Londra’da birçok Türk restoranı açıldı, çoğu başarılı oldu. Yarın ise Türk mutfağıyla ilgili bir ilk gerçekleşiyor. Civan Er, İstanbul’un çok sevilen şef restoranı Yeni Lokanta’nın Londra şubesini açıyor.
Türk mutfağı denince hâlâ yurtdışında kebapçılar akla geliyor, yeni açılan restoranlar sayesinde ise bu durum yavaş yavaş değişecek. Türk restoranlarını ya Ortadoğu ya da Akdeniz mutfağı kategorisi altında bulabildiğimiz günler sona erecek.
Ama tabii bunun için daha önümüzde uzun ve zorlu bir yol var.
Oysa ki bugün Londra’da Mangal adlı meşhur kebapçılar dışında da Türk restoranları var.
Londra’daki Türk mutfağı ağırlıklı restoranları sayalım. Sofra’dan yıllar sonra Kıbrıslı Türk Selin Kiazım’ın Oklava’sı Türk mutfağına bakışı Londra’da ilk değiştiren yer oldu. Yabancılar Oklava’ya bayılıyor, ama nedense Türkiye’den gelenlerin ağız tadına çok da hitap etmiyor Oklava. Selin Kiazım, Oklava’dan sonra Fitzrovia’da Kyseri adlı bir restoran daha açtı.
Türkiye’den de Londra’ya giden yatırımcılar oldu.
İstanbul Doors Group’un kurucuları, şimdi Good Food Society’nin ortakları Levent Büyükuğur öncülüğünde şef Hus Vedat’la birlikte Baker Street’te Yosma’yı açtı.
Yosma’dan sonra bir de Hovarda’yı açtılar, Hovarda’da yemekten çok, bar ön planda. Yemeğe değil, eğlenceye gidiliyor daha çok. Wagamama, Hakkasan gibi markaların yaratıcısı Alan Yau ise St. Christopher’s Place’te Yamabahçe adlı bir pide pop-up’ı açtı, sadece pide değil, Türk kahvaltısı sevenlerin de favorisi oldu.
En büyük avantajı
İstanbul, Amsterdam ve Viyana’dan sonra Londra’da Leicester Square’de Ali Ocakbaşı açıldı. Mayfair’de Grosvenor House Hotel’de geçen yıl açılan Rüya ise yurtdışındaki ilk fine dining Türk restoran zinciri olma yolunda. Umut Özkanca, şef Colin Clague ile birlikte Rüya’yı önce Dubai’de açtı, sonra Londra’ya getirdi. Sırada Paris, New York gibi başka metropoller de var.
Şimdi ise Londra’da yeni bir Türk lokantası heyecanı var: Civan Er’in Kumbaracı Yokuşu’ndaki Yeni Lokanta’sı Londra Soho’da Beak Street’te yarın itibarıyla açılıyor.
Yeni Lokanta’nın en büyük avantajı, Londra’nın ruhuna uygun olması ve tabii yemekleri. Şef Civan Er, İstanbul’daki menünün sevilen yemeklerine Londra’da da yer veriyor, elbette patlıcanlı mantısız bir Yeni Lokanta düşünülemez. İsotlu dana kaburga, rakılı levrek gibi tanıdık lezzetler de var Londra menüsünde. Ayrıca İstanbul’da olmayan, Londra’da bulunabilen malzemelerle özel yemekler de olacak menüde. Yeni Londra sayesinde açılış öncesinde bile Londra’da bol bol İstanbul konuşuluyor, “İstanbul’un tanınmış şefi İstanbullu lokantasını Londra’ya getiriyor” diyor Evening Standard. Bu da gastronominin turizme katkısı olarak elbette geri dönecektir. Yarını heyecanla bekliyoruz, Yeni Londra’nın yolu açık olsun!
Özay Şendir
Dünyanın sol vicdan ihtiyacı...
21 Şubat 2025
Cem Kılıç
Küresel Risk Haritası’nda ne görünüyor?
21 Şubat 2025
Abbas Güçlü
Sizin tercihiniz ne olur?..
21 Şubat 2025
Zafer Şahin
Devayı TÜSİAD’da aramanın dayanılmaz hafifliği
21 Şubat 2025
Abdullah Karakuş
Teknolojinin tohumu sancıları ve yeni dünya
21 Şubat 2025