“22 yaşında bir genç kızım. Annemin ısrarıyla 6 ay önce bir tanıdığımızın oğluyla nişanlandım.
Bundan 2 ay önce de bir gençle tanıştım. Kısa sürede birbirimize yakınlaştık. Onu çok seviyorum. O da beni seviyor.
Durumu annemle paylaştım. Çok sinirlendi. ‘Nişanlın hem zengin hem aklı başında biri... Hayat boyu rahat edeceksin. Aşkmış, sevgiymiş, bunlar gelip geçer. Bir anlık hevesle geleceğini mahvetme!’ dedi.
Annemin söylediklerine rağmen sevdiğimle görüşmeye devam ediyorum. Sık sık buluşuyoruz.
O da ‘Nişanlından ayrıl benimle evlen,’ diyor. Çelişkiler içindeyim. Kaç gündür gözüme uyku girmiyor. Anneme de hak veriyorum.
Nişanlım gerçekten çok zengin ve çok cömert... Bir dediğimi iki etmiyor. Sevdiğim gencin ise maddi durumu iyi değil. Bunları da düşünüyorum.
Ne yapacağımı bilemiyorum. Bana akıl verin.”
***
Sevgili eşim, o güzel gözlerinle hayatıma bir gök kuşağı gibi doğdun. Sen benim için en büyük ödülsün.
Seninle bir ömrü paylaşma kararımın ne kadar doğru olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyorum.
Bana evliliğin bir şarkı, belki de yaşam boyu sürecek harika bir melodi olduğunu kanıtladın.
Çocuklarımız ve benim için yaptığın fedakarlıklar için sana minnettarım.
Sana hem güven hem de saygı duyuyorum. Her söylediğin söze sonuna kadar inanıyorum. Sen benim için çok değerlisin ve özelsin.
Sana olan aşkım her an daha da çoğalıyor. Duyduğum her şarkıda, okuduğum her şiirde sen varsın.
Hayatın tüm zorluklarını ve engellerini senin bana verdiğin destekle yenebildim.
Mutluluğumu ve başarımı senin hoşgörüne ve sevgi dolu sözlerine borçluyum.
“26 yaşında bir kadınım. Eşimle birbirimizi severek evlendik. Ona halen aşığım. Ancak içimde hep onun beni aldatacağı ve terk edeceği korkusunu yaşıyorum.
Son zamanlarda eşimin bazı hareketlerinde farklılıklar görünce endişelerimde haklı olduğumu düşünmeye başladım.
Kendine daha çok dikkat ediyor, spor yapıyor, giyimine ve bakımına daha çok özen gösteriyordu.
Bu nedenle onun bir kadınla birlikte olduğuna inanmaya başladım. Bunun üzerine eşimi takip ettirdim. O da takip edildiğini fark etmiş.
Bundan dolayı aramızda çok ciddi kavgalar çıktı. ‘Seni seviyorum, bana neden güvenmiyorsun?’ diye tepki gösterdi.
Bu tartışmalardan sonra ben de valizimi alıp annemlere gittim. Beni her gün arıyor ve eve dönmemi istiyor.
Ama içimdeki kuşkular bitmedi. Eşimi çok seviyorum. Sağlıklı düşünemez hale geldim. Onun başka kadınlarla olduğu düşüncesi beni mahvediyor. Bana ne yapmam gerektiğini lütfen söyleyin.”
***
30 yaşında bir kadınım. Eşimden ayrılalı 3 yıla yakın oluyor. Bundan 8 ay kadar önce internet üzerinden bir adamla tanıştım.
Ona kısa sürede aşık oldum. Onun da bana aşık olduğunu sanıyordum. Evlenme planları yapıyorduk.
Bir akşam benim doğum günümü benim evimde onunla birlikte kutladık. Bana doğum günü hediyesi olarak üzerinde saat olan bir tablo hediye etti.
Sonra da o tabloyu yatak odama birlikte astık. Bunun bir gizli kamera olacağı aklımın ucundan bile geçmedi.
Aradan bir aydan fazla bir zaman geçti. Bir akşam bizim evde yemek yedik.
Ben, bir arama motorundan bir şey aramak için onun açık olan bilgisayarını kullanmak istedim.
