YAŞA TAKILMA YAŞSIZ YAŞA

17 Ocak 2019

Çağımız öyle büyük bir değişim içinde ki, her gün başka bir kavram giriyor hayatımıza... Bugün sizleri, yine Oxford sözlüğüne yeni giren, özellikle 40 yaş üstü kadınların hızla benimseyeceği bir kavramla tanıştırmak istiyorum; ‘Perennial Nesil’. İlk olarak iki sene evvel teknoloji girişimcisi Gina Pell tarafından ortaya atılan ‘Perennial Kadın’ kavramı, yaş algısı üzerine tüm ezberleri bozuyor. Artık, büyük kuruluşlar ürünlerinin alıcı profilini nüfus kağıdı yaşına göre değil, müşteri odaklarının ilgi alanlarına, fikirlerine ve meraklarına göre belirliyor. Yaş kavramının değiştiğini görmek için elbette Oxford sözlüğüne bakmaya ihtiyacımız yok, çevreye bakmamız yeterli. Dünya sağlık örgütü, günümüz 50’li yaşlarını yeni 30’lar olarak ilan ettiğinde, önceleri epey şakaya vurduk. Bir zamanların orta yaşı 50’li hatta 40’lı yaşlar iken, bugün 66-79 yaş arası olarak tanımlanıyor. Yapılan anketler, gözlemler ve uzman araştırmalarının hepsi bugün aynı sözde birleşiyor. Özellikle kadınların ağırlıkta olduğu bir ‘Perennial Nesil’ hüküm sürüyor.
Perennial, kelime olarak daimi demek, zaten ‘Perennial Nesil’ kavramı da aynı isimli ‘Daimicilik Felsefesi’nden geliyor. Biraz bahçe işlerini

Yazının Devamı

YENİ DELİLİĞİMİZİN ADI: NOMOFOBİ

13 Ocak 2019

Kısaca özetlersek, cep telefonsuz kalma korkusu. Cep telefonundan uzak kalınca duyulan huzursuzluk, hatta cep telefonsuzluğun ‘başa vurma’ hali... ‘No mobile phone’ yani ‘cep telefonsuz olma’ durumunun fobi haline gelmesinden türetilmiş ‘nomofobi’ kavramı, Oxford sözlüğüne bile girdi. Teknoloji çağının yeni hastalığı olarak karşımıza çıkan bu kavram, düşünün ki öncelikle İngiltere’de ortaya çıktı. Bir de bizi ya da Uzak Doğulular’ı filan incelemeye alsalar, sonucun vahameti kaça katlanır, varın siz hesap edin! Hiç öyle dudak bükmeyin. Bir düşünün, her boş bulduğunuz an şöyle bir Twitter ya da Instagram sayfanızı güncelliyor musunuz, WhatsApp gruplarınıza gelen mesajlara gayriihtiyarı göz gezdiriyor musunuz ya da hiç olmadı akıllı telefonunuzdan bir hava durumu kontrolü yapıyor musunuz? Öyleyse, geçmiş olsun...

Ortak sıkıntıları neler?
- Telefondan, bir kol boyu mesafeden daha uzak kalamama hali. Başka odada kalsa, hatta diğer koltuğun üzerinde bile dursa hemen alıp, el altında tutma ihtiyacı. Evde unutma veya şarj bitmesi durumlarında panik olma hali.
- İstemsiz olarak, gerekli gereksiz, sık sık telefona bir göz atmadan rahat edememe hali. El alışkanlığının dibi.
- Geceleri

Yazının Devamı

ALTIN KÜRE’DEN NOTLAR...

10 Ocak 2019

Sinema ve TV’nin en iyilerinin ödüllendirildiği Altın Küre’de, ödül alanlar kadar kıyafetler de konuşuldu. İşte törenden detaylar...

76’ncı Altın Küre Ödülleri hafta başı sahiplerini buldu. Sinema ve dizi filmleri, pek çok kategoriye ayırarak değerlendirdiği için en kapsamlı ödül olduğunu söyleyebiliriz. Mini dizilerden tutun uzun soluklulara, sinema filmlerinden televizyon dramalarına, komediden müzikale kadar her alanda ayrı değerlendirme bulunduğu için pek çok isim ödül alıyor. Sinema alanında öne çıkan isimlerle çoğunlukla arkadan gelen Oscar Ödülleri’nde de karşılaşıyoruz. Gerçi son yıllarda, ‘Oscar’ın habercisi Altın Küre’ algısını kırmak için, Oscar, sürpriz isimler de ortaya çıkarabiliyor. Yine de bu seneki tabloya bakınca, mart ayında verilecek Oscar ödüllerini aşağı yukarı tahmin etmek mümkün. Yine dizi film meraklılarına tavsiyem, Altın Küre’de ödül alan dizileri, 2019 izleme listelerine eklemeleri. İnternette ‘76’ncı Altın Küre Ödülleri’ diye arama yaptığınızda tam listeye ulaşabilirsiniz. Ben burada sadece dikkatimi çeken ve Oscar’da da karşımıza çıkacağını düşündüğüm bazı isimleri öne çıkarmak istiyorum.

