Kimi olağan, kimi olağanüstü kongrelerden alınmış, 6şar 6şar oklu onlarca kart... Bazısı heyecanlı bazısı sıradan, kimi yarışlı, kimi barışlı onlarca kurultayın giriş vizeleri...Masaya serip nostalji yapıyorum bazen:Şu Ecevitin son kurultayı... bu CHPnin yeniden açılış kurultayı... bu İnönünün Baykalı devirdiği kurultay... bu Altan Öymene su şişesi attıkları kurultay... şu Baykalın gelemediği, bu Ricky Martin eşliğinde merdivenden indiği, bu elde saat rakiplerini beklediği kurultay...Dizi dizi kartlar, giderek keyifsizleşen kurultayların simgeleri olarak duruyor masada, sıra sıra... Elimde eşsiz bir koleksiyon var: Katıldığım CHP kurultaylarının basın kartları... Koleksiyonumuzun son 6 oklu kartını boynumuza takıp, yine Atatürk Spor salonuna giriyoruz.Önceki kurultaylarda izdihamdan girilemeyen kapı önü, şimdi müşteri bekleyen gazinolar gibi... Çevrede partiliden çok işportacı var. Ve salon, maziye yas tutmaya gelmişlerle dolu bir taziye evini andırıyor...Ecevitten bu yana en kalabalık grupla Meclisi dolduran ana muhalefet partisinin 80. yıl kurultayı, 80lik bir ihtiyarın yorgunluğunu taşıyor.İlk görüntüde partinin niye büyüyemediğinin ipuçları var:Tek bir muhalefet izi taşımayan afişler ve sloganlar...Divan Başkanıınki gibi uzun, beylik konuşmalar...İtirazsız delegeler, heyecansız partililer...Ve Baykalın, ideolojik derinlikten, stratejik öngörüden, yeni açılımlardan, vizyon tartışmasından yoksun, 1 saat 45 dakikalık nutku... 80lik ihtiyar Salonda tartışılamayanlar, salonun dışında konuşuluyordu.İçerde Baykal "Cumhuriyet demokrasisiz olmaz" derken dışarıda il başkanları Cumhuriyetin Partisinin demokrasisiz olmasından yakınıyordu.Güneydoğudan bir il başkanı "Parti giderek eriyor, burada tartışmıyoruz bile" dedi.Bir başkası, "Yerel seçimlerde yüzde 10un altına düşersek asıl kurultay 29 Martta toplanır ve bu yönetim tasfiye olur" diye ekledi.Dervişi sordum. Uşaktan bir delege, Egenin tepkili olduğunu söyledi. Bingöllü bir delege itiraz etti:"Biz de başta Sömürge valisi diyorduk. Sonra söylediklerini dinleyince sempatimiz arttı."Dervişin etkilendikleri sözü şuydu:"CHP, sistemin partisi görüntüsü veriyor. AKP ise muhalefetmiş gibi görülüyor." Asıl kurultay martta Deniz Baykal konuşmasında adeta bu görüntüyü yalanlamaya çalıştı.CHPnin "Devleti kuran parti olduğunu, ama devletin kendisi olmadığını" anlatmaya çalıştı. Kuruluşunda "resmi" bir girişim değil, "sivil" bir hareket olduğuna vurgu yaptı. Farklı kimliklere sahip çıktı.Eskiden beri askerle, devletle, sistemle ilişkilendirilen CHPyi devlet katından halk katına indirmeye çalıştı.Baykalın resmettiği CHP, yıllar yılı üniformalı gezdikten sonra emekli olup siyasete atılmış paşalar gibiydi. Demokrasiden söz ediyor, ama evinde uygulayamıyor; "farklı kimlik" diyor, adını koyamıyor, halktan söz ediyor ama oy alamıyordu. "Resmi değilim" dese de, sivil kıyafetle gezse de kılığı, tıraşı, söylemi, sloganı onu ele veriyordu.Sonunda, 41. kurultayda, ne değişen global dünyada solun yeni misyonu tartışılabildi, ne IMF politikalarıyla nasıl siyaset yapılabileceği, ne kaybedilen varoşların yeniden nasıl kazanılabileceği...Asıl hesaplaşma, yerel seçim sonrasına ertelendi.Ve CHP kurultay kartları koleksiyonum "41 kere maşallah" dedi. can.dundar@e-kolay.net Emekli paşalar gibi
Özay Şendir
New York Times’tan Erdoğan’a baskı çağrısı
28 Nisan 2025
Tunca Bengin
Varlığı da tehdit yokluğu da...
28 Nisan 2025
Cem Kılıç
‘Belirli süreli’ sözleşmeler hakkında her şey
28 Nisan 2025
Abdullah Karakuş
Depremin etkilerini nasıl azaltabiliriz?
28 Nisan 2025
Hakkı Öcal
Faşizm imkânsız diyorsanız, etrafınıza bakın ey ABD’liler
28 Nisan 2025