Yönünü ışığa çevirenler için büyüleyici bir zamandan bahsedebiliriz. Şimdiye kadar gölgede kalmakta ısrar edenler için ise büyük bir değişimden söz edilmeyecektir. Onlar bir farklılık olduğunun farkına varsalar dahi gözlerini açma cesareti gösteremeyenlerdir. Tek dileğim, tüm korkularınızı geride bırakarak ışığa yürüyebilmenizdir.
İnsan, yüce bir göreve atanabilecek değer ve yeterlilikte olduğu konusuna şüphe ile yaklaşır. Oysa bu bedene sahip olabilmesi dahi yüceliğinin işaretidir. Pek çoğunuz, Kova dolunayı ile bu yazılanlar arasındaki bağlantıyı sorguluyor olabilir çünkü Kova burcu söz konusu olduğunda daha çok teknolojik gelişme, özgürlük, bireylik, hümanizm ve geleceğe dair konular akla gelir. Oysa insan da "yüksek teknoloji" ürünü canlı bir bilgisayar gibi düşünülmelidir. Üstelik insan eli ile yapılmış olana ilham kaynağı olacak mükemmelliğe sahiptir. Kova dolunayında düşünce biçiminizi, kavrayışınızı "zihinsel kodlarınızı" değiştirip
Her kim olursak olalım, vicdanımız harekete geçtiğinde tüm ayrımlar ortadan kalkar. Bahsedilen duygusal ve ruhsal dalga, bir uyanışa sebep olmak üzere deneyimlenecektir.
Retrolar, Astroloji’nin daima dikkat çeken başlıklarından oldu. Değişen dünya düzeni, her alanda olduğu gibi Astroloji de de yeni bakış açıları ve yaklaşımları zorunlu kılar. Uranüs retrosu, yeni yaratılacak medeniyetin inşasına alan ve zaman açmakla görevlidir. Retro, dünyaya, geleceği bugüne çekme gücünü ve yeteneğini kazandıracaktır.
Nesillere düşen görevler farklılıklar gösterir. Şimdi, bu zamanda yaşayan insana düşen görev, yeni medeniyetin kuruluşunda, kendi payına düşen görevleri ‘’farkındalıkla’’ yerine getirmektir.
Bu sebeple, Uranüs retro mesajını bütünsel bir yaklaşımla ele almak yerinde olacaktır. Jenerasyon gezegenlerinin (Uranüs, Neptün ve Plüto) retroları ise
Aslan burcunda bir yeniay yaşanıyorsa, sahnede olmaktan, alkışlanmaktan, onaylanmaktan, yaratımdan bahsedilecektir. Bu defa sahne ‘’insanlık’’ sahnesidir. Yaratıcılığımızı insanlığa hizmet yolunda sergileyeceğiz.
İnsanlık var oluşun en derin sırlarına vakıf olmak üzere. Bu sır şüphesiz ruhsal olgunluğunuzla uyumlu görevlerinizi öğrenmekle ilgilidir.
İçinde bulunulan süreci bir seçim devresi olarak algılamak gerekir. Seçim konusu; birey olmayı başarmak, özüne uygun yaşamak, kendi yaşamının rehberi ve lideri olmak, özünü sahneye çıkarmaktır. Alkış, onay, ödül, taktir beklentisinden kurtulup kendi kendinizden memnun olmayı başarabildiniz mi? Egosantrik, bencil, fanatik tutumlar içine girmeden bunu başarabilecek misiniz? Kendi arzusu yönünde yaşayan insan, dış dünyadan alınacak onaya bağımlı olmadığında büyüdüğünü ve tamamlandığını hissedecektir. Tamamlanmış insanlar bir araya geldiğinde gerçek bir birlikten bahsedilebilir. Gelişmek, ilerlemek istediğiniz her alanda geçmişte atlanmış, ihmal edilmiş noktaları
Bir kuşağa ait karmik hesaplar kapatılıyor. Hesaplar kapanıp borçlar ödenirken sömürüden bahsetmek gerekir. Kimi nerede sömürüyoruz ve bizi sömürmelerine neden izin veriyoruz? Toplum olarak sömürüden uzak yeni bir anlayışın tohumlarını ekmekle görevliyiz. Sızlanıp şikayet etmeden bu zamanda yaşıyor olmanın hakkını verebilmeliyiz.
İnsanlık, uzun zamandır geçmişten gelen borçları kapatmaya çalışıyor. Artık geride kalması gereken sistemlere veda edip yeniye yer açma vakti geldi. "Şimdi neler olacak, Kova dolunayı beni nasıl etkileyecek?" değil, "Ben ne yapabilirim?" diye soruyor olmalıyız. İçinde bulunduğumuz zaman diliminde, insanlıktan maksimum uyanıklık ve farkındalık beklenmektedir. Defoları, hataları, sömürüyü görüp iyileştirecek, hatta bazı kişileri ve ortamları geride bırakacaksınız. Hem kendi değerinizin farkına varmalı hem de herkese layık olduğu değere uygun davranmalısınız.
