Cengiz Hortoğlu

“Bu kadın 9 yıllık arkadaşımdı. Ondan bunu asla beklemezdim. Eşiyle aralarında yıllardır sorun vardı.

Ben de şimden ayrıldıktan sonra bir iş kurmuştum. Eşi arada sırada işyerime uğruyor, ‘Buradan geçiyordum, merhaba demek istedim,” diyordu. Birer çay içip, biraz da sohbet ediyorduk.

Birkaç kez de birlikte yemek yedik. Her seferinde eşinin aleyhinde konuşmaya çalışsa da ben hep arkadaşımı savundum.

Bu kişi, bazen de telefonla arayıp hal hatır soruyordu.

Meğer arkadaşım, eşi benim işyerime girerken ve benimle birlikte yemek yerken takip ettirip fotoğraf çektirtmiş.

Açtığı boşanma davasında da bunları dosyaya delil olarak koymuş. Bir arkadaşım uyardı. Gidip dosyaya baktığımda neye uğradığımı şaşırdım.

Dilekçede, ‘Eşinin, benimle birlikte olup kendisini aldattığını,’ yazıyordu. Ayrıca bana dava açma haklarını da saklı tutmuş.

Çok zor duruma düştüm. Kendisini aradım. ‘Benim seninle konuşacak bir şeyim yok,’ deyip, telefonu yüzüme kapattı.

“Bir fakültenin 4.sınıfında okuyan genç bir kızım. Bundan 10 ay kadar önce bir çocukla tanıştım. O da başka bir fakültede okuyor.

Aramızda büyük bir aşk doğdu. Her gün en az on kez mesajlaşıyorduk. Son zamanlarda evlenme planları dahi yapıyorduk.

Bundan bir ay kadar önce bir hafta sonunu birlikte geçirdik. Ne olduysa ondan sonra oldu.

O günden beri kendisine doğru düzgün ulaşamıyorum. Ya telefonu açmıyor ya da ‘Ben seni arayacağım,’ deyip kapatıyor ve sonra da aramıyor.

Çeşitli bahanelerle benden kaçıyor. Geçen hafta hasta olduğunu söyledi. Arkadaşlarından bunun yalan olduğunu öğrendim.

Beni çok sevdiğine eminin. Neden böyle yaptığını anlamıyorum. Çok üzülüyorum. Ne yapmalıyım? Bana yol gösterin.”

***

Bir ilişki başlar ve sonra bitebilir. Önemli olan bunu açıkça karşı tarafla paylaşmaktır. Bir takım bahaneler bularak uzaklaşmak, karşınızdaki insanda belirsizlik duygusu yaratır.

“32 yaşındayım, eşimden 2 yıl önce boşandım. 6 ay kadar önce internetten bir adamla tanıştık. Evli olduğunu bilmiyordum. ‘Eşimden ayrıldım, anlaşırsak seninle evlenirim,’ diyordu.

Ben de saf saf tüm anlattıklarına inanıyordum. Aramızda bir yakınlık doğdu. Sonra da birkaç kez birlikte olduk. O bazı görüntülerimizi kaydetmiş.

Aramız gayet iyiyken birden bire benimle olan ilişkisini kesti.

Bir akşam beni bir kadın aradı, ‘Sevgilim olan adamın eşi olduğunu, eşiyle birlikte olduğum için bana tazminat dava açacağını, elinde çok sayıda delil olduğunu,’ söyledi.

Bu görüşmeden bir saat kadar sonra da sevgilim olacak adam aradı, ‘Eşimin talep ettiği tazminatı aynen ödeyeceksin, ödemezsen, sana açacağı davada aleyhine tanıklık yapar, seninle birlikte olduğumu söylerim,’ dedi. Şok olmuştum.

Ertesi gün buluştuk. Eşiyle birlikte geldi. Benim de yanımda iki iş arkadaşım vardı.

Eşinin hiç de öyle üzgün hali yoktu. Birbirlerine son derece yakın davranıyorlardı. ‘Benden yüksek miktarda bir para talep ettiler.

‘İstedikleri parayı ödememem durumunda, bana dava açacaklarını, ayrıca bana ait resim ve video kayıtlarını internete koyacaklarını,’ söylediler.

“Eşimle 3 yıl önce severek evlendik. Gözü benden başkasını görmüyordu. Son zamanlara kadar da aramızda hiç bir sorun yoktu.

Son birkaç aydır benden soğuduğunu hissettim. Bu durum kafamı çok kurcalıyordu.

Geçen akşam o uyuduktan sonra cep telefonunu inceledim. Kendisinin gönderdiği ve aldığı mesajları okurken, sinirden ellerim titredi.

Meğer bir adamla mesajlaşıyormuş. Mesajlar, karşılıklı aşk sözcükleriyle dolu…

Sabaha kadar uyku uyumadım. Onunla konuştuğumda ‘Adamla internetten tanıştıklarını, aralarında bir şey geçmediğini, sadece mesajlaştıklarını, onunla bir daha da görüşmeyeceğini,’ söyledi.

