Toplumun her kesimine eşit mesafede olması gereken ünlülerin, bir tarafın lehine açıklamalar yapması karşı tarafı kızdırır ya da küstürür mü?
Evet...
Toplumun belli bir kesimiyle aynı görüşte olduklarını beyan edenler, aynı fikirde olmayan kesimi kaybedeceklerini hesap edecek.
Bunu hesap edemeyenler, eninde sonunda yeni projeleriyle toplumun karşısına çıktıklarında bu gerçekle karşılaşacak.
Son zamanlarda sosyal medyalarından istedikleri paylaşımları yapmayan ünlülerin nasıl linç edildiğini herkes gördü.
Cem Yılmaz’a 16 milyon takipçili X hesabını kapattıran mahalle baskısı, sanatçının gittiği Bluesky’da onu rahat bırakacak mı?
Sanmıyorum.
Cem Yılmaz, gösterileri için “Gitmiyoruz, izlemiyoruz” diye kampanya yapılmadığına şükretsin.
Yasakçı sanatçı!
Sosyal medyadaki linç ekibi, Gökhan Ünver’in CHP’li belediyelerin salonlarındaki tüm gösterilerini ‘tadilat’ gerekçesiyle iptal ettirdi.
Mahalle baskısına rağmen sanatçı özgürlüğünü savunması gereken Emre Kınay, sözleşme gereği nisan ayı gösterilerini iptal edemediğini, ama bahardakileri iptal ettiğini açıkladı.
Yetmedi; Emre Kınay, “Gökhan Ünver’in nisan gösterileri için bilet alanlar, onları iade ederek, protesto haklarını kullanabilir ama” dedi.
Olacak şey değil...
Sanatçı, sanatçıya bunu yapmamalı...
Yarın başkaları Emre Kınay’ın gösterilerini sudan gerekçelerle iptal ettiğinde, kimsenin söyleyecek bir lafı olmaz bunu yapanlara...
Sosyal medyada belli bir kesim öyle istiyor diye gösteri iptal eden Emre Kınay, başka sanatçılara benzer yasaklar geldiğinde yapılanı eleştirebilir mi?
Eleştiremez.
Çünkü o artık yasakçı bir sanatçı!
59 oyunu iptal oldu
Sosyal medyadan kendisini eleştirenlere “Troller, troller... 15 Mayıs’tan sonra işsiz kalacaksınız, artık pe... yaparsınız” diye hakaret eden, Ekrem İmamoğlu’na ve 2 Nisan boykotuna destek veren Yunus Günçe, kendi deyimiyle “Berbat ve çok acı bir rekora” imza attı.
Çünkü Yunus Günçe’nin dün itibari ile 59 oyunu iptal edildi, başka iptaller de yolda.
Görünen o ki Işık Selin Günçe ile Yunus Günçe, ‘Karı Koca İşleri’ ve ‘Seçmen Lazım’ adlı komedilerini bu gidişle CHP’li belediyelerin olmadığı hiçbir yerde sergileyemeyecek.
Dün sosyal medyada gördüm, Bülent Emrah Parlak’ın ‘Bülent Beyin Hikayesi’ adlı oyununun Kayseri Gültepe Kültür Merkezi’ndeki gösterisinin iptali için kampanya başlatıldı.
Sebep tabii ki, Bülent Emrah Parlak’ın son günlerdeki sosyal medya paylaşımları.
Kampanya sonuç verir mi, devamı gelir mi, bilmiyorum...
Ne ekersen, onu biçersin!
Ama görünen o ki, ünlüler için işler hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak.
Toplumdaki kutuplaşmanın parçası olanlar, bundan böyle Türkiye’nin tamamına değil, sadece kendi mahallesine hitap edecek. Artık şarkılarını onlara dinletecek, dizi ve filmlerini de sadece o kesime izlettirebilecek.
Onlar, ‘Türkiye’nin sanatçısı’ yerine bilerek ve isteyerek belli bir kesimin sanatçısı olmayı tercih etti çünkü.
Her iki kesim için de geçerli bu...
Bugün, “Ben sadece belli bir kesimin değil tüm Türkiye’nin sanatçısı olmak istiyorum” diyenlere, “Bizi sattı” gözüyle bakanlar, yarın yanlış yaptıklarını anlayacak, ama iş işten geçmiş olacak!
GÜNÜN SÖZÜ: “Yaşamın ilk yarısını ana-babalar, ikinci yarısını da çocuklar alır.” (Clarence Darrow)