Dolunay, beklemediğimiz bir anda beklemediğimiz bir sınava giriyor gibi hissetmemize sebep olacak. Makul insan, yaşamı, kişileri kontrol etmeye çalışmaması
İnsanlık, yeni bir “duygusal güvenlik’’ alanı yaratmakla görevlidir. Sevmeyi ya da sevgiye layık olmayı, koşullara bağlayan insan, artık bu zincirinden kurtulmalıdır. Zincirleri kırmak için kendinizi ve tüm mevcudatı anlamalı, kabul etmeli ve yargılamaktan vazgeçmelisiniz. Yetenek, yeterlilik, başarı, güzellik, zenginlik, iyilik vb. sahip olunan maddi-manevi değerler değil, suiistimalden uzak ilişkiler sevgiyi yeşertecektir. Yeni düzen; yeni bir sevgi anlayışını hak etmektedir.
Yengeç yeniayı; sevgi, aidiyet, şefkat, öz değer, öz güven kavramlarını yeniden tanımlamamıza sebep olacak deneyimlere ev sahipliği yapacaktır. Hepimizin duygusal güvenlik anlayışı (sevgiye layık olma şartı) ve ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Peki siz ne zaman, ne yaparken, nasıl yaşarken, çevrenizde kimler olduğunda, ne kadar para kazandığınızda, hangi işi yaparken, nasıl bir evde oturduğunuzda, insanlar sizinle nasıl iletişim kurduğunda sevildiğinizi, sevilmeye layık olduğunuzu düşünüyorsunuz? Tamamen duygusal güvenceye sahip olmadığınızda da mutlu ve başarılı olmayı başarmalısınız. Aksi
Tanrı’yı anlamak, bir inanca tutunmak ve bir ideale adanmak isteyeceğiniz bir dönem. Gerçeklerden, sorumluluklardan kaçtıysanız veya kendinizi aldattıysanız, retro sizi bunlarla yüzleştirir. Sezgilerinizin, rüyalarınızın rehberliği ve hayal gücünüzün sınırsızlığı iyi değerlendirilmelidir.
Geçmişte kurup unuttuğunuz hayalleri ve kendinize karşı tutamadığınız sözleri, retro size hatırlatacaktır. Ne kadar günahkar olup olmadığınızı düşünüp arınmak isteyeceksiniz. Bağımlılıklarınızın sebepleri üzerinde çalışmak için güzel bir zaman. Ne eksik ve hangi konuda yoksunluk hissettiğiniz için bağımlılık geliştirdiniz? Bu soruların cevaplarını alabileceğinizi bilmelisiniz.
Bu dönemde fanatik tavırlar, yanlış anlamalar, başkalarını ya da kendinizi gereksiz yere suçlayabilme potansiyeli aktiftir. ‘’Aklımda’’ denmesi gereken konu; gerçeklik ve gerçekçiliktir. Yalnızlaşarak (içe dönerek, insanlardan kaçarak) korku ve endişeyi beslemeye ya da kendinize acımaya kalkmayın. Maddede suyla, manada bilgi ve
Ay ve Güneş karşı karşıya geldiğinde duygularımız ile benliğimiz arasında sıkışmış hissederiz.
Oğlak dolunayında, zıt kutuplar, öncelikle birey-toplum restleşir. Sürtüşme, çatışma yaşayan birey sayısı artarsa süreç kitlesel gerginliğe dönüşür. Bu sebeple iç dünyamızdaki belirsizliklerin sebebini gidermeye çalışmak, toplumsal bir görevdir. Her birimiz kendi huzurumuzu tesis ettiğimizde, toplum huzuru da sağlanır. Kazanmaya değil uzlaşmaya ihtiyacımız olduğunu hatırlayalım. Akıl ve vicdan dengede olduğunda çatışma arzusu yerini uyuma bırakır. İç dünyamızı anladığımızda, dünyaya olumlu yayınlar yapmaya başlarız. Kontrollü davranmayı başaran insan çok güçlü ve manen tatmin olmuş hissedecektir.
Haklı olduğunuza inanmak istiyorsunuz. Hatta haklı olduğunuzun herkes tarafından kabul edilmesine ihtiyacınız var. Bu şekilde hissetme sebebinizi araştırın. Geçmişte uğradığınız ya da uğradığınızı düşündüğünüz haksızlıkların yükü altında eziliyor olabilir misiniz? Yaşam görüşünüzü esnetmek,
Niyetlerimizin geleceğimizi yaratacağı bir dönemdeyiz. Işık tutan ışığa, sevindiren sevince, kazandıran kazanca doyacaktır.
Kainatın işleyişini anlamak isteyenlerin, besleneceği bir dönem. Jüpiter geri giderken, içimize dönüp kendimizle bağ kurmamız, kendimizi şifalandırmamız yararımızadır. Tüm insanlığın, (iyicil, büyüten, besleyen şifalandıran) Jüpiter ödüllerini, hak ettiğine inancınız tam olsun. Bu dönemi doğru değerlendirmenin yolu, paylaşmak, bir olmaktır. Öyle bir şey yapın ki; biri çok mutlu olsun. Onun sevinci, sizi de gerçekten mutlu ettiyse, ‘’Bir’’ olmayı başardınız demektir.
Retro, geçmişle bağ kurma ve içimizdeki derin inançlarla yüzleşme fırsatı sunacaktır. Size ait tüm evrimsel kayıtlara ulaşarak, güncelleme yapabilirsiniz. Artık yaşama, dünyaya ve kainata daha bütünsel bakmanız mümkün olacaktır. Bir yandan geçmişe ait etik-ahlak karnelerinizi alacak, öte yandan kendinize ait yeni etik-ahlak yasalar, oluşturacaksınız.
Kendi inanç sistemini yaratacak olan birey, evrensel