL TÜMER
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı, Mart’taki AB Liderler Zirvesi’nden olumlu gündem çıkması halinde Portekiz’in dönem başkanlığında 2018’de Varna’da olduğu gibi bir Türkiye - AB Zirvesi de yapılabileceğini söyledi. Türkiye - AB ilişkilerine yeni bir format atılması mümkün mü ve bunun şartları neler? Kaymakcı ile 25 - 26 Mart’ta gerçekleşecek AB Zirvesi’ne kadar iki tarafın karşılıklı beklentilerini ve hangi koşulların zirveden olumlu bir gündem
Bu yıl, dış politika ve güvenliğin önemli kesişim noktalarından birini Ankara Bağdat Erbil üçgenindeki trafik ve işbirliği arayışının oluşturacağı anlaşılıyor. Irak Başbakanı Mustafa Kazımi’nin ziyaretinden bir ay sonra, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, Genelkurmay Başkanı ile 36 saat içinde Bağdat ve Erbil’de gerçekleştirdiği 9 görüşme bunun işaretini veriyor. Türkiye’nin Irak’ın kuzeyindeki PKK varlığını sona erdirmek üzere uzun süredir teklif ettiği ‘ortak operasyon’ ete kemiğe büründürülmeye çalışılıyor.
Operasyon denildiğinde sadece askeri anlamla da sınırlı tutmamak lâzım. Zira Türkiye PKK ve uzantılarının faaliyet gösterdiği ya da göstermeye çalıştığı tüm alanları kast ediyor. Ayrıca operasyonun zamanlaması, şekli, yetki ve sorumluluk alanlarına ilişkin detaylardan önce üzerinde durulan, iki ülke arasında uzun soluklu işlev görecek mekanizmaların ve işbirliği alanlarının oluşturulması. Bakan Akar’ın “bilgi değişimi konusunda uygun mekanizmaları
Önümüzdeki iki hafta boyunca dış politikada hızlı işleyecek bir Türkiye-AB ziyaret trafiğine odaklanacağız. Bugün Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın gelişi ile başlayacak süreç, 21- 22 Ocak’ta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Brüksel’e gidişiyle ivmelenip, 26 Ocak’tan sonra bu kez Brüksel’den AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in birlikte yapacakları ziyaret ile tamamlanacak. Konsey Başkanı Michel göreve geldikten sonra iki kez Türkiye’ye gelmişti ama komisyon başkanlığı düzeyinde son birkaç yıldır yapılmış bir ziyaret yoktu.
Ocak ayı sonuna kadar aslında iç içe geçmiş iki ayrı süreç işleyecek. Çünkü, Yunanistan ile Doğu Akdeniz konusunda ayrıştırma usullerinin ele alınacağı NATO uhdesinde Brüksel’deki toplantılar ile 25 Ocak’ta 5 yıl aradan sonra İstanbul’da başlayacak istikşafi görüşmeler de bu trafikle birlikte değerlendirilmeli. Her bir toplantıda, görüşmede katedilen/edilmeyen mesafenin bir diğerine de
Türkiye turizmde sezonu nisanda açmaya hazırlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy bu yıl sektörde ‘V’ çıkış beklediklerini vurgulayarak “Bu yıl 31 milyon turisti, gelirde ise 23.3 milyar doları geçeceğimizi umuyoruz” dedi
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy turizmde 2021 yılında ‘V’ çıkış beklendiğini belirterek, “Vaka sayısı hızla aşağıya iniyor. Bu hafta itibarıyla aşılama başlayacak. Nisan ayı itibarıyla biz sezonun açılacağına inanıyoruz” dedi.
Turizm sektörünü “zor günlere alışık, deneyimli bir sektör” olarak tanımlayan Ersoy, ‘goTurkey’ sitesinde şubat sonundan itibaren Türkiye’deki 81 vilayetin tanıtılacağını söyledi.
Ersoy, bakanlığın 2020 faaliyetlerini ve 2021 hedeflerini gazete ve televizyonların Ankara Temsilcileriyle paylaştı. 2020 yılını turizm sektörünün tüm dünyada ziyaretçi sayısında yüzde 80, gelirde yüzde 88 daralma ile kapatırken, Türkiye’nin daha iyi bir konumda tamamlayacağını belirten Ersoy, “Türkiye turizmde bu
2021 yılında iç siyasete ilişkin beklenti ve öngörüleri tanımlamak gerekse tercihlerim; ‘sıcak’, ‘yığınak’, ‘oyun kurma’ ve ‘şekillendirme’ olur. Zira; erken ya da zamanında olmasını kesinlikle kastetmeksizin, zannımca seçim için geri sayım başladı. Çünkü bir siyasi dönemin neredeyse yarısına gelindi. Bunun anlamı kalanın da hazırlık dönemi olduğudur.
Öncelikle, önümüzdeki 4 ay içinde iki önemli kongre var. Muhalefet partileri 2020’de kongre/kurultaylarını tamamlayarak kendilerini seçime hazırlayacak kadrolarını oluşturdular. Geriye Cumhur İttifakı üyesi AK Parti ve MHP kaldı. MHP’nin; 9 Ağustos 2020’de başlattığı kongre sürecinde il kongreleri tamamlandı, şimdi gözler 14 Mart 2021’deki 13. Olağan Büyük Kurultay’da. AK Parti ise pandemi nedeniyle iki kez ara vermek zorunda kaldığı kongre sürecini çarşamba günü tekrar başlatarak, 7. Olağan Kongre’ye doğru geri sayacak. Parti kaynakları, pandemi koşulları ve MHP Kurultayı da dikkate alınarak nisan
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı (SSB) İsmail Demir geçtiğimiz günlerdeki sohbetimizde, ABD’nin yaptırım kararına rağmen savunma sanayii diplomasisinin hız kesmeden devam ettiğini söylemişti. Yaptırım kararının üzerinden bugün itibariyle sadece iki hafta geçti. SSB’nin bu süreçte, üç ülke ile işbirliği ve ihracat imzası atabilmesi, biraz daha yakından bakmayı hak ediyor.
Ukrayna
Yaptırım kararının daha dumanı üzerinde tüterken SSB Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Ukrayna’nın başkenti Kiev’den dönüş yolundaydı. Orada atılan imzaların içeriğine geçmeden, Ukrayna Savunma Bakanı Andriy Taran’ın “Türk SİHA’larının en etkili modern silah olduğu konusunda kimseyi ikna etmeye gerek yok. Bunu herkes Suriye’de, Libya’da ve en son Dağlık Karabağ’daki çatışmalarda gördü. SİHA’lar maliyet etkinler. Satın almanın yanı sıra Ukrayna’da beraber üretmek ve teknoloji transferi yapmak istiyoruz” dediğini aktaralım. Demir, Kiev’deyken tam da bu yapıldı.
Karadeniz ve Azak Denizi’nde