Cengiz Hortoğlu

Değerli okurlarım, aşağıda sizinle paylaşacağım maili, şaşkınlık, üzüntü ve ibretle okudum. Evlenirken lütfen dikkat edin!

“Ben varlıklı bir ailenin tek oğluyum. Eşimle büyük bir aşkla evlendik. Onu çok seviyordum. Evliliğimizin ilk ayları güzel geçti.

Sonra, eşim, korunması için uyardığım halde hamile kaldı. Geçen ay bir oğlumuz oldu. Ama ben artık eşimden çok soğudum.

Eski hareketli günlerimi arıyorum. Arkadaşlarla, her gün iş çıkışı barlara giderdik. Sabahlara kadar eğlenirdik. Ben sıkıldığımda sevgili değiştirirdim.

Ne zaman bir akşam geç kalsam, hanımefendi yüzünü asıyor. Bir akşam bir kadın arkadaşım aradı. Ben de biraz samimi konuşunca bizimkinin canı sıkılmış.

Bana surat yapmaya, ‘Beni aldatıyor musun?’ diye hesap sormaya kalkınca birkaç tokat atmak zorunda kaldım.

Lohusa bir kadına tokat atmak beni çok üzdü. Ama mecbur bıraktı. Saatlerce ağlayıp durdu.

Ona ‘Seninle evlendim,’ diye arkadaşlarımla eğlenemeyecek miyim? Başka kadınlara bakamayacak mıyım?Ben erkeğim,’ dedim. Ama anlamıyor.

“Ben iyi bir mesleği olan 29 yaşında bir kadınım. Eşimden boşanalı iki yıl oldu.

Bir yıl kadar önce internette bir adamla tanıştım.

Tanıştıktan bir kısa bir süre sonra sık sık görüşmeye başladık. Ona aşık oldum.

O da bana ‘Aşık olduğunu ve benimle evlenmek istediğini,’ söylüyordu.

Bir gün beni arayarak, ‘Acilen paraya ihtiyacı olduğunu ve alacağı parayı kısa zamanda ödeyeceğini,’ söyledi. Ben de kabul ettim.

Havale çıkartmak istedim. ‘Hayır havale olmaz, ben gelip alacağım,’ dedi. Ben de istediği yüklü parayı bankadan çekerek kendisine nakit olarak elden verdim.

Böyle davranması içime bir kuşku düşürdü. Ama aşktan gözüm hiçbir şeyi görmüyordu.

Arkadaşlığımız sırasında onu bazı arkadaşlarımla da tanıştırmıştım.

“Eşimle 7 yıldan bu yana evliyiz. Geçen yıl, eşimin beni aldattığını öğrendim. Bu nedenle boşanma davası açtım.

Davamla birlikte tazminat ve nafaka da talep ettim. Elimde çok güçlü kanıtlarım olduğu için dava lehime ilerliyordu.

Bir akşam eşim aradı; ‘Seninle görüşmek istiyorum, konuşacaklarım var,’ dedi. Ben de ‘Af dileyecek,’ sandım.

Ertesi gün iş çıkışı, bir kadın arkadaşımla birlikte onunla buluşmaya gittim. Ben, ondan özür dilemesini beklerken o karşımda sırıtıyordu.

Seninle konuşacaklarım çok özel, başka bir masaya geçelim, dedi. Arkadaşımdan izin isteyerek yan masaya geçtik.

Onun bir oyun içinde olduğunu anladım. Çantasından bir zarf çıkarıp masaya koydu. Al, bak, istersen sende kalabilir, bende aynısından çok var;’ dedi.

Zarfı açıp içimdeki resimleri gördüğümde beynimden vurulmuşa döndüm. Resimlerden birinde ben bir adamla karşılıklı yemek yiyorum.

Başka bir resimde de aynı adamla bir caddede birlikte yürüyorum.

“Kaç günden beri uyku uyuyamıyorum, kabuslarla uyanıyorum. Eşimin bir arkadaşı bir hafta sonu bize geldi.

Eşim bir şeyler almak için markete gitti. Ben de mutfakta yemek hazırlıyordum. Bu adam yanıma geldi.

Ben de bir şey soracak sandım. ‘Ben sana bir şey itiraf edeceğim, sana uzun zamandır aşığım,’ diyerek bana sarılmaya çalıştı.

Neye uğradığım şaşırdım. ‘Sen delirdin mi? Ne yapıyorsun?’ diyerek ittim. Buna rağmen beni zorla öpmeye kalktı.

Benim kararlılığımı görünce de ‘Beni yanlış anladın,’ diyerek yeniden salona gitti.

Eşim geldiğinde bir olay çıkmasın diye yaşadıklarımı anlatmadım. Ama o halimden bir şeye üzüldüğümü anladı.

Ben bu olayı unutmaya çalışırken, aynı kişi bir hafta önce bana bir mesaj attı.

Çektiği mesajda ‘Eşin seni bir kadınla aldatıyor. Sen ondan intikam almak istemez misin? Ben buna hazırım,’ diyordu.

