İşsizlik sigortasından mahrum kalmayın

8 Haziran 2024

İş sözleşmesinin taraflarca anlaşarak sona erdirilmesi yaygınlaşıyor. Fakat bu durum yargı tarafından şüphe ile karşılanıyor. Bunun temeli de işçinin iş güvencesine sahip olduğu bir durumda bu güvenceyi göz ardı ederek anlaşma ile iş ilişkisinin sona ermesinin hayatın olağan akışına aykırı olması. Hukuk dilinde ‘ikale’ olarak geçen bu sözleşmeler de bütün sözleşmelerde olduğu gibi ancak tarafların iradelerinin uygun olmasıyla kurulabilir. Bunun anlamı günümüzde çok karşılaştığımız gibi işverenin sözleşmeyi imzalaması aksi takdirde kendisine iftira atıp haklarını hiç vermeden işten çıkaracağına ilişkin tehdidine karşı işçinin bu sözleşmeyi imzalamak zorunda kalmasının hiçbir anlam ifade etmeyeceğidir. Burada çalışanın özgürce karar verdiği bir durum olmadığından yapılan sözleşme de geçersizdir. Çalışanlar yine de dava açıp haklarını isteyebilirler.

Bu durumda sözleşmeye rağmen yapılan işverenin feshi olarak kabul edilir ve çalışan bütün haklarını alabilir. Akla bunun ispatının ne kadar

Yazının Devamı

Azalan doğurganlık ve yaşlanan nüfus

3 Haziran 2024

Türkiye, son yıllarda dikkat çekici bir demografik değişim süreci yaşıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan doğum istatistiklerine göre, 2023 yılında toplam doğurganlık hızı 1.51 çocuk olarak kaydedildi. Bu oran, bir kadının doğurgan olduğu dönem olan 15 - 49 yaş grubunda doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade ediyor.

Doğurganlık hızı, mevcut haliyle nüfusun yenilenme düzeyi olan 2.10’un oldukça altında. 2001 yılında 2.38 olan bu rakamın 2023 yılına gelindiğinde 1.51’e düşmesi, ülkemizin doğurganlık hızında ciddi bir düşüş yaşadığını ortaya koyuyor. Bu durumun da sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğinden işgücü pşiyasasına kadar etkilediği çok sayıda alan var.

Bu demografik eğilim, Türkiye’nin nüfus yapısında önemli değişimlere neden oluyor. Doğurganlık hızının düşük olması, uzun vadede nüfusun yaşlanmasına yol açıyor.

Nüfusun yaşlanması, sadece sosyal güvenlik sistemini değil, aynı zamanda iş gücü piyasasını, sağlık hizmetlerini ve genel olarak

Yazının Devamı

Dışardan primle memur emekliliği

1 Haziran 2024

1 Ekim 2008 sonrası sosyal güvenlik sisteminde önemli değişiklikler yaşandı. Bunlardan biri de isteğe bağlı sigortalılık konusundaydı. Buna göre bu tarihten önce kişi isterse SSK’lı, isterse Bağ-Kur’lu isterse Emekli Sandığı’na tabi olarak isteğe bağlı sigortalı olabiliyordu. Fakat sosyal güvenlik reformu sonrası isteğe bağlı sigortalılar 4/b’li yani Bağ-Kur’lu olarak değerlendiriliyorlar. İsteğe bağlı sigortalıların Bağ-Kur’lu olarak değerlendirilmesi, emeklilik koşullarının daha zor olması nedeniyle, isteğe bağlı sigortalılık yaptıranların azalmasına neden oldu. Prim ödeyerek sigortalı olan kişilerin emeklilik için 9.000 gün prim ödemesi zorunluluğu ve emekli olacakları zaman bağlanacak aylığın görece sigortalı (SSK) ve memurlara göre düşük olması bu azalmanın temel nedeni.

İsteğe bağlı ödeyebilir

İsteğe bağlı sigortalılık konusunda önemli bir istisna, memurlar yani 4/c’li sigortalılar için söz konusu. Belirli bir süre memur olarak çalışmış kişiler, gerekli şartları sağlamaları halinde isteğe bağlı iştirakçi olarak kendi primlerini

Yazının Devamı

İşte ibranameler hakkında her şey

27 Mayıs 2024

Bir borçluyu borçtan kurtarma yöntemlerinin başında ibranameler gelir. İbranameler tarafların sözleşme nedeniyle birbirlerine borç ve alacaklarının kalmadığını göstermek üzere hazırladıkları belgelerdir. İşçiden baskı ile ibra alınması mümkün olduğundan, kanun sıkı şartlar öngörmüştür. Hatta şartlar borcun ödenmesi ile aynı seviyeye çıkartılmıştır. Bugün ibranamelerin etkisi bu nedenle tartışılmaktadır.

Yargıtay’a göre, “İş ilişkisi devam ederken düzenlenen ibra sözleşmeleri geçersizdir. İşçi bu dönemde tamamen işverene bağımlı durumdadır ve iş güvencesi hükümlerine rağmen iş ilişkisinin devamını sağlamak veya bir kısım işçilik alacaklarına bir an önce kavuşabilmek için iradesi dışında ibra sözleşmesi imzalamaya yönelmesi mümkündür.” Yargıtay bu nedenle yerleşik hale gelmiş uygulaması ile iş ilişkisi devam ederken yapılan ibra sözleşmelerini geçersiz saymaktadır.

