Dünyanın önde gelen birçok sanat koleksiyoneri, Revlon’un sahibi Ronald Perelman gibi, sanat koleksiyonlarını satışa çıkarıyor.
Pandemi sonrası daha basit bir hayat istedikleri gerekçesiyle.
Hatta pandemi sırasında sanat müzelerini kapatma kararı alan büyük koleksiyonerler de var.
Neyse ki tam aksine özel koleksiyonlarını bir müze kurarak sergileme kararı alanlar da var.
Geçen yıl tam da bu zamanlarda İstanbul’un önde gelen koleksiyonerleri, sanatçıları, sanat galerisi sahipleri ve yerli ve yabancı basından isimlerle Söğütlüçeşme hızlı tren istasyonunda buluşmuş, hep birlikte Eskişehir’e gitmiştik.
Odunpazarı Modern Müze’nin (OMM) açılışı için.
Bu vesileyle hem Eskişehir’i hem de UNESCO Dünya Kültür Mirası geçici listesinde yer alan Odunpazarı evlerini de görme şansımız olmuştu.
Geçen haftaki 2020 yaz değerlendirmemize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Sırada Çeşme, Urla, Akyaka, Bozburun ve bu yazın yükseleni Kuzey Ege varBeklediğimizden daha iyi bir yaz geçti değil mi? Bu yaz Alaçatı’ya pandemi hiç uğramamış gibiydi; Alaçatı eski sakin haline dönecek diye beklerken köyün içi yine tıklım tıklımdı. Alaçatı’da kalabalığa karışmadan tatil yapmak isteyenler The Stay Warehouse ve Alavya’da kalmayı tercih etti. Gündüz Plage Isolée’de denize girip, akşam da plajdaki Balıkçı Niyazi’de erken bir akşam yemeği en güzel programdı. Yemek için diğer favoriler ise Agrilia, Asma Yaprağı ve Kolburano’s’du.
Ovacık’taki Before Sunset ve Dalyan’daki Beach of Momo hâlâ en popüler beach clublardı. Tabii Momo’nun adının daha sonra bir şiddet olayına karışması iyi olmadı.
Çeşme plajlarında ceza
Son zamanların en çok kazanan yapımcıları Son zamanların en çok kazanan yapımcıları Meghan ve Harry oldu. Oysa biliyoruz ki, ikisinin de yapımcılık tecrübesi yok.Meghan’ın Kanada’da çekilen ‘Suits’ dizisindeki rolü ve Harry’nin BBC’de yer alan birkaç belgeselde görünmesi dışında ikisinin de bir yapım geçmişi yok ve tabii dijital platforma içerik sağlayacak durumu da yok.Ama tabii 150 milyon dolar’la iyi bir ekip kurmak ve içerik yaratmak fazlasıyla mümkün.Meghan ve Harry, ocakta İngiliz Kraliyet Ailesi’nden ayrılıp, finansal bağımsızlıkları için çalışacakları ve zamanlarını İngiltere ile Kuzey Amerika arasında geçirecekleri duyurusunu, Sussex Royal Instagram hesabında paylaştı. Biliyorsunuz, bu kararı çok cesur ve romantik bulanlar kadar şımarık ve saygısız bulanlar da oldu. Özellikle de paylaşımdan kısa bir süre sonra, Buckingham Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Instagram kullanıcılarının bile bu karardan Kraliçe’den daha önce haberi olduğu ortaya çıkınca... En
30 Ocak 2020 akşamı İstanbul’da Sakıp Sabancı Müzesi’nde Akbank sponsorluğunda gerçekleşen Marina Abramovic sergisinin açılışındaydım.
Marina Abramovic, açılış konuşmasında “Burada büyük bir kalabalık var, performans sanatına ilk başladığımda sadece birkaç izleyicim vardı, bu noktaya gelmem tam 50 yılı aldı” diye başladı.
Artık müzelerin de sabit koleksiyonlar yerine sürekli değişen performans sanatına kapılarını açmalarının değişen dünyaya adaptasyon olduğunu özetledi.
125 yıllık Venedik Bienali ilk kez bu yıl pandemi nedeniyle tüm programını çevrimiçi yayınlıyor.
Venedik Bienali’nin önemli bir parçası olan Venedik Film Festivali ise bu yıl 77. yılını kutluyor.
Festivalin en dikkat çekici yanı jüri başkanlığını bu yıl Cate Blanchett’in üstlenmesi değil, festivalin Venice VR Expanded başlıklı bölümü.
Malum artık sanal ortamları gerçeklik hissiyatıyla deneyimlemeye başladık.
Teknik olarak sanal gerçeklik terimi orda olma hissini yaşadığımız bilgisayar kaynaklı 3 boyutlu ortamlar için kullanılıyor.
Aslında Venedik Film Festivali, 2016’dan beri Virtual Reality’yi (VR: Sanal Gerçeklik) yeni bir sanat formu olarak kabul ediyor ve festival kapsamında bir sanal gerçeklik filmleri yarışması da düzenliyor, ama bu yıl ilk defa Venice VR Expanded kimliğiyle karşımıza çıkıyorlar.
Venice VR Expanded 2020, izleyicileri 24 ülkeden 44’ün üzerinde sanatçının sanal gerçeklik projelerinin dünya prömiyerleriyle buluşturuyor.
Tüm eserler sanal gerçeklik teknolojilerinin en yaratıcı uygul
Bu yaz yeniden keşif yazı oldu. Kendi ülkemizin sınırlarından çıkmadan hem kendimizi hem de doğal güzellikleri yeniden keşfettik
2020 zor bir yıl, 12 haftalık karantinadan sonra uzun uzun düşünmek gerekti, bu yaz tatile gidilir mi diye. İşte sezon bu yüzden geç başladı; otellerin açılması haziranın ortasını buldu ve temmuz ayının başında, bir anda her yer tıklım tıklım oldu. Ağustos sonuna geldik, şimdi de görüyoruz ki bu yaz burada bitmeyecek! Daha eylül, ekim var önümüzde. Herkes yazı uzatabildiği kadar uzatacak.
Tatile gitme kararı verildiğinde ilk soru “Uçakla mı arabayla mı gitmeli?” oldu. Daha önce her hafta sonu uçakla Bodrum’a, İzmir’e, Dalaman’a giden bir kesim bile uçak yerine arabayı tercih etti ve aslında yolların ne kadar rahat olduğunu gördü. Bu yaz turizm kötü etkilenecek, yabancı turist gelemeyecek derken, bir baktık ki belli başlı oteller, restoranlar altın çağını yaşadı. Genelde Yunan adalarında tatili tercih eden dev tekneler, bu yaz Yunanistan’a gidemeyince Türkiye sahillerini yeniden keşfetti ve
Monaco’dan Abu Dhabi’ye birçok farklı şehirde Formula 1 grand prix’lerini izleme şansım oldu. Formula 1 pilotlarının favorisi Monaco Grand Prix.
Nedeni belli, Monaco’da yarışa özel bir pist yok, yarış daracık sokaklarda yapılıyor, adrenalin tavan yapıyor. Monaco Grand Prix zamanı Monacolular balkonlarını bile kiraya verip şehri terk ediyor, balkon kiraları bile binlerce euro’yu buluyor. Formula 1 turizmi diye önemli bir gelir kaynağı var, sadece paddock’ta değil, balkonlardan dev teknelere her yerde herkes yarışı izlemek üzere toplanıyor.
Bu manzarayı ilk gördüğümde ne kadar üzüldüğümü hatırlıyorum, İstanbul’da yıllar önce nasıl yeterince izleyici bulunamamıştı diye.