“36 yaşındayım. 8 yıldan bu yana evli bir adamla birlikte yaşıyordum. Bundan 6 ay önce sevgilimi trafik kazasında kaybettim.
O benim tek desteğimdi. Sağlığında üzerime hiçbir şey yapmadı. Tüm malvarlıkları eşi ve çocuklarına kaldı.
Çok zor durumdayım. Ne yapacağımı bilemiyorum. Yasal haklarımı öğrenmek istiyorum.”
***
Bu durumda olan bir sevgili ne yapabilir?
Borçlar Kanununda önemli değişiklikler yapıldı. Yeni Borçlar Kanunu 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe girecek.
Bu değişikliklerden birisi de bu tür durumlarda, sadece eş ve çocuklar değil, sevgili de ölüme sebebiyet verenlere karşı tazminat davası açabilecek.
Yani nikahı olmayanlar, sevgililer ve nişanlılar da tazminat alabilecekler.
“32 yaşında bir kadınım. Eşimle 6 yıl önce evlendim. Eşim bir sabah işe giderken telefonunu evde unutmuştu.
Ben de ona gelen ve onun gönderdiği mesajları okudum ve beni aldattığını öğrendim.
O da bunu inkar edemedi. Sonra da birlikte olduğu kadınla ilişkisini kestiğini söyledi.
Aradan geçen bir yıla rağmen bana bu yapılanı bir türlü unutamadım. Bu olayı her hatırladığımda içim acıyordu.
Ben de ona aynı acıları çektirebilmek için ondan intikam almak istedim.
İnternette bir sosyal paylaşım sitesinde bir adamla tanıştım. Birkaç defa görüştükten sonra buluşmaya karar verdik.
Bir gün bir restoranda bir araya geldik. Ancak ben son anda onunla birlikte olmaktan vazgeçtim.
Bir taksiyle eve geldim. Kendimi çok kötü hissediyordum. İlerde pişmanlık duyacağımı anladığım için hatadan dönmüştüm.
“24 yaşında genç bir kadınım. Eşimle bir yıldan bu yana evliyiz. Evlendiğimizden itibaren en fazla birkaç kez birlikte olabildik.
Benim tüm çabalarıma rağmen birlikte olmamak için her seferinde bir takım bahaneler uydurdu.
Ben de zamanla her şeyin düzeleceğini düşünerek üzerine gitmiyordum.
Ama bir problem olduğunun farkındaydım. İşten geldiğinde sarılıp öpmeme bile izin vermiyordum.
Onun ilgisini çekmek için elimden geleni yapıyordum.
Çok samimi olduğu bir erkek arkadaşı vardı. Onunla sık sık görüşüyordu. Bir hafta sonu o arkadaşı bizde kaldı.
Her hafta olduğu gibi pazar sabahı spor salonuna gittim. Eve her zamankinden biraz daha erken döndüm.
Kapıyı açıp içeri girdiğimde onu, erkek arkadaşıyla birlikte uygunsuz bir durumda gördüm.
“Eşimle 6 yıldır evliyiz. Daha önce hiçbir sorunumuz yoktu. Ancak bir yıldan bu yana eşimle birlikte olamıyoruz.
Eşim, devamlı bunu başıma kakıp doktora gitmemi istiyor. Eşime, ‘Bunun psikolojik olduğunu bir süre sonra her şeyin düzeleceğini,’ söyledim ama anlatamadım.
Ne zaman bir misafir gelse imalı konuşmalarla beni sürekli küçük düşürüyor. Defalarca uyarmama karşın bu hareketlerini devam ettiriyor.
Bundan 15 gün kadar önce bir arkadaşımızın evine konuk olarak gittik. Orada başka arkadaşlarımız da vardı.
Aşırı derecede alkol aldıktan sonra, herkesin içinde bana, ‘Benim eşim her akşam erkenden uyur, benimle bir ilgisi yoktur,’ dedi.
Bunun üzerine, ‘Bir arkadaşım ne demek istiyorsun?’ diye sorunca, ‘Anlayın işte, onun cinsel sorunları var, iktidarsız,’ dedi.
O an neye uğradığımı şaşırdım. Tekme tokat vurmaya başladım. Elimden zor aldılar.
Şimdi ayrıyız. Ben işyerimde kalıyorum. Bu nedenle boşanma davası açabilir miyim?”
“35 yaşındayım ve 16 yılık evliyim. 14 yaşında bir kız çocuğu annesiyim. Uzun süredir eşimle aramızda duygusal hiçbir bağ kalmadı. Adeta iki yabancıyız.