İş sözleşmesinin sona ermesi de yeterli değildir. İş sözleşmesinin sona ermesinden itibaren bir

Yazının Devamı

Acil ‘nitelikli’ ara personel

20 Mayıs 2024

Türkiye, sanayileşme ve teknoloji alanında hızla ilerleyen bir ülke olarak, ekonomisini daha da güçlendirmek adına nitelikli iş gücüne her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Ancak, son yıllarda işverenlerin sıklıkla dile getirdiği bir sorun var: Nitelikli ara personel eksikliği. Öyle ki, 1 Mayıs öncesinde gerçekleştirilen Çalışma Meclisi’nin kapanış yemeğinde de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin genelinde yaşanan ara personel sıkıntısına vurgu yapıp iş dünyasının nitelikli personel bulma sıkıntısının Türkiye ekonomisi açısından endişe verici düzeyde olduğunu ifade etmişti. Konuya yönelik devletin en üst düzeyinden yapılan açıklamalar, sorunun ciddiyetini ve önemini vurguluyor.

Nitelikli ara personel eksikliği, Türkiye işgücü piyasasında çözülmesi gereken acil bir mesele.

Türkiye’deki işverenler, özellikle sanayi, teknoloji ve hizmet sektörlerinde nitelikli ara personel bulmanın zorluklarından yakınıyorlar. Sanayi odaları ve işveren sendikalarının dile getirdikleri şikâyetler,

Yazının Devamı

Çalışma yaşamı nasıl değişiyor?

18 Mayıs 2024

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 80. Mali Genel Kurul Toplantısı, TOBB ETÜ’de gerçekleştirildi. Başkanlığını Gürsel Baran’ın yaptığı Genel Kurul’a, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Yönetim Kurulu Üyeleri, TOBB Konsey Başkanları ile TOBB Delegeleri katıldı. 

Genel Kurulda küresel gelişmelerin yanı sıra yapısal reformlar, mesleki eğitim, ikiz dönüşüm gibi gündemin önemli başlıkları ele alındı. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu özellikle bu konularda kurumun yıl içerisindeki etkinliklerine vurgu yaptı. 

Yüzde 10’a ulaşan küresel enflasyonun, yüzde 7’nin altına düşmesinin öngörüldüğünü bildiren Hisarcıklıoğlu, enerji, gıda ve tedarik zincirlerinde yaşanan sıkıntılara rağmen, dünya ekonomilerinin çoğunun dirençli çıktığını ve genel bir iktisadi durgunluğun önüne geçildiğini ifade etti. Özellikle ihracatımız açısından büyük önem taşıyan Euro Bölgesi’nde, büyümenin bu yıl hızlanmasının beklendiğini belirten

Yazının Devamı

Kadın sigortalıda 3 doğuma kadar ‘borçlanma’ olur

13 Mayıs 2024

Emekli olmak için temelde yaş, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı şartlarını sağlamak gerekiyor. Bir kişinin emekli olabilmesi için sigortalılık süresi, prim gün sayısı ve yaş şartının sağlanması gerekiyor.

EYT ile ilk kez 8.9.1999 ve öncesinde sigortalı olanlar için yaş şartı kaldırıldı. Ancak prim gün sayısı ve sigortalılık süresi şartları devam ediyor. Dolayısıyla gününü doldurmayan emekli olamıyor. Ancak bu konuda kadın sigortalılara sağlanan büyük bir hak söz konusu. Doğum yapmak nedeniyle çalışamayan kadınlar belirli şartlar söz konusuysa doğum borçlanması ile prim gün sayılarını artırıp emekli olabiliyorlar.

Kadın çalışanlar doğum nedeniyle iş hayatından uzak kalırlar. Bu nedenle de emekli olmak için gerekli gün sayısı şartını doldurmakta zorlanırlar. İşte bu yüzden doğum borçlanması düzenlemesiyle doğum nedeniyle iş hayatından uzaklaşan kadın çalışanlara doğum borçlanması hakkı tanınır. 

Staj yapan kadın sigortalıların doğum borçlanmasıyla emeklilik yaşını öne çekme ihtimali

Yazının Devamı

İşçi suç işlerse neler olur?

10 Mayıs 2024

İşçilerin herhangi bir suçtan gözaltına alınması veya tutuklanması halinde iş sözleşmesinin akıbetinin ne olacağı, işçinin işsiz kalmasına sebep olup olmayacağı tarafıma en sık sorulan soruların başında geliyor. Özellikle aile bireylerinin endişeli bekleyişlerine, işsizlik korkusu da ekleniyor.

İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması iş sözleşmesini doğrudan sona erdiren bir durum değil. Kanunkoyucu tarafından bu durumun geçici olabileceği düşünülerek, iş sözleşmesini doğrudan sona erdirmesi düzenlenmemiş, işverene fesih hakkı da ancak belirli şartlarla tanınmıştır. Gözaltı veya tutukluluk iş sözleşmesini askıya alan bir durumdur. Bununla birlikte iş sözleşmesi askıya alındığından işverenin bu dönemde ücret ödeme borcu da ortadan kalkmaktadır.

Yargıtay İş Kanunu’nun 40. maddesinde yer alan zorlayıcı nedende askı süresinin ilk haftası için öngörülen yarım ücret kuralının gözaltı ve tutukluluk halinde uygulanmayacağını belirtmiştir. Buna göre, işçiye gözaltına alındığı veya tutuklandığı sürenin ilk

Yazının Devamı