*Teşekkür et, minnet duy ve şükret!
*Hayatı hayallerinde olduğu gibi bir masal kahramanı gibi yaşa ve yaşat.
*Mucizelere inan.
*Aşk duygusu insana verilen en büyük armağandır.
*Yaşamak için su, oksijen, buğday, doğa, aşk ve sevgi yeterlidir.
*Her gün öğren.
*Yeri geldiğinde durmasını bil.
*Çok çalış ama hayatı ıskalama.
Her gün yüreğimizi yakan cinayet haberleri ile sarsılıyoruz, içimiz yanıyor. Hayatını kaybeden kadın da olsa erkek de olsa acımız büyüktür. Bir hayat sönüyorsa, bir can kayboluyorsa orada büyük bir dram var, demektir. Öldürülen kişinin kadın ve erkek olması bir şey değiştirmez.
Ateş düştüğü yeri yakar, yaşamını kaybedenlerin ailelerinin yaşadıkları acının tanımı yoktur.
Bu olaylar sadece aileleri değil, tüm toplumu etkiliyor. İçimiz yanıyor yaşananlardan dolayı...
Suçlunun da kadını erkeği yoktur. Kanun suç olan eylemleri tanımlarken eylemi gerçekleştiren kişiyi veya suç mağdurunu kadın veya erkek olmasına göre değerlendirmez.
Suçun unsurlarını tanımlar. Her suç bireyseldir ve suçu işleyen kadın da olsa erkek de olsa cezasını çeker. Mağdurun veya suçlunun cinsiyeti suçun ağırlığını değiştirmez.
Bir yanda hepimizin yanında yer alması gereken suç mağduru diğer yanda, yasaların gerektirdiği en ağır cezayı alması gereken suçlu vardır.
"Bu kadınlaaar veya bu erkekleeer," diye başlayan söylemleri doğru bulmuyorum. Bu bizi bir yere götürmez.
Biz toplum olarak kadın veya erkek kim mağdursa, kim haksızlığa uğruyorsa, onun yanında yer almalıyız.
Bir sorun varsa onu konuşmamız ve bir çözüm aramamız gerekmez mi?
Nafakanın süreli olmasına karşı çıkanlar, benim çözüm önerilerimi kabul etmiyorsunuz, o halde siz bir çözüm önerir misiniz?
Yoksa, her gün yeni mağduriyetler yaratan bu yasa böyle mi kalsın istiyorsunuz?
Siz görmezden gelseniz de maalesef sorunlar devam ediyor, biliyor musunuz?
En azından sorunların ne olduğu konusunda uzlaşalım mı?
*Eğitimli olanlar dahil 30 gün boyunca 500 Lira nafaka için hiçbir şey yapmadan bekleyenler var mı?
*Nafakam kesilmesin, diye kayıtsız çalışanlar var mı?
*Nikah yaparsam nafaka alamam diye evlilik dışı yaşayanlar var mı?
Yasalar Tartışılabilir mi?
*Her yasa tartışılabilir; benden farklı düşünenlerin de düşüncelerini çok değerli bulurum. Samimi olan her farklı düşünce doğruya ulaşmamızın pusulasıdır, tartışıp doğruyu bulalım.
Yasalar Değişir mi?
*Her yasa zamanla değişim gerektirebilir. Koşullar değişir yasalar da değişir. Öncelikle bunu kabullenmek gerekiyor.
Nafaka süreli mi?
Nafaka süresiz ama bazı durumlarda kesiliyor.
Hangi durumlar:
1)Nafaka alan eşin evlenmesi:
Değerli okurlarım, bugün size başarı yolunda hızla ilerleyen üniversite öğrencisi Aysu Aydın'la yaptığım söyleşiyi paylaşacağım.
Aysu Aydın, pozitif enerjisi, sakinliği, güler yüzü ve içtenliği ile tanımaktan mutluluk duyduğum çok değerli bir genç arkadaşımız.
Genç yaşına rağmen, sorun çözme becerisi çok yüksek ve de sorumluluk üstlenebiliyor. Tüm bu özellikleri, ayrıca hem okuyup hem çalışması ile gençlere örnek olabileceği kanısındayım.
***
-Aysu Hanım önce kendinizi tanıtır mısınız? Nerede doğdunuz hangi okulları bitirdiniz?
İstanbul doğumluyum. Aydın Doğan İletişim Lisesi'ni bitirdim. Şu anda da İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Üçüncü Sınıf öğrencisiyim.
-Neler yapıyorsunuz?
Üniversite eğitimim devam ediyor aynı zamanda Woman TV'de çalışıyorum... Sayın Ebru Güngör'un sunduğu Kadının Gündemi isimli programda editörlük ve muhabirlik yapıyorum.
