Başta iş dünyası temsilcileri olmak üzere toplumun genelinde, tüm ücretlere, tıpkı asgari ücrete yapıldığı gibi ara artış yapılması gereği düşüncesi var. Bu artış, iş gücü hareketliliğinin önüne geçip verimliliği yükseltir
Yılbaşında yüzde 50 gibi önemli bir oranda artırılmasına karşın enflasyon karşısında alım gücünü yitiren asgari ücrete temmuzdan geçerli olmak üzere yüzde 30 zam yapılarak 5 bin 500 liraya yükseltilmesi asgari ücretlileri rahatlattı. Bununla birlikte diğer çalışanların da gerek aynı süreçte enflasyonun olumsuz etkilerine maruz kalmış olmaları, gerekse de yeni asgari ücretin bu çalışanların mevcut maaşlarına yaklaşması, ara artışın tüm çalışanları kapsaması gereğini gündeme getirdi. Hatta Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) gibi iş dünyasının önde gelen sivil toplum kuruluşları da bu gerekliliği bir süredir kamuoyunun dikkatine taşıyor.
Verimlilik için...
Asgari ücrette yaşanan artış, yalnızca asgari
Asgari ücretin artması işletme maliyetlerinde de artışa neden olacak. İşyerinde 1 – 2 yıl kıdemi olan işçiler ile işe yeni girenler arasında ücret makası da daralacak. Bu konuda neler yapılabilir, gelin birlikte inceleyelim...
Enflasyonun dikkati çeken artışı neticesinde asgari ücret düzeyi de artırıldı. Ancak bu artışın reel gelirde yani satın alma gücünde anlamlı bir etki yapabilmesi fiyatlar genel seviyesindeki artışın yani bir anlamda enflasyonun frenlenmesine bağlı olacak. Aksi takdirde ücret – fiyat artışları sürekli olarak birbirini tetikleyecek.
Asgari ücretin artması işletme maliyetlerini de artıracak. Bir önceki aya göre işgücü giderlerinde yüzde 29.3, asgari ücret desteğinden yararlanılması durumunda yüzde 27.6’lık artış meydana gelecek. Bu artış işletme giderleri içinde işgücü giderlerinin oranını yükseltecektir.
İşgücü maliyetlerindeki artış sigorta prim teşvikleri, işbaşı eğitim programı ve MESEM gibi programların önemini daha da artırdı. Rekabet edebilme açısından teşvikler işletmelerin öncelikli konuları
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı özellikle çok sayıda çalışanı olan büyük işverenler için yeni bir uygulamayı hayata geçireceğini nisan ayı sonunda duyurdu. Bugünkü yazımda hem uygulamaya ilişkin detayları hem de yine işverenler için önem taşıyan bazı güncel gelişmeleri kaleme alacağım.
SGK işveren temsilciliği uygulaması ile yüksek istihdam kapasitesine sahip, yani çok sayıda işçi çalıştıran büyük işverenlerin, Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri ve Sosyal Güvenlik Merkezlerinde iş ve işlemlerinin takip edilmesi ve geciktirilmeden sonuçlandırılması amaçlanıyor. Uygulamaya başlanması için seçilen iller ise belirtilen özellikte çok sayıda işletmenin olduğu, güçlü bir sanayiye ve ticarete sahip olan Gaziantep ve İzmir.
Bürokrasi azalacak
Uygulama ile çok sayıda işçi istihdam eden işverenlerin ve işyerlerinin başvurularını en kısa süre içerisinde almak, takip ederek sorunları hızlı ve nitelikli hizmet sunumu ile sonuçlandırmak amacıyla taşra
Asgari ücrette kritik toplantı bugün.. Asgari ücret tespit komisyonu dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla asgari ücretin güncellenmesi için ilk toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda TİSK ve Türk-İş taleplerini iletti. Sunumların yapılması sonrasında karar bugünkü toplantıya kaldı.
Asgari ücret geçtiğimiz yıl aralıkta yaklaşık yüzde 50 artırıldı. Buna ilave olarak bütün ücretlilerin asgari ücrete kadar ücretleri gelir ve damga vergisinden istisna tutuldu.
Böylelikle yalnızca bu yıl için değil, gelecek için de önemli bir kazanım elde edildi. Ancak fiyatlar genel seviyesinde yaşanan hızlı yükseliş sonrası asgari ücretteki nominal artış reel olarak korunamadı.
Bu nedenle asgari ücretin artması yönünde bir beklenti oluştu. Bu beklenti bu hafta içerisindeki kabine toplantısı sonrası asgari ücret tespit komisyonunun toplanmasıyla gerçeğe dönüşmek üzere.
Sosyal diyalog önemli
Asgari ücrette teklifler Türk-İş ve TİSK tarafından masada tartışılmaya başlandı. Bugünkü toplantıda
Mevsimlik işler yazın çalışılan işlerle sınırlı olmasa da çoğu mevsimlik iş yazın yapılıyor. Gelin çalışma hayatı açısından mevsimlik işleri inceleyelim...
