Okyanus aşıp gelmişlerdi Çanakkale’ye... Kimisi gönüllüydü, kimisi zorla getirilmişti. Müslümandılar. Almanlarla savaşacaklarını sanıyorlardı. Karşılarında din kardeşlerini görünce anladılar neye zorlandıklarını... Bir kısmı teslim oldu, bir kısmı esir düştü. İşte Afrikalı Müslüman esirlerin ilk kez yayımlanan sorgu tutanakları
Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüd Başkanlığı (ATASE) çok önemli bir çalışma yaptı ve “Çanakkale Muharebeleri’nin Esirleri”nin ifade ve mektuplarını yayımladı.
İki cilt halinde yeni yayımlanan kitap, okurlara savaşın karşı cephesi hakkında birinci elden bilgi alma şansı veriyor.
Kitabı yayıma hazırlayan Arşiv Şube Müdürü Albay Ahmet Tetik, önsözde bu ifade ve mektupların Çanakkale Muharebeleri’nin farklı bir yüzünü daha aydınlatacağını belirtiyor.
Kitapta savaşa değişik kıtalardan gelen askerlerin ifadeleri “Afrika”, “Amerika”, “Asya”, “Avrupa”, “Okyanusya” diye sınıflandırılmış. Adeta savaşın “7 düvele karşı olduğu” belgelenmiş. Her ifadenin başına, esirlerin kendi el yazılarıyla açıkladıkları künye bilgileri konmuş.
İnsan bu el yazılarını görünce “savaş kayıpları” diye kayda geçen rakamların aslında insan hayatlarından oluştuğunu daha iyi fark ediyor ve okyanuslar aşıp tanımadıkları bir coğrafyada, hiç tanımadıkları insanlarla savaşa sürüklenen bu insanlara öfkeden ziyade acıma hissediyor.
1400 sayfalık bir dev eser, Çanakkale araştırmacılarını heyecanlandıracaktır. Ben buraya sadece savaşın ilginç bir unsuru olan Müslüman Afrikalıların esir düştükten sonra verdikleri ifadelerden üç örnek almak istiyorum. Kendi dindaşlarına karşı savaşan bu siyahi askerlerin pişmanlığında savaşın en zalim yüzünü okumak mümkün...
SENEGALLİ DAVUDA
“Köy halkını toplayıp savaşa gönderdiler”
Davuda Kamara 10. Tümen cephesinde esir alınan 7. Sömürge 10. Bölük’e mensup bir Senegalli... Arapça konuşamıyor, sadece biraz Fransızca biliyor. 2. Ordu İstihbarat Dairesi’nin sorgu notları şöyle:
“Adı geçen kişi ezberden ezan, namaz sureleri ve Kur’an’dan ayetler okumaya başladı. Doktor tarafından yapılan tıbbi muayenesinde sünnetli olduğu anlaşıldı. Bütün bunlar kendisinin şüphe götürmez bir şekilde Müslüman olduğunu ispatlamıştır. Kendilerini ilgilendirmeyen bir savaşta yer almak istemediklerini söylüyor.
Fransızlara neden kendileri gibi Müslüman olan bir toplumla savaştıklarını sorduklarında, Türklerin onları Müslüman olarak kabul etmedikleri söylenmiş kendilerine... Türklerin aldıkları esirleri öldürdüklerini ve bu nedenle de her ne pahasına olursa olsun esir düşmemelerini söylemişler. (...)
“Hiç Senegalli kalmadı”
‘Her 4 kişi için yıllık 1 Frank vergi alıyorlar. Son olarak Almanya’ya savaş ilan ettiler; sonra da köyümüze gelerek şefimizden onlara asker vermesini istediler. Asker olabilecek nitelikte kimse kalmadığını söylemesi üzerine onu öldüresiye dövdüler ve tüm köy halkını toplayıp savaşa gönderdiler. Senegallilerin çoğu Almanlara karşı yapılan savaşta; bir kısmı da yolda öldü. Şimdi hiç Senegalli kalmadı.”
Özay Şendir
New York Times’tan Erdoğan’a baskı çağrısı
28 Nisan 2025
Tunca Bengin
Varlığı da tehdit yokluğu da...
28 Nisan 2025
Cem Kılıç
‘Belirli süreli’ sözleşmeler hakkında her şey
28 Nisan 2025
Abdullah Karakuş
Depremin etkilerini nasıl azaltabiliriz?
28 Nisan 2025
Hakkı Öcal
Faşizm imkânsız diyorsanız, etrafınıza bakın ey ABD’liler
28 Nisan 2025