Asena Sarıbatur

Style*ist isimli televizyon programımdan size daha önce bahsetmiştim. 28 Nisan Cumartesi günü yayınlanacak bölümünde, ilk günden beri yaptıklarını hayranlıkla takip ettiğim, sürdürülebilir marka Incomplit’in kurucusu Öykü Özgencil var. Çekimlerde, hikayesini ve son dönemdeki işlerini konuştuk. Özgencil, markasıyla farklı projelerde yer alarak, sosyal sorumluluk ağını geliştirmeyi de ihmal etmiyor.

Son dönemdeki Atlas Tasarım Koleksiyonu, en önemli çalışmalarından... Yayından önce burada sizlerle de paylaşmak istedim. Atlas, Harran’da yaşayan kadınlarla Suriyeli mülteci kadınların, Harran Kaymakamlığı Aile Destek Merkezi’nde yer alan ahşap, keçe, seramik ve dokuma atölyelerinde, üretimin merkezinde aktif yer alarak, ekonomik özgürlüklerini kazanmalarını destekleyen bir proje. Bu kapsamda, çağlar boyunca şekillenen Mezopotamya kültürü, estetiği ve öğretilerinden alınan referanslarla Aslı Smith, Barış Gün, Begüm Cana Özgür, DAY Studio, INCOMPLIT ve Şule Koç’un tasarımcılığında yerel üretimi destekleyen bir ürün ailesi ortaya çıktı.

Hikayesi olan parçalar

Keçe, kilim ve duvar tekstili serileri, servis takımları, kahve fincanları ve masa üstü setleri gibi yerel kültürden ilhamla,

Yeni bir mevsime girerken, hâlâ belirsiz olan havaya ayak uydurabilmek ve baharı daha hafiflemiş halde karşılamak için gardırobumuzu gözden geçirmemiz gerek... Artık çok kalın giysilerin, paltoların ve kazakların temizlenip ortadan kalkma zamanı... İlk yaptığım ve yapmaktan da büyük zevk aldığım şey bu oluyor her sene... Zira İlkbaharın gelişinden daha da mutluluk veren bir şey olamaz. Mevsim geçiş sürecini stil sahibi geçirmek ve bunu çok fazla almadan, doğru birkaç parçayla yapmak mümkün. Nasıl mı?

90’ların izinde...

Farklı desen, form ve dokudaki blazer ve bomber ceketler, bu mevsimin olmazsa olmazlarından... Yatırımınızı, iyi kondisyonda olan, Vintage ceketlere yapın. Elbette vatkalı olanlarına... 90’ların etkili ve güçlü duruşunu keşfettikten sonra, sıradan bir ceket giyemeyeceksiniz!

Tişörtleri gardırobunuzun baş köşesine koyun. Çünkü bu mevsimde en kurtarıcı parçalarınız onlar olacak. Gündüz sıcağında size eşlik edip, akşam üşüdüğünüzde giyeceğiniz cekete ayak uyduracaklar... Son birkaç sezondur hayatımızda olan sloganlı tişörtleri, ben de sıklıkla kullandım. Fakat son dönemde düz beyaz tişörtler radarımda... Çok şık bir ceketle dahi giyebiliyorum. Hem rahat hem de cool bir

Mercedes Benz Fashion Week İstanbul bünyesinde gerçekleşen önemli etkinliklerden biri de, İHKİB’in sponsorluğundaki ‘İlkbahar/Yaz 2019 Trend’ semineriydi. Trend şirketi WGSN, önümüzdeki yıl moda dünyasında bizi bekleyen detayları paylaştı.