Bana hışımla ‘Lütfen kendi bilgisayarını kullan,’ dedi ve bilgisayarını hızla kapattı. O gece bizde kaldı.
İçime bir kuşku düşmüştü. Sabaha karşı kalktım ve bilgisayarını açtım.
“43 yaşında bir kadınım. Evlenmeden önce bir işyerim vardı. Evlendikten iki yıl sonra bu işyerimi satarak yerine bahçeli bir ev aldım. Tek mal varlığım da bu ev.
Eşimin tüm olumsuzluklarına karşın çocuklarım için evliliğimi sürdürecektim. Ancak eşim, kendi hatalarına rağmen boşanma davası açtı. Açtığı davada evimin yarısını da istiyor.
Babasından kalan mirasın tamamını tükettikten sonra şimdi de benim tek mal varlığım olan evime göz dikmiş. Bu evden hak iddia edebilir mi?”
***
Değerli okurum, evlenmeden önce sahip olduğunuz işyerini satarak aldığınız evden eşiniz hiçbir hak iddia edemeyecektir.
Çünkü bu evi, evlenmeden önce sahip olduğunuz bir malvarlığını satarak yerine aldığınız için bu ev edinilmiş mal değil, kişisel malınızdır. Siz yeter ki elinizdeki delillerle bu durumu kanıtlayın.
Ancak, kişisel malların gelirleri edinilmiş mal olarak kabul edilmektedir. Yani sahip olduğunuz ev kiradaysa kira gelirleri edinilmiş mal olarak kabul edilir.
***
“34 yaşında bir kadınım. Eşimle 8 yıl önce evlendik.
Evliğimiz uzun zamanlara kadar iyi gidiyordu. Ancak son bir yıldan bu yana eşim bana karşı çok soğuk davranıyor.
Akşam yemeğini yedikten sonra çalışma odasına kapanıyor ve bilgisayarın başından kalkmıyor.
Bu sorunu ne zaman konuşmaya kalksam ya konuyu değiştiriyor ya da bağırmaya başlıyor.
Bundan 15 gün önce yine tartıştık. Eşim, o gece yorganını ve yastığını alıp çalışma odasına taşındı.
O günden beri de çalışma odasında yatıp kalkıyor. Aramızda bunun dışında hiçbir sorun yoktur.
Arkadaşlarım ‘Boşanmalısın,’ diyorlar ancak ben eşimi seviyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum. Eşimse beni bir türlü anlamıyor. Bu durumda ne yapmalıyım.”
***
“28 yaşında bir kadınım. Eşimle bundan 3 yıl önce evlendik.
Ben bir hafta için annemlerin yanına gitmiştim. Döndüğümde karşı komşum arayıp beni ziyarete geldi.
‘Eşinize dikkat edin,’ diyerek, beni uyardı, ısrar edince de olayı anlatmak zorunda kaldı.
Ben ailemin yanındayken, eşimin bir gece geç saatte evimize bir kadınla birlikte geldiğini görmüş.
Buna rağmen komşuma inanmadım. Ama eşimin hareketlerini de izlemeye başladım.
Ondaki farklılıklar dikkatimi çekti. Onun olmadığı bir anda telefonunu karıştırınca acı gerçekle karşılaştım.
Kadından ona gelen, ondan kadına giden mesajları okuyunca acı gerçeği anladım.
Akşam eve geldiğinde, ‘Bunu neden yaptın?’ diye sorunca önce inkar etti.
“37 yaşında iki çocuk annesi bir kadınım. Eşimle aramızda hiçbir önemli bir sorun olmamasına rağmen kavgalarımız bir türlü bitmiyor.
Uzun, yıpratıcı ve kırıcı kavgalarımızdan sonra düşündüğümde aramızdaki sorunların ceviz kabuğunu doldurmadığını anlıyorum ve üzülüyorum.
Bunun nedeninin, eşimin emeklerimi takdir etmemesi, teşekkür etmesini dahi bilmemesi ve yaptığı hatalar nedeniyle de özür dilememesi olduğunu sanıyorum.
Bu sorunu aşmak için ne yapmalıyım?”
***
Değerli okurum, yaptığınız değerlendirmelere katılıyorum.
Ancak, acaba siz eşinizi yeterince anlıyor, takdir ediyor veya hatanız olduğunda özür diliyor musunuz?
***