Eşimle 8 yılık evliyiz. Eşim işi gereği sık sık seyahate gider. Ona güvenim tam olduğu için hiçbir zaman kuşkulanmadım.

Bundan bir ay kadar önce bana, ‘Yarın iki gün için iş seyahatine çıkacağım. Evde yalnız kalma, seni de annenlere bırakayım,’ dedi. Ben de ‘Tamam canım çok iyi olur,’ dedim.

Ertesi gün evden birlikte çıktık. O beni annemlere bıraktı, kendisi de sözde iş seyahatine çıktı.

Akşam yemeğimizi yedikten sonra cüzdanımı evde unuttuğumu fark ettim. Ertesi gün çarşıya da çıkacağım için eve gidip almak istedim.

O akşam annemlere beni görmeye gelen bir bayan arkadaşımın arabasıyla yola çıktık. Eve geldiğimizde, kapıyı daha açmadan içeriden sesler geldiğini duyunca korktuk.

Arkadaşımın önerisiyle yanımıza yönetici ve apartman görevlisini de alarak içeri girdik.

İçeri girdiğim anda donup kaldım. Salondan itibaren yerlerde kadın giysileri hatta iç çamaşırları vardı.

Yatak odasına girdiğimde şok geçirdim. Eşim bizim yatağımızda bir kadınla sevişiyordu. Öylesine dalmışlardı ki ben bağırıncaya kadar farkıma bile varmadılar.

“Eşimle 7 yıldır evliyim. Şu anda 5 yaşında olan bir kızım var. Eşim çoğu zaman geç gelir. Dışarıda alkol aldığı halde evde de içmeye devam eder.

Ben de gece yarılarına kadar ona hizmet ederim. Gündüz yaşadığı tüm sorunların acısını benden çıkartmaya çalışır.

İstediği bir şey biraz gecikse, küfreder. Onun küfürlerine karşı bir şeye demeye kalksam, ayağa fırlayıp bana vurmaya başlar.

Ben kızım uyanmasın diye sesimi bile çıkartamam. Küçük bir dairede oturuyoruz. Ne yaparsam yapayım, kınalı kuzum sesleri duyuyor ve çok korkuyor.

Eşim sızdıktan sonra kızımın odasına gittiğimde onu kan ter içinde titrerken görüyorum.

İçim acıyor. Terini silip öpüp kokluyorum. Yanında olduğumu hissettiğinde bana sıkıca sarılıyor ve bırakmak istemiyor. Geceleri kabuslarla uyanıyor.

Gündüzleri de çok az konuşuyor. İçine kapalı…

Artık dayanacak gücüm kalmadı. Hiç olmazsa kızım için bu adamdan boşanacağım. Haklarımı öğrenmek istiyorum."

“26 yaşında üniversite mezunu genç ve güzel bir kadınım. Ancak uzun süreli bir ilişki yaşayamıyorum.

Birisiyle tanışıyorum, birbirimize sırılsıklam aşık oluyoruz. Evlenme planları yapıyoruz. Tam her şey yolundayken, bir iki ay geçmeden, sevgilim beni bırakıp gitmenin yollarını arıyor.

Kaç kez bu durumu yaşadım. Oysa ben sevdiğim adam için her fedakarlığa hazırım.

Ona sonuna kadar bağlanırım. Adeta onsuz yaşayamaz hale gelirim. Her gün defalarca arar, halini hatırını sorarım.

Sık sık hediyeler alırım. Bir dediğini iki etmem. Bütün bunlara rağmen son sevgilim de beni terk etti. Acaba nerede hata yapıyorum?”

***

Değerli okurum, mailinizden ne kadar açık yürekli ve içten olduğunuz anlaşılıyor.

Elbette tüm ayrıntıları bilmeden, sizin yaşadıklarınızı tahlil etmem çok kolay değil.

“Eşimle 14 yıllık evliyiz. Eşim, son 6 aydan bu yana internetin başından ayrılmıyor. Eve gelir gelmez internetin başında cinsel içerikli sitelerde dolaşıp duruyor.

Ne kalktığını ne de yattığını görüyorum. Çoğu zaman, gece yarısı uyandığımda, onu bilgisayarın başında uygunsuz bir şekilde görüyorum.

Adeta sanal seks bağımlısı olmuş durumda…

Defalarca uyardım. Ama söz dinletemedim. Bu şekilde evliliğimi sürdürmem olanaksız. Aldatmadan dolayı dava açabilir miyim?”

**

Değerli okurum, aldatmadan dolayı dava açabilmeniz için eşinizin başka bir kadınla cinsel birlikteliğini kanıtlamanız gerekiyor. Anladığım kadarıyla böyle bir şey yok.

Eşinizin, internette sanal seks peşinde koşması aldatma kabul edilemez.

*Ancak, bu davranışların evlilik birliğini temelinden sarsacağı açıktır. Çünkü evliliğin temeli, karşılıklı sadakat, güven ve saygıdır.