19 Ağustos 2021 Uranüs retrosu başlıyor

Her kim olursak olalım, vicdanımız harekete geçtiğinde tüm ayrımlar ortadan kalkar. Bahsedilen duygusal ve ruhsal dalga, bir uyanışa sebep olmak üzere deneyimlenecektir. 

Retrolar, Astroloji’nin daima dikkat çeken başlıklarından oldu. Değişen dünya düzeni, her alanda olduğu gibi Astroloji de de yeni bakış açıları ve yaklaşımları zorunlu kılar. Uranüs retrosu, yeni yaratılacak medeniyetin inşasına alan ve zaman açmakla görevlidir. Retro, dünyaya, geleceği bugüne çekme gücünü ve yeteneğini kazandıracaktır.   

Nesillere düşen görevler farklılıklar gösterir. Şimdi, bu zamanda yaşayan insana düşen görev, yeni medeniyetin kuruluşunda, kendi payına düşen görevleri ‘’farkındalıkla’’ yerine getirmektir.   

Bu sebeple, Uranüs retro mesajını bütünsel bir yaklaşımla ele almak yerinde olacaktır. Jenerasyon gezegenlerinin (Uranüs, Neptün ve Plüto) retroları ise özel izahları hak etmektedir. Uranüs, Neptün ve Plüto ile ilgili sembolikler çalıştığında, ‘’genel yanılgı’’ bireysel yaşamlarınızın etkilenmeyeceği iddiasıdır. Jenerasyon gezegenleri yeni nesiller yaratır, tanımlar, biçimlendirir ve kolektif etkileşime sahiptir. Ancak bahsi geçen neslin, bireylerden oluştuğu ve dünyayı, hatta dahil olduğumuz sistemi ilgilendiren bir etkileşim yaşandığında, bu durumun her bireyi etki sahasına alacağı da unutulmamalıdır.

Bu gezegenlerin reaksiyonları, bilinç aşaması yaptıracak deneyimlerin kapısını aralar. Bireysel ve kitlesel seçimleriniz ile yeterlilikleriniz ise atanacağınız evrensel görevlerin sınırlarını belirler. Yeri gelmişken, ‘’Evrensel görev nedir, göreve atanmak ne demektir?’’ konularına da kısaca değinelim. Tüm mevcudatın görevi ‘’var olmakla’’ başlar. Evrim yapmak, ilerlemek ve gelişmek, varlığın hem kaderi hem hizmetidir. Var oluşu sorgulayan herkes bu yüce görevin farkına varmakla mükelleftir. Milyar asırdır bilinçsizce görevini yerine getiren insan, artık bir üst göreve atanmak zorundadır. Yani bilinçli görevlere adım atılarak insanlığa katkı sunmaya odaklanmalıdır. Bir grup ortak inanç ve idealler etrafında müşterek hareket edilen çalışmalarda görev alırken, önemli bir grup daha bireysel görevlere atanacaktır. Grup çalışmaları belli kural ve esaslara, ritüellere tabii olabilir.

Bireysel görevlerde ise tek esas kendin olmaktır. En özgün ve özgür yönünü ortaya çıkarmayı başaranlar, bireysel görevlere atanacaktır. Bireysel görevlere atanmak bütünüyle gruplardan bağımsız, ritüellerden uzak çalışmak demek değildir. Dünyasal iş ve sorumluluklarınızı yerine getirirken, yürürken, konuşurken, susarken, yerken, içerken, rutin işlerle ilgilenirken görev devam etmektedir. Kişi artık akıl olmuş vicdan, vicdan olmuş akla sahip, her adımı mantık süzgecine tabii, büyük resmi gören, nötr bilince (doğru-yanlış, iyi-kötü vb. kavgasına son vermiş) kavuşmuş bir bilgedir. Her sözü, her adımı, her tavrı, yalnızca kendine benzer. Rehberlik, bilgelik, ben bilirim, ben oldum iddiası yoktur; varsa zaten olmamıştır. O, yaşamın ve var olmanın eşsizliğini kutsayarak keyifle yoluna (yaşama) devam eder. Çağdaş bilgelerin alkış, onay, taç, taht, unvan ihtiyaçları olmadığı söylenmelidir. Onların görevleri, insanlığa kendisi olmanın, bireyliğin yüceliği konusunda rol model olmaktır.

