Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Eylül ayı iflah olmaz yaz severler için (mesela benim gibi) gelecek kışın habercisi, hafif hüzünlü bir ay olabiliyor. Neyse ki farklı farklı bölgelerde film festivalleriyle sanat mevsimi açılıyor da teselli buluyoruz. Sırasıyla Ayvalık (17-23 Eylül), Adana Altın Koza (23-29 Eylül), ardından da İstanbul (4-13 Ekim), Diyarbakır (10-13 Ekim), Ankara (17-20 Ekim) ve İzmir (24-27 Ekim) gösterimleri ile Filmekimi şenlendirecek perdeyi. 5-12 Ekim arasında Antalya’da geçen yıl 60. yaşında iptal edilme talihsizliğine uğrayan Altın Portakal, kasım’da ise başkentin 35 yıllık festivali Ankara Film Festivali olacak.

Haberin Devamı

Seyir Derneği tarafından Ayvalık Belediyesi iş birliğiyle üçüncü kez düzenlenen Ayvalık Uluslararası Film Festivali dün başladı. Ayvalık festival şehri olmak için her özelliğe sahip bir yer. Ilıman bir havası, akşamları tatlı bir serinliği var. Evet, bir de festival logosuna ilham olan meşhur poyrazı var ama onun da şu gitgide nefes almayı zorlaştıran küresel ısınma ‘yeni normal’lerinde ilaç gibi geldiği kesin. Seyir Derneği, rüzgârın yaratabileceği zorlukları bütün gösterimleri kapalı mekânlara taşıyarak çözmüş.

“Festival şehri olmak için her özelliğe sahip” deyince tabii sadece ikliminden değil o iklimin ve çok kültürlü mirasın etkisiyle şekillenen zengin mutfağından, tarihinden, mimarisinden de söz ediyorum. Masal diyarı gibi bir yer, Azize Tan direktörlüğündeki Ayvalık Uluslararası Film Festivali ekibi de bu diyara yakışan bir masalı her yıl yeni satırlar ekleyerek yazmaya devam ediyor.

Afişinde Ayvalık’ta yaşayan Güney Koreli sanatçı Hyseung Lee’nin denizatına yer veren festival, bu yıl 70 yerli ve yabancı filmi izleyiciyle buluşturuyor. Aralarında Türkiye prömiyerini burada yapacak olan yapımlar da var, Ali Abbasi’nin “The Apprentice”i, Paolo Sorrentino’nun “Parthenope”si gibi…

Ayvalık ile festivalin birbirini tamamlaması festivalin hedeflerinden biri. Bu doğrultuda bölgede faaliyet gösteren kültür sanat kurumlarıyla dirsek temasında bulunmayı önemsiyorlar. Gençlerle ve çocuklarla buluşmayı da. Genç Sinema programı kapsamında sabahları atölyelere katılan öğrenciler bu yıl ilk kez farklı alanlarda proje de üretecekler. Stockholm Film Okulu’ndan dört öğrenci de Kültür için Alan iş birliğiyle Genç Sinema programına katılacak.

Haberin Devamı

İşin en eğlenceli kısmı çocuklara saklanmış. 21 ve 22 Eylül’de Sabancı Üniversitesi Küçükköy Yaratıcı Teknolojiler Atölyesi’nde düzenlenen Seyir Çocuk Hafta Sonu’nda çocukların kendi hikâyelerini hayal ettiği, senaryolaştırdığı, çektiği, seslerini bulduğu ve seslendirdiği bir atölye var mesela. Ya da masal kahramanlarının aştığı dağları, devleri, ejderhaları yardımlaşarak aşıp masal diyarına ulaştıkları bir oyun. Müzik ve dans eşliğinde çizim yaparak 3D kolajlar yarattıkları bir atölye... Çocukların kültürel mirasa karşı duyarlılıklarını geliştirmeyi amaçlayan kazı simülasyonu... Daha bir sürü etkinlik var, en iyisi bilgi edinmek ve katılım formunu doldurmak için www.ayvalikff.org/çocuk adresini ziyaret etmek.

Yarışmasız festivalin ödülü

Haberin Devamı

Son olarak, benim bu festivali sevme sebeplerimden biri; yarışma stresinden, rekabetten, dolayısıyla da dedikodudan uzak olması. Bu saydıklarımın heyecanlı olduğunu asla inkâr etmeden söylüyorum bunu elbette. Ayvalık Film Festivali’nin tek bir ödülü var, o da Mey|Diageo’nun katkılarıyla verilen ‘Yeni Bir…’ Ödülü. Amacı herhangi bir dalda o sene çıkış yapan genç bir sinemacıyı ödüllendirmek. O da zaten açılış gecesi sahibini buluyor. Bu yıl, Belmin Söylemez, Ali Aga, Anna Maria Aslanoğlu ve Nezaket Erden ile beraber benim de bulunduğum seçici kurul olarak ödülü kurgu dalında vermeyi kararlaştırdık ve ödülün sahibi Lisa Aksel Ayhan mahlasıyla Sinan Kesova (“Büyük Kuşatma”) oldu.