Okuduğum mesajlar da onun söylediklerini doğruluyordu. Ancak platonik bir aşk yaşadıkları kesin. Defalarca da özür diledi.

Ama benim için bu evlilik bitmiştir. Güvenim zedelendi. Kararım kesin. Bu nedenle zinadan dolayı dava açıp boşanabilir miyim?”

***

Uzun zamandır arkadaşlık yaptığım ve çok sevdiğim erkek arkadaşımla geçen ay nişanlandık. Çok varlıklı bir aileyiz. Ben de kazancımla gayrimenkul yatırımı yapıyorum.

Nişanlımın maddi durumu çok iyi değil. İlerde anlaşamaz, boşanırsak, eşimin mal varlıklarımdan herhangi bir şey talep etmemesi için ne yapabilirim? Ailem de ben de kaygılıyız.

Evlilik sözleşmesi hakkında bilgi almak istiyorum.”

***

*Değerli okurum, Türk Medeni Kanununa göre, nişanlınızla hiçbir sözleşme yapmadan evlenirseniz, aranızda geçerli olan mal rejimi, edinilmiş mallara Katılma rejimi olacaktır.

*Edinilmiş mallara rejimine göre; her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. (M.K. 236. Madde)

*Boşandığınızda mal varlıklarınızdan eşinizin yararlanmasını istemiyorsanız, mal ayrılığı rejimini seçebilir ve bir mal ayrılığı sözleşmesi yapabilirsiniz.

(Medeni Kanun Madde 242: Mal ayrılığı rejiminde eşlerden her biri, yasal sınırlar içerisinde kendi malvarlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf haklarını korur.

“Başkasını tanıyan bilgilidir. Kendini tanıyan bilgedir."

Lao Tse

“32 yaşındayım, ekonomik durumum da çok iyi… Eşinden boşanmış olan bir kadınla bir süredir birlikteyiz ve çok iyi anlaşıyoruz. O, ‘evlenelim,’ diyor. Ancak benim evlilikle ilgili endişelerim var. ‘Evliliği sürdürebilir miyim?’ Bilmiyorum. Bana ne tavsiye edersiniz?”

***

Değerli okurum, kaygılarınızı çok iyi anlıyorum. Evlenmeden önce hem kendinizi hem de karşınızdakini çok iyi tanımanız gerekir. Benim size önerim, aşağıdaki testi, müstakbel eşinizin de sizin de samimiyetle yanıtlamanızdır. Böylece, hem kendinizi hem de birbirinizi tanıma fırsatı bulacaksınız.

***

Doğru sorular doğru yanıtlar getirir:

1)Nasıl bir çocukluğunuz oldu?

“Eşimle 8 yıl önce evlendik. Kocam 59, ben 28 yaşındayım. Eşimin benimle evliliği onun ikinci evliliği…

Eşim, 6 aydan bu yana yataklarımızı ayırdı. Ayrı odada kalıyor. Aramızda hiçbir ilişki yok. Bu konuda gösterdiğim çabalar işe yaramadı. Her akşam yemekten sonra bilgisayarını da alıp odasına gidiyor.

Bu konuyu ne zaman açmaya kalksam, bir takım bahanelerle kapatıyor. Kaç kez bir uzmana gitmesi gerektiğini söyledim, ama dinletemedim.

Önceki akşam tekrar konuşmayı denedim. Bu defa çok sinirlenerek bana hakaret etmeye ve vurmaya başladı. Elinden zor kurtuldum.

Bu konuyu hiç kimseyle de konuşamıyorum. Bu nedenle size yazmaya karar verdim. Boşanma davası açmaktan başka çarem kalmadı, haklarımı öğrenmek istiyorum.”

***

İşte haklarınız:

Karşılıklı sevgi ve saygı yanında, sağlıklı bir cinsel ilişki de evliliğin olmazsa olmaz koşuludur.

“Fakülteyi yeni bitirdim. 23 yaşında genç bir kadınım. Çok sevdiğim bir sevgilim var.

Ancak, etrafımdaki evlilikleri görünce, evlenip mutsuz olmaktan korkuyorum. Evlilikle ilgili endişelerimi nasıl aşabilirim?”

***

Değerli okurum, tüm yaşamınızı hayata bakış açınız belirler. Aşağıda, okuyacaklarınız umarım size moral olur.

***

Her doğan güneş, açan çiçekler, gökyüzünü aydınlatan yıldızlar birer mucizedir. Tüm hayatımızda ve evliliğimizde mutlu veya mutsuz, başarılı veya başarısız olmak, hayattan keyif almak veya hep kaygılarla ve korkularla yaşamak, bizim kararlarımızın ve bakış açımızın sonucudur.

Evliliğe bir melodi, çalışmaya bir oyun, sorunlara bize olgunluk katacak fırsat olarak bakarsak sizce nasıl bir hayatımız olur?

İşte tüm bu farkları yaratmanın yolu farkında olmak ve gözlerimizi yıldızlara doğru çevirmektir.