Artık Uranüs retrosunu nasıl karşılamalıyız, neler yapmalıyız konusuna geri dönebiliriz. Birey ve toplum olarak, aksattığımız sorumluluklarımızı hatırlayacağımız bir döneme girdiğimizi bilmeliyiz. Değişime hayır diyemeyeceğimiz bir dönem arifesindeyiz. Bu değişiklikler, bizi düşünsel, duygusal, ruhsal ve fiziksel alanda özgürleştirme niyetindedir. Bizi değişime mecbur edecek deneyimlerin, beklenmedik bir an ve biçimde gerçekleşmesi olasılığı daima vardır. Bu süreçte kişiyi uzmanlaşmaya iten birçok deneyimden bahsedilebilir. En özgün, en özgür ve biricik olduğumuz alanın keşif sürecindeyiz. Biz, bireysel seçimler ve farkındalıklarla nitelik ve nicelik sahibi olmaya çalışırken, her “disiplin” kendi yücelerini seçip yetiştirmeye başlayacaktır. Bu programda kendimize yer bulmak istiyorsak, retronun Dünyaya yönelttiği soruları cevaplamamız gereklidir. Peki, nedir bu sorular? 

Herhangi bir toplumsal sorunla karşılaştığımızda ne şekilde mücadele ediyoruz?

Problemleri çözme biçimimiz insani değerlerle uyumlu mu?

Kriz anında gösterdiğimiz refleks bütünsel bir bakış açısına sahip mi?

Sorumluluklarımızı yerine getirmenin bizi daha fazla özgürleştirdiğinin farkında mıyız?

Bireysel tutkularımızdan arınarak kolektif tutkular edinmemiz gerektiğinin farkında mıyız?

Arzularımızı ve tutkularımızı ortaya koymak isterken, gücümüzü ‘’egosantrik” ve “tehdit odaklı” şekilde kullanmaktan kaçınmalıyız. Her seviyedeki aktör, sahip olduğu kaynakları ve gücü yoğun bir şekilde sergilemek isteyecektir. Çeşitli ekonomik araçların yaratacağı gerilimler ortaya çıkabileceği gibi duygusal, düşünsel ve ruhsal yeteneklerin orantısız kullanılabileceğini de işaret eder. Bireysel ve toplumsal tutumumuz, Kova dolunayına hazırlık niteliği taşımaktadır; yani retroyu ne şekilde karşıladığımız, mesajı ne ölçüde kavrayıp içselleştirdiğimiz, sorulan sorulara ne tür cevaplar verdiğimiz, bireysel, toplumsal ve evrensel profilimizin altını çizmektedir. Dünya, üstündeki mevcudatla birlikte yücelecektir.  

Dünya dışı yaşam konusunda bilimsel keşifler ya da sezgiler, rüyalar ve vizyonlar sayesinde edinilen bilgiler kafanızı karıştırmasın. Tüm olaylar ve ispatlar zihnin sınırlarını esnetme amacı taşımaktadır.   Olmazı oldurma döneminde, bütünün hayrına, kendi yarınınıza hizmet edebilmenizi umuyorum. 

Uranüs retrosunun büyük farkındalıklara sahne olması dileğimle.  

Gökyüzünü dinleyin. 

Sevgiler. 

Bireysel danışmanlık almak, eğitim duyurularından ve daha fazla paylaşımdan haberdar olmak için

sosyal medya hesaplarımı takip edebilirsiniz:

Instagram: @astrologseckinilbuga - @askinsifrelerikitap 

Facebook: @seckin.ilbuga - @askinsifrelerikitap 

Twitter: @seckinilbuga - @askinsifreleri