Bu yaz yeniden keşif yazı oldu. Kendi ülkemizin sınırlarından çıkmadan hem kendimizi hem de doğal güzellikleri yeniden keşfettik
2020 zor bir yıl, 12 haftalık karantinadan sonra uzun uzun düşünmek gerekti, bu yaz tatile gidilir mi diye. İşte sezon bu yüzden geç başladı; otellerin açılması haziranın ortasını buldu ve temmuz ayının başında, bir anda her yer tıklım tıklım oldu. Ağustos sonuna geldik, şimdi de görüyoruz ki bu yaz burada bitmeyecek! Daha eylül, ekim var önümüzde. Herkes yazı uzatabildiği kadar uzatacak.
Tatile gitme kararı verildiğinde ilk soru “Uçakla mı arabayla mı gitmeli?” oldu. Daha önce her hafta sonu uçakla Bodrum’a, İzmir’e, Dalaman’a giden bir kesim bile uçak yerine arabayı tercih etti ve aslında yolların ne kadar rahat olduğunu gördü. Bu yaz turizm kötü etkilenecek, yabancı turist gelemeyecek derken, bir baktık ki belli başlı oteller, restoranlar altın çağını yaşadı. Genelde Yunan adalarında tatili tercih eden dev tekneler, bu yaz Yunanistan’a gidemeyince Türkiye sahillerini yeniden keşfetti ve böyle doğal güzellikleri olan bir ülkemiz olduğu için ne kadar şanslı olduğumuzu hatırladılar. Popüler mekânların işletmecileriyle konuştuğumuzda da gördük ki, geçen yaza göre ciroları yüzde 50 daha yüksek; hatta en pahalı otellerde yer yok; bir aylık ev kiralayanlar, ikinci aya uzatmak istediklerinde ev bulamıyorlar!
Talihsiz açıklama
“Bodrum’da koronavirüs yokmuş!” Aslında Bodrum’daki ruh halini en iyi bu cümle özetliyor, Bodrum’da gerçekten koronavirüs olmadığı için değil tabii, buraya gelenlerde karantina sonrası normale dönüş, sıcak ve açık havada çok hızlı gerçekleştiği için! Doğası ve köy hayatıyla sevdiğimiz Bodrum, son yıllarda başka bir ligde de varlığını gösteriyor. Mandarin Oriental, The Edition, Amanruya gibi uluslararası otelleriyle, Chanel’den Dior’a kadar birçok lüks markanın yazlık butikleriyle, Yalıkavak Marina’nın mega yatlar bölümüyle artık en üst turist segmentine de hitap ediyor. Ama tabii yine de Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın yabancı basın tarafından bu yaz en çok alıntılanan, “Biz turistin; vatandaşımızın demiyorum, cebindeki parayı sonuna kadar almakla mesulüz.” sözleri talihsiz bir açıklamaydı.
Bodrum’da yol alalım
Bodrum Loft ve Maça Kızı, bu yaz Bodrum’un en popüler iki mekânı. Maça Kızı’nın Loft projesinden ayrılığıyla rekabet daha da kızıştı; gelecek yaz için Bodrum Loft’un Maça Kızı’yla güçlerini birleştirip birleştirmeyeceği henüz netlik kazanmadı. Loft’ta Karaköy’deki Mürver ekibinin açtığı Elia adlı restoran da yazın en popülerlerinden.
Frankie, İstanbul’dan bir diğer transfer. Susona’daki Frankie Beach Club’da günlük canlı müzik performansları gerçekleşti, Alya’dan Ayhan Sicimoğlu’na birçok isim sahnedeydi. Malva, Frankie’nin yaratıcısı Kaya Demirer’in diğer sürprizi, bir destinasyon restoranı. Şefi tarafından özel olarak seçilmiş günlük taze malzemelerle yavaş pişirilen lokal lezzetlerin sunulduğu restoranda yerli ve yabancı canlı müzikle eğlence de var. Favorimiz Nükhet Duru’lu gecelerdi. Malva ve Frankie sayesinde Torba yeniden Bodrum eğlence hayatı güzergâhlarına katıldı.
İyi yemek isteyenler Reşitpaşa’daki Amandabravo’nun Yalıkavak’ta Boho Hotel’deki yazlığını tercih etti. Yalıkavak Marina yine her zamanki gibi tıklım tıklımdı, gündüzleri Haremlique A la Mer’deki Selamlique köşesinde bol bol Türk kahvesi içildi, akşamları Zuma ve yeni açılan Novikov popülerdi.
Haftaya kaldığımız yerden Çeşme, Urla, Akyaka, Bonjuk, Bozburun ve Kuzey Ege’yle devam edeceğiz. Ne de olsa bu yaz burada bitmez; daha ekim sonuna kadar uzatmalar oynanır!