Çocuklar farklı hızlarda konuşmayı öğrenirler, bu nedenle çocuğunuzun konuşma ve dil gelişiminin akranları ile aynı olmaması durumunda hemen şaşırmayın ya da panik yapmayın. Aşağıdaki kilometre taşları bebekler ve küçük çocuklar için “normal” olarak kabul edilen dil ve konuşma gelişimi basamaklarıdır. Eğer bu basamaklarda bir sorun görürseniz geç kalmadan konuşma terapistine başvurabilirsiniz.
• Bir yaş altı bebekler için sesler çıkararak çevreleriyle sözlü olarak iletişim kurmaları normal kabul edilir. Bu sesler konuşmanın öncüsüdür.
o Eğer çocuğunuz ses çıkarmıyorsa ya da size tepki vermiyorsa bir uzmana başvurmanız gerekir.
• 12 ila 15 aylıkken bebekler, ana dilinin seslerini taklit etmeye ve tek tek kelimeleri söylemeye başlarlar. Yaklaşık 10 kelime söylerler. Basit, tek adımlı yönergeleri takip ederler.
o Eğer çocuğunuz işitme problemi olmamasına rağmen sizi duymuyor gibi davranıyor ve yönergelerinizi sıklıkla yerine getirmiyorsa bir uzmana başvurmanız önemlidir.
• 18 aydan 2 yıla kadar kelime dağarcığının arttığı ve küçük çocukların “top yuvarlak” gibi iki kelimeyi bir araya getirmeye başladığı zamanlardır.
o Çocuğunuz hala konuşmuyor ya da kelime dağarcığı artmıyorsa,
Bak şu konuşanlara köşemizde, 3,5 yaşındaki Ece ve Arda’yla tanışmak ister misiniz?
Ece ve Arda’nın konuşması yaşıtlarının gerisinde kalınca yollarımız kesişti. Her iki ailede zaman geçmesine rağmen bir düzelme olmayınca bir terapiste başvurma zamanının geldiğine karar verir.
Ece ve Arda’nın geç konuşmaları ortak problemleri olup sadece konuşma terapisine ihtiyaçları varmış gibi görünse de ailelerinden aldığımız bilgiler ve yaptığımız değerlendirme sonucu aslında her ikisinin problemlerinin ve ihtiyaçlarının çok farklı olduğunu gördük.
Gelişiminde problemler olan çocukların doğal olarak konuşmalarında da problemler ve gecikmeler görülür. Arda’nın ailesi, çocuklarının oyuncaklarla çok oynamadığını, sevdiği oyunlar dışında başka oyunlarla çok ilgilenmediğini, canı isterse onların dediğini yaptığını, bazen çok karışık bir şeyi yerine getirip bazen de çok kolay bir şeyi yapmakta zorlandığını, kendi başına daha çok zaman geçirip arkadaş edinmekte zorlandığını, bazen duymuyormuş gibi davranıp göz kontağı kurmadığını ve bunun aslında konuşmasından kaynaklandığını düşünmüşler.
Yapılan değerlendirme ve alınan bilgilerle Arda’nın konuşmasındaki gecikmenin aslında gelişiminde yaşanan
Bir ihtiyacı olduğu zaman ya da soru sorulunca iletişime geçen çocuklar neden kendiliğinden iletişim başlatamaz? Renkleri, sayıları, nesneleri isimlendiren, televizyonda duyduğu çok uzun bir cümleyi tekrarlayan çocuklar neden karşılıklı iletişim kurmakta zorlanır? Çocuklar sahip oldukları dil becerilerini neden iletişim kurmak için kullanamıyor ve bildiklerini tam olarak gösteremezler?
Çocuklar değişen yaşam şartları ve çevresel etkenlerden dolayı, dil ve iletişim becerilerinin gelişmesi için ihtiyaçları olan pratiği yeterince yapamamaktadırlar. Akranları ile daha az iletişime geçmekte ve çevreyle daha sınırlı iletişim kurmakta ve bunun sonucunda doğal öğrenme yolları kısıtlanan ortamlarda büyümektedirler. Çocuklardan çok yoğun bir program içinde her şeyi hızlı bir biçimde öğrenmeleri beklenmektedir.
Çocuğunuz iletişim kurmayı öğrenirken bunu kısıtlayan bir sürü neden olabilir:
• Çocuğun anlamayacağı şekilde onunla konuşmak,
• Onunla birebir çok az zaman geçirmek,
• Etrafında çok fazla oyuncak olması,
• İnsanlarla iletişiminin çok kısa ve yüzeysel olması, çevresinin iletişim kurmaya fırsat tanımayan bir şekilde olması,
•
Gelişiminde problem olmayan hatta dikkati, algısı, taklit yeteneği son derece kuvvetli olan 3,5 yaşındaki Okan iş konuşmaya gelince sadece 3-4 kelime söylemektedir. Okan, en büyüğü on yedi yaşında olan dört çocuklu bir ailenin herkes tarafından çok sevilen en küçük çocuğudur. Kardeşleri ile zaman geçirmeyi seven, çok fazla televizyon ve çizgi film izlemeyen, sosyal bir çocuk olan Okan neden yaşıtları gibi konuşamaz ailesi bir türlü anlayamaz?
Aile önce beklemeyi tercih eder ne de olsa erkek çocuğudur ve geç konuşması normaldir. Fakat 3 yaş civarında konuşma terapisine başlama kararı verirler ama aile yakınlarından gelen yorumlar kafalarını karıştırır. Yakınları çocuğun elbet bir gün konuşacağını henüz erken olduğunu söylerler ve aile yine beklemeye başlar.
Aile bireylerinin yaşamı Okan’ın ihtiyaçlarını anlamak ve karşılamak üzerine kurulur. Ama bu durum hem çocuk hem de aile için işleri daha da karmaşık hale getirir. Çünkü Okan her istediği yapıldığı için daha fazla davranış problemi sergiler ve konuşamadığı için daha da sinirli, hırçın ve mutsuz olur.
Aile daha fazla beklemenin çözüm olmadığına karar verir ve böylece yollarımız kesişir.
Okan anlamasında problem olmayan, istenileni