Yıllardır kızımın olumsuz etkilenmemesi için bu evliliği sürdürüyorum.
Eşimin gözü paradan başka bir şey görmez. Bugüne kadar bir kez olsun beni sevdiğini dahi söylememiştir.
Bir kez olsun birlikte tatil yapamadık. Onun elinden bir demet çiçek alamadım.
Ben bunları konuşmaya kalktığımda ‘Bırak duygusal talepleri, lüks bir evde yaşıyorsun, altında araban ve cebinde de kredi kartların var. Daha ne istiyorsun? Ben bunları kolay mı sağlıyorum?’ diyor.
Eşim, başka insanlara karşı ne kadar nazikse bana karşı o kadar kaba ve anlayışsız.
Ben artık bu evliliği sürdüremeyeceğim. Nasıl yapmalıyım? Nereden başlamalıyım?”
İşte boşanacaklara yol haritası:
“28 yaşındayım. Bir yıldan bu yana çıktığım ve evlenmeyi düşündüğüm bir sevgilim var. Evlenme planları yapıyorduk. En büyük dileğim, evlenip bir yuva kurmak ve anne olmaktı.
Son günlerde yaşadıklarım tüm hayallerimi ve umutlarımı kırdı. Bunu nasıl yaptığını anlayamıyorum.
Geçen hafta sevgilimin bir arkadaşı aradı.‘Seninle önemli bir şey konuşmak istiyorum,’ dedi.
Bir kafede buluştuk. Önce, ‘Beni çok güzel bulduğunu, uzun zamandır benimle çıkmak istediğini,’ söyledi.
Ben de ‘Evlenmek üzere olduğum bir sevgilim varken, bana bunları hangi cüretle söylüyorsun? Hem de sevgilimin arkadaşısın,’ dedim.
‘Sana o adamdan hayır gelmez;’ deyince, ayağa kalktım çıkıyordum.
‘Bir dakika sana bir şey göstereceğim;’ dedi.
Bilgisayarını açtı. Ekranda sevgilimle olan sevişme görüntülerim vardı.
“30 yaşında genç bir kadınım. Eşimle 5 yıl önce birbirimizi severek evlendik.
Ben de o da üniversite mezunuyuz. Eşim evlendikten sonra çalışmamı istemedi. Ben de onu üzmemek için kabul ettim.
Akşama kadar evdeydim. Yardımcım olduğu için yapacak fazla bir işim de olmuyordu. Çok sıkılıyordum.
Eşim eve geldiğinde benim varlığımın farkında bile değildi. Ya televizyon izler veya bilgisayarla uğraşırdı. Ben adeta sevgiye ve ilgiye hasrettim.
Can sıkıntısından sanal alemde farklı isimle takılmaya başladım.
Bundan bir yıl kadar önce internet üzerinden birisiyle tanıştım. Ondan eşimden duymadığım güzel sözleri duymak hoşuma gidiyordu.
Sanal alemde görüşmelerimiz devam ederken, onun benimle birlikte olma talepleri başlayınca ben geri çekildim.
Bu defa yine farklı bir isimle bir başkasıyla görüşmeye başladım. Aynı şekilde o da bir süre sonra çıkma teklifinde bulundu. Onu da bıraktım.
Değerli okurlarım, inanın böylesi bir olayı ilk kez duyuyorum. Bir okurumun yaşadıklarını şaşkınlık ve üzüntü içinde okudum.
“Eşimle bundan 20 gün önce evlendim. Beni çok sevdiğinden emindim. Bana bunu nasıl yaptığını anlayamıyorum.
Evlendikten sonra bir hafta için balayına gittik. Her şey yolunda görünüyordu.
Döndükten sonra bir akşam bana bir mesaj geldi. Mesajda; ‘Seninle evlendi, ama hayatında başkası var,’ diyordu.
Ben bunu eşimle paylaşmadım. Ama içime de bir kuşku düştü. Eşim benim sağlığımı düşünerek sigarasını bahçede içiyordu.
Ama ben camdan bahçeye her baktığımda, onun sigara içerken diğer yandan da birileriyle telefonla görüştüğünü görüyordum.
O akşam, o uyuduktan sonra telefonuna baktım. Bahçeye çıktığı saatlerde telefonda görüştüğü kişinin erkek olduğunu anladım.
İçim rahatladı. İş görüşmesi olduğuna inandım. Ama o telefon numarasını da bir tarafa kaydettim.