Rami Melek ve ‘Bohemian Rapsody’:
‘En iyi Erkek

Yazının Devamı

ANNEANNEMİZİN FİLESİ, NAYLON POŞETLERE KARŞI!

6 Ocak 2019

Naylon poşetler çıktı, mertlik bozuldu! Şimdi ne onunla, ne de onsuz yapamıyoruz. Pratik, kullanımı kolay, ucuz ve kolay ulaşılabilir... Ama gelin görün ki, tahribatı da o kadar büyük. Bir plastik poşetin doğada tamamen çözülmesi kaç sene sürüyor biliyor musunuz? Bin! Yanlış okumadınız bin sene! 100 sene sadece doğanın kabaca eritme mücadelesiyle geçiyor zaten. O içinde masum suları taşıyan pet şişelerin eriyip gitmesi ise, 400 yıl alıyor! Bunlar çok büyük rakamlar. Üstelik mesele sadece çok uzun sürede çözülüp gitmesi de değil, doğada bulunduğu zamanda çevresindeki canlıları da yok ediyor olması! Çözülürken yayılan kimyasal atıklar, hayatımızı mahvediyor. Afrika’daki aslanların, yeni doğan balinaların midesinden naylon poşet çıktığına şahit olduğumuz utanç ve dehşet verici bir çağda yaşıyoruz. Eğer acilen önlem alınmazsa, kafamıza bir torba geçirilmişçesine, topyekün boğulup gitmemiz işten bile değil, gezegenimiz dünya ve üzerindeki tüm canlılarla birlikte...
İşte tam bu noktada, yeni bir uygulama ve beraberinde getirdiği tartışmalardan söz etmek gerekiyor: Naylon poşetlerin marketlerde ücretli olarak satılması suretiyle, plastik kirliliğini azaltma fikri. Bu konuda halk ikiye

Yazının Devamı

‘DİVA’NIN ARDINDAN...

3 Ocak 2019

Gülriz Sururi’yi kaybetmiş olduğumuzu öğrendiğim yeni yılın o ilk günü, fısıltılı bir “Aaa” dökülürken dilimden, şaşkınlıkla kalakaldım. 90 yaşındaki (hatta bazı arkadaşlarına göre 94) bir vedaya bu kadar şaşırmak kulağa saçma geliyor oysa, değil mi? Ama bir Diva ise söz konusu olan, ölüm beklenmedik bir durumdur.
Elbette “Diva” derken, günümüzde artık çabucak tüketilen, popülerlikle doğru orantılı, iltifat olsun diye adın önüne takılıveren bir unvan değil bahsettiğim. Hatta, kimsenin ona “Diva” diye seslendiğini filan da duymuş değilim, büyük ihtimalle yüzüne söylenmiş olsa, dudağının tek kenarını hafifçe çekerek gülerdi, bu sadece söylenmeden bilinen bir gerçekti, Gülriz Sururi bir Diva idi...
Nedir Diva ve kime denir?
Diva olmak için, çok ünlü, başarılı ve yetenekli olmak yetmez, insan üstü bir duruş gerekir.
Kelime kökeninin “Tanrıça”dan geldiğini düşünecek olursak, bu unvanı taşıyanların da insana adeta ölümsüz olduğunu hissettiren bir yaşam biçimleri olması gerekir.
Diva, saçı başı dağınık görülmez, yorulmaz, hastalanmaz, canı sıkılmaz, umutsuzluğa kapılmaz, morali bozulmaz ve asla pes etmez.
Diva asla eskimez... Yıllar geçse de o zamansızdır. Stili, fikirleri ve

Yazının Devamı

2019'A MEKTUP

30 Aralık 2018

Sevgili 2019, bu mektubu sana en temiz duygularımla yazıyorum... Sen buralarda yenisin, bense kahvemin 40 yıllık hatırıyla oturdum, gelirken yanında fuzuli kalabalık taşıma diye, peşin peşin isteklerimi sıralıyorum. “Her şeyin başı sağlık” diye başlıyorum, dileklerime... Sağlık, huzur, barış; bu üçlüyü senden öncekilerden bir zahmet ezberleyiver de gel. Yalnız, büyüklerine ne kadar söylediysek de barış ve huzur konusunda hep cimri yıllar denk geldi bize, eyyyy 2019, iflah olmaz iyimserler olarak umudumuz sende... Evvela 2018’in ellerinden öper, yeni yılın yeni şans kapılarından geçip, hayallerimi hayatıma katacağı günleri hasretle beklerim...