Değerli okurlarım bugün sizinle çok başarılı bir arkadaşımla yaptığım röportajı paylaşacağım.
Hande Ertekin, başarısının yanında mütevazi kişiliği ve içtenliği ile de tanımaktan gurur duyduğum değerli bir dost...
İşte size örnek alınacak bir başarı öyküsü:
Hande Hanım öncelikle kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
-Aşka aşık, çok duygusal ama yerine göre sert, yufka yürekli ama görüntüde katı, konuşkan ama bazen soğuk, yani tam bir ikizler kadını... Çalışmaktan hiç yorulmayan bir televizyon delisiyim ben... Benim özetim bu... Oğlum, ailem ve işim... Hayatım boyunca televizyon dışında başka hiçbir iş yapmak istemedim. Hani ufakken kız çocuklarına sorarlar ya ne olmak istiyorsun diye “Öğretmen olmak istiyorum, doktor olmak istiyorum,” falan derler ben 4 ya da 5 yaşındaydım, eniştemlerin Üsküdar’da bir köşkü vardı “Güllü Köşk” çok meşhurdur, eski Türk filmlerinin çekildiği... Teyzemlere sırf o Köşk yüzünden gitmek istemezdim, periler var orada diye... Bir gün bana “Gel seni oraya götürelim, bak periler yok bize gelmekten de korkma.” dediler. O köşke beni gezmeye götürdüler. Orada da o gün rahmetli Kemal Sunal ile Perihan Savaş’ın bir filmi çekiliyordu. Oraya girdiğim an
Nafaka ile ilgili olarak çok yazı yazdım, ancak düşüncelerimi açıkça yazdığım halde anlamak istemeyenlere bu defa çok daha yalın olarak anlatacağım.
*Kadınların da kesinlikle mağduriyet yaşamayacakları bir çözüm öneriyorum. Yani nafaka süresi bittiği halde kadın halen bir meslek edinemediyse ve yoksulluğu devam ediyor ise bu sorunu çözmek için bir nafaka fonu kurulmalı, diyorum. "Hayır ben nafakayı eski eşimden almak istiyorum diyor.
*İkinci eşler de kadın, onların neler çektiklerini merak etmiyor musun? diyorum. "Evlenmeseydi ben mi evlen dedim?" diyor.
*Bir hayat paylaştığınız eşiniz nafaka için hapse girer, diyorum, "Bana ne o benim sorunum değil," diyor.
*Üretmeyen mutlu olamaz, kendi başarı öykünü yaz diyorum, gülüyor, "geç bunları" diyor.
*Bırak artık eski eşini, yeni bir hayat kur, evlen diyorum, "Benim zaten hayatım çok iyi," diyor.
*Üretmeden kazanmanın kadın haklarıyla ilgisi yok diyorum, "Sen bilmiyorsun hem de bal gibi var," diyor.
*Bu yasanın neden sonuç ilişkisini açıklayın, yoksulluğun nedeni kimse o sorumlu olsun diyorum, "Sana mı kaldı bunu tartışmak," diyor.
Değerli okurlarım, bugün sizinle efsane gazeteci olarak gördüğüm Ebru Keser'le yaptığım söyleşiyi paylaşacağım.
Ebru Keser ve değerli arkadaşımız Bilge Egemen yaptıkları Devriye programı ile bir zamanlar bir efsane yaratmışlar ve büyük bir başarı öyküsü yazmışlardı.
Programda iki başarılı muhabir motosiklet üzerinde haber peşinde koşuyorlardı. Devriye o dönemde çok sevildi ve haberciliğe yeni bir açılım getirdi. İzlenme rekorları kıran program önce Kanal D sonra da Star Tv'de devam etti. İşte bu iki efsane gazeteci dostlarımdan sayın Ebru Keser'le yaptığım söyleşiyi sizlerle paylaşıyorum.
Ebru Hanım başarılı bir sunucusunuz, bu başarının sırrı nedir?
-Öncelikle bu övgünüz için çok teşekkür ederim.İşimi, basının duayenlerinden öğrendim. En büyük şansım: Arda Uskan, Ertuğrul Karslıoğlu, Ayda Özlü Çevik, Levent Çevik, Korhan Atay, Mahmut Övür ve mükemmel partner Bilge Egemen ile tv hayatıma başlamamdır. Tecrübe, bilgi ve ekip ruhunun başarının sırrı olduğunu bu isimlerle öğrendim. Televizyonculukta her kademede kendime çok iyi bir yer yaratabileceğimi düşünüyorum. Sahada da masa başında da çalıştım. Çok fazla insan tanıdım, çok sayıda insan karakteri ve olay gördüm.