Yazın gelmesiyle birlikte mevsimlik işlerin yoğunlaştığı bir döneme girmiş bulunuyoruz. Mevsimlik işler sadece yaz aylarında yapılan iş anlamına gelmemekle birlikte çoğunluğu yaz döneminde yoğunlaşan işleri ifade etmektedir. Mevsimlik işler, bütün yıl boyunca işin sürdüğü fakat yılın belirli bir döneminde çok yoğunlaşan işler olabileceği gibi yılın sadece o döneminde çalışılması gereken işler de olabiliyor.
Örneğin bir otel yaz kış sürekli işletiliyor olabilir fakat yaz döneminde işler yoğunlaşacağı için sadece yaz döneminde mevsimlik işgücü ihtiyacı doğabilir.
Uzun sürüyorsa...
Mevsimlik işler yazın çalışılan işlerle sınırlı olmasa da çoğu mevsimlik iş yazın yapılıyor. Bunun nedeni mevsimlik işlerin tarım sektöründe ve turizm sektöründe ağırlık kazanıyor olması. Turizm sektörü açısından otellerde, plajlarda, restoranlarda, eğlence yerlerinde
Ar-Ge ve tasarıma yatırım yapan firmalara pek çok yönden destek var. Gelin bunları yakından inceleyelim...
Araştırma geliştirme (Ar-Ge) faaliyetleri yürüterek büyüyen firmalar, bu faaliyetler sayesinde ortaya çıkacak verimlilik artışı ile geleceklerini şimdiden garanti altına alıyor.
Gelişmiş teknikler ile mal ve hizmet üretmek gerek ulusal gerekse uluslararası rekabette başarılı olmanın en önemli aracı. Bu yüzden, devlet de Ar-Ge’ye yatırım yapan firmaları pek çok yönden desteklemeye devam ediyor.
İlk olarak, 16.10.2021 tarihli ve 4625 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Ar-Ge veya tasarım merkezleri ile teknoloji geliştirme bölgelerinde çalışan personelin, gelir vergisi stopajı teşvikine konu edilen toplam çalışma sürelerine uygulanmak üzere söz konusu bölge ve merkezler dışında geçirdikleri süreler bakımından yüzde 20 olarak belirlenen oranın, 31.12.2022 tarihine kadar yüzde 50 olarak uygulanmasına karar verilmişti.
Sonrasında, 27.05.2022 tarihli ve 31848 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin
Yasalarımıza göre çocuk ve genç işçi çalıştırmak çok sıkı kural ve yaptırımlara bağlı. Çocuğun eğitim gördüğü alanda bile olsa kanunda sıralanan işlerde çalıştırılması mümkün değil.
İş Kanunu 18 yaşın altındaki çocuk ve genç işçilerin çalıştırılmasına belirli şartlarla izin vermiştir. Gençlerin eğitimleri ile birlikte meslekte deneyim kazanmaları veya doğrudan meslek sahibi olmaları amacıyla getirilen bu düzenlemelerin dikkatli uygulanması gerekir. Çocuk işçiliği ürkütücü boyutlara ulaşmış durumda. Çocukların ve gençlerin korunması gerekir. Mevzuatımızda, çocuk ve genç işçilerin çalıştırılması sıkı şartlara bağlanmıştır. İş Kanunu 15 yaşını doldurmuş gençlerin çalıştırılmasına belirli şartlarla izin vermektedir. 15 yaşını doldurmamış çocukların ise çalıştırılması yasaklanmıştır.
Bununla birlikte, 14 yaşını doldurmuş ve zorunlu ilköğretim çağını tamamlamış olan çocukların bedensel, zihinsel, sosyal ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam
Çalışanlar açısından gündem, yaz ayları ile birlikte yıllık izin olmaya başlar. İşyerlerinde çalışma arkadaşları arasında yıllık izin planlamaları yapılmaya başlanır ve insan kaynakları birimleri hummalı bir çalışma ile bu planlamaları gerçekleştirerek kayıt altına alır.
İnsan kaynakları birimlerinin amacı bütün işçilerin yıllık izinlerinin tamamının kullanılmasını planlamakken çalışanlar da kendilerine uygun tarihler arasında hem dinlenmek hem de eş, dost akraba ile keyifli vakit geçirmek ister. İşte bu iki amacın birlikte gerçekleştirilmesi için işyerlerinde bugünlerde pozitif bir süreç yönetiminin gerçekleştirilmesi gerekir. Çalışma hayatında gündem yıllık izin haline gelmişken yıllık izinle ilgili bilinmesi gerekenleri hatırlatmak istedim.
Kimin kaç gün izni var
Yıllık ücretli izin, bir tam yıl aynı işverene bağlı çalışmanın karşılığında elde edilen bir hak. Yıllık ücretli izin süresi de işçinin kıdemi arttıkça artıyor. Aynı işverene bağlı olarak bir yıldan beş yıla kadar çalışan işçilere 14