Aslında onu çok iyi tanıyorduk.
Latincenin adını kim koydu, Camın yaşı kaç ya da Suyun yaşı kaç gibi felsefi son derece ironik duvar yazılarından...
Ama çoğumuz onu AX olarak biliyorduk.
Üç gün önce Kadıköy’de YKY önündeki bankamatiğe yazı yazarken apar topar tutuklandı. Şikayet banka görevlilerinden gelmişti.
Ot dergisinden Tarık Bal geçtiğimiz mayıs ayında Atilla Çapraz’la bir söyleşi yaptı. Sanatçı ve yazar Rafet Arslan da bu söyleşiyi İngiliz dergisi Patricide için çevirdi.
Bir sokak sanatçısı ve daha fazlası, belki dervişi olarak tanımlayabileceğimiz AX, kendini bu söyleşide “sıkıntılı”, “yalnız”, “avcı” ve “insancıl” olarak tanımlıyor.
1961’de Kastamonu’nun Araç ilçesinde doğmuş.
Üç yaşında sol gözünü kaybetmiş. Bir karaçalı dikeni yüzünden.
“Ondan sonra her şey tekti benim için” diyerek devam ediyor...
Gezmek için çıktığı memleketinden sonra “ayyaş olmuş”.
Okumamış çünkü bütün öğretmenlerin kopyacı, kitapların kopya olduğuna inanıyor. Ve de emekçiliğe...
“Emekçilik çok zordur. Ben de öğretmenim bir yerde farkım yok. Soru soruyorum.”
Kendini bildi bileli duvarlara yazan AX, “Duvar yazıdır. Yazı duvardır. Emek gücüdür duvar yazısı” diyor.
Duvar yazılarındaki A harfine karşı takıntısını ise şöyle açıklıyor:
“Neden alfabenin baş harfi A? Yazdıklarımın temeli, beynimin temeli tektir. Temel sorudur, problemdir. Söz yalnızdır. Ben öğrenmek ve öğretmek için soruyorum. Bizim gibiler büyümedikçe, kimse anlaşılmaz. Biz o kadar emek verdik ki; kimse yüzümüze bakmadı. Yazıları biz yazarız, cezasını biz çekeriz. Onlar çekmez. İnsanın temeli, cevap veremediklerini yazmaktır.”
“T harfi benim” çünkü o “Türkiyeli”.
Peki AX nerede yaşıyor?
Çoğu zaman hastane bahçesinde... Çünkü “orada yatmak pozitif bir yaşam biçimi oluşturur insanda. Geceleri gelen yaralıların, ölmek üzere olanların sesleri çıkmaz aklınızdan.” Şu an AX serbest. Avukat-şair Cihat Duman sağolsun onu buldu. Sağlığının da moralinin de iyi olduğunu son sözleriyle birlikte açıkladı.
Son sözleri ne mi?
“Ampul dar hüküm dar.“
Bakalım şehrin hangi duvarında ansızın karşımıza çıkacak ve okuyacağız... Ve bundan sonra ona en çok biz okurları sahip çıkacağız.