- Lütfen senden önce geçip giden yılları aratma, daha fazla ensemizi karartma!
- Fener-bahçeliler’in sabrını bir de sen zorlama...
- Bak millet Mars’a bilet kesmeye başladı, sevgili 2019 seni bize leylekler getirisin de şu küçük dünyamız üzerinde geze geze ayak basmadık yer bıraktırma...
- Hep aynı kişilerin dileklerini koyma bavuluna, senden öncekiler gibi olma, eşitlikçi ol; bak kalabalık bizim buralar, yanına hepimize kadar umut koy.
- Merkür her geri gittiğinde hıncını
bizden çıkarma, yıldızlarla kafamıza kafamıza vurma...

Yazının Devamı

Yeni yıla girerken...

27 Aralık 2018

Bir seneyi daha geride bırakmaya hazırlandığımız şu günlerde soğuk havaya inat bir hararet içindeyiz; hazırlıklar, vedalar, yeni başlangıçlar, kutlamalar, süslemeler, yemekler, sürprizler ve hediyeler... Tatlı-ekşi soslu bir telaş hali... Bir yandan ille de yeni yıla girerken eğlenmek zorunda hissederek, zorlama program yapma gayreti, öte yandan bütçeyi yerle yeksan etmeden ama karşındakine de değer verdiğini gösteren ufak tefek hediyeliklerin peşinde koşma hali... Hem eğlenceli hem de yorucu, çokça keyifli ama biraz da boğucu... İşte yeni yıl koşuşturması içindekilere, hem farklı hem faydalı hem de çok anlamlı harika bir hediye fikri ve yılbaşı gecesi ya da ertesi gün rehaveti tercihini P.T.T olarak kullanmak isteyenlere bir de nefis dizi tavsiyesi, en güzel dileklerle...

Dizi önerileri...
İster yılbaşı gecesinde, ister yeni yılın ilk gününde, ‘Pijama-Terlik-Televizyon’ ile 2019’a “Merhaba” demek isteyenlere dizi önerisi: Son birkaç haftadır önerilerimi paylaşıyorum sizinle, sıcak aile tadı arayanlar için ‘This is Us’, psikolojik derinlik yanında bir de Benedict Cumberbatch sevenlere beş bölümlük mini seri
‘Patrick Melrose’, Mars yolculuğundaki Alon Musk meraklılarına

Yazının Devamı

KİTAPTA SIFIR KDV!

23 Aralık 2018

Keşke... Ama nerede! Tersine, yeni yeni hayatımıza giren düzenlemeyle,
e-kitap, e-gazete ve e-dergilerde KDV, oranı yüzde 18’e çıkıyor. E-kitap için basılılardaki gibi yüzde 8 KDV bile yüksek geliyordu oysa, düşürülmesi beklenirken, yüzde 18’e yükseldi. Hele ki, bilgisayar ortamında en çok tercih edilen gazete ve dergilerde bu oran sadece yüzde 1 iken, 2019 itibarıyla yüzde 18 KDV uygulamasına geçiliyor.
Yapmayın! Kitap okuma oranı yerlerde sürünen, gençleri ‘okuduğunu anlama’ sınavlarında her zaman en sonlarda yer alan bir ülkede, kitap okumayı daha da zorlaştırmayın! Zaten eğitim sistemimizin gedikleri yüzünden, günden güne daha da yok olan kitap okuma alışkanlığımıza, en güçlü silah olan ‘para’yla saldırmayın!

Okumak, mecburiyettir
Türkiye’nin güçlenip gelecekte dimdik ayakta kalması için ihtiyacı olan okuyan, daha çok okuyan nesillerdir, aksini kimse söyleyemez. Okumak, insanlar için bir lüks değil, bir mecburiyettir. Üstelik memleketimizde adım başı bir halk kütüphanesi de bulunmuyor ki insanlar okuma alışkanlığı gelişmiş ülkelerdeki gibi ücretsiz olarak gidip kitaplara ulaşabilsin!

Hatta olan kütüphanelerimiz de günden güne kapatılarak azalıyor. Sanki bu ülkede

Yazının Devamı