Bak şu konuşanlara köşemizde, 3,5 yaşındaki Ece ve Arda’yla tanışmak ister misiniz?
Ece ve Arda’nın konuşması yaşıtlarının gerisinde kalınca yollarımız kesişti. Her iki ailede zaman geçmesine rağmen bir düzelme olmayınca bir terapiste başvurma zamanının geldiğine karar verir.
Ece ve Arda’nın geç konuşmaları ortak problemleri olup sadece konuşma terapisine ihtiyaçları varmış gibi görünse de ailelerinden aldığımız bilgiler ve yaptığımız değerlendirme sonucu aslında her ikisinin problemlerinin ve ihtiyaçlarının çok farklı olduğunu gördük.
Gelişiminde problemler olan çocukların doğal olarak konuşmalarında da problemler ve gecikmeler görülür. Arda’nın ailesi, çocuklarının oyuncaklarla çok oynamadığını, sevdiği oyunlar dışında başka oyunlarla çok ilgilenmediğini, canı isterse onların dediğini yaptığını, bazen çok karışık bir şeyi yerine getirip bazen de çok kolay bir şeyi yapmakta zorlandığını, kendi başına daha çok zaman geçirip arkadaş edinmekte zorlandığını, bazen duymuyormuş gibi davranıp göz kontağı kurmadığını ve bunun aslında konuşmasından kaynaklandığını düşünmüşler.
Yapılan değerlendirme ve alınan bilgilerle Arda’nın konuşmasındaki gecikmenin aslında gelişiminde yaşanan geriliklerin bir parçası olduğu ortaya çıktı. Arda aslında tüm gelişim alanlarında akranlarının gerisinde kalmış fakat yaşı küçük olduğu için ve aradaki fark çok açılmadığı için bunlar çok dikkat çekmemiş ve konuşursa düzelir diye beklenmiş. Konuşursa bütün bunlar düzelir değil mi? Hayır, düzelmez...
Gelişiminde problem olmayan çocukların model alma, taklit etme, sıra alma, yönergeleri yerine getirme, anlama ve oyun oynama becerilerinde sorun yoktur. Sadece yeterince ilgilenilmemiş çocuklarsa bu alanlarda sınırlılıklar yaşayabilirler ama bu da terapi içinde kısa sürede toparlanır. Bu çocuklar sözel olmayan iletişim becerilerini sıklıkla rahat bir biçimde kullanırlar.
Jest, mimik ve beden dilini kullanarak mesajlarını aktarırlar ve iletişim kurarlar. Bu sırada davranış problemleri ya da içine kapanma görülebilir çünkü çocuk her ne kadar jest, mimik kullanarak iletişime geçse de daha karmaşık ihtiyaçlarını anlatmak, duygularını paylaşmak, arkadaş edinmek, sosyalleşmek gibi farklılaşan ihtiyaçlarını istediği gibi kelimelere dökemediği için yalnız kalır ve bunun sonucunda da ya hırçınlaşır ya da susar.
Ece, tüm diğer gelişim alanlarında yaşıtları ile aynı şekilde gelişen, beden dilini kullanarak iletişime geçen, anlama, gösterme, yönergeleri yerine getirme, oyun oynama becerilerinde problem olmayan ama konuşması çok az olan bir çocuk olarak karşımıza çıktı. Ece kendini anlatamadığı için hırçınlaşınca, ailesi destek almak için daha fazla beklememeye karar vermiş ve konuşursa problemlerin düzeleceğini düşünmüş. Konuşursa bütün bunlar düzelir değil mi? Evet, düzelir.
Çocuklar konuşunca dünyalarının genişlediği, arkadaş edindikleri, sosyalleştikleri, yalnız kalmadıkları ve buna bağlı olan hırçınlıklarının azaldığı doğrudur.
Fakat önce şunu çok iyi tespit etmek gerekir; konuşmada yaşanan gecikme gelişimin diğer alanlarında da var mıdır yok mudur? Eğer varsa konuşmadaki problemler bu gecikmenin bir parçasıdır ve çocuk konuşmaya başlasa da diğer sorunlar devam edecektir. Bu yüzden konuşma terapisinin yanı sıra özel eğitim desteği mutlaka alınmalıdır.
Çocuğun gelişiminde farklılıklar yoksa ve sadece konuşmada gecikme varsa konuşma terapisi yeterli olacaktır.
Her iki durumda da çocuğunuzu başkalarının çocukları ile kıyaslamadan, beklemeden harekete geçmeniz önerilir ve önemlidir.
Konuşma bizim dünyaya açılan kapımızdır ve dünyada yalnız kalmayı kimse istemez. Alınacak profesyonel bir destekle sorunları kısa zamanda çözüme ulaştırabilir, çocuğunuzun bu dünyada yalnız kalması önleyebilirsiniz.