Kreatif manifesto

Moda dünyasını etkisi altına alacak başlıca trend, kreatif manifesto olacak. İnsanların farklılıklarıyla toplumda var olmalarını sağlayıp, bir fark yaratmak amacını güden bu trendin modadaki yansıması, sloganlı parçalar... Son birkaç sezondur fazlasıyla hayatımızda bulunan sloganlı tişörtler, 2019’da da bizlerle. Kadın giyiminde doğaya dönüş söz konusu. Bunu, toprak tonlarındaki renk skalası ve keten gibi kumaşlardan anlıyoruz. Fast-fashion’dan, sürdürülebilir markalara yönelim söz konusu. Buna çok sevindiğimi belirtmeden geçemeyeceğim çünkü sürdürülebilir modaya olan ilgi ve bu anlamda bilinçlenme artacak.

Yogadan ilham

Son yıllarda hayatımızın merkezine yerleşen yoga ve bu trende paralel başlayan rahat kıyafetler, ‘Loungewear’ adı altında hayatımıza iyice yerleşiyor. Kadın giyimde boho etkisi hakim olurken, fonksiyonellik ve rahat kullanım da önemini koruyacak. Erkek pantolonlarında kısa paçalar yine olacak fakat beller

Geçtiğimiz hafta da sizlere aktardığım üzere bu sezon Mercedes Benz İstanbul Moda Haftası, hem global katılımcıları hem de dopdolu takvimiyle çok verimli geçti. İlk gün benim için, çok sevdiğim tasarımcı Elif Cığızoğlu’nun Network iş birliğiyle ortaya koyduğu renkli koleksiyon sunumuyla başladı. Klasik çizgisiyle tanınan Network, bu sezon renkli, desenli ve daha genç...

Gül Ağış’ın markası Lug Von Siga’ya ait olan, Pera Palace Otel’de gerçekleşen ve her detayıyla çok başarılı bulduğum defileyle gün sonlandı. Tasarımcının Kyoto seyahatinden ilhamla ortaya çıkardığı koleksiyon, geleneksel Zen bahçelerinin, Japon kültürünü yansıtan detayların, markanın kendi DNA’sını vurgulayan ayrıntılarla harmanlanmış halini sunuyor bizlere... Eklektik dokular, detaylarda yer alan zenginlik, 70’lere, 80’lere gönderme yapan formlar Lug Von Siga’nın yeni sezonunda öne çıkıyor.

Her yaşa hitap eden çizgisi

Moda haftasının ikinci günü kendine has diliyle, formlarla oynamayı seven tasarımcı Kadir Kılıç’ın Miin adlı markasının defilesiyle başladı. Siyah-beyazın oluşturduğu zıt uyum, bomber ceketlerin farklı silüetlerde karşımıza çıkan hali, denimin şeritlerle yorumu, bize alternatif bir dünya sunuyor. Güçlü

İstanbul Moda Haftası, Tamer Yılmaz’ın bir cep telefonuyla çektiği karelerden oluşan özel sergi ve partiyle başladı. Dopdolu bir takvimi olan ve tüm hızıyla devam eden organizasyonun bu sezon en önemli detaylarından biri, global mecra, editör, influencer, fotoğrafçı, model ve tasarımcıların da katılması.

Sokak modası deyince akla ilk gelen isimlerden Adam Kitz Sinding nam-ı değer ‘le21eme’, The New York Times’a da içerik üreten, stylist ve aynı zamanda fotoğrafçı Lee Oliveira, Orta Doğu’nun en ünlü influencer’larından Zeynab El-hew, son dönemin en ünlü modellerinden, muhafazakar stiliyle dünyaca ünlü birçok markanın projelerinde yer alan Halima, Tiflis merkezli marka Atelier Kikala ve moda sektörünün önemli dergilerinden temsilciler bu sezon moda haftamızın başlıca global kahramanları haline geldi.

YENİ HEYECANIM: STYLE*İST

Bir süredir beni çok heyecanlandıran bir proje için yoğun şekilde çalışıyorum. Artık son aşamaya geldim ve işte şimdi sizlerle paylaşma zamanı! Son yıllarda hayatımızın merkezinde olan dijital dünya, müthiş avantajlar sağlamakla birlikte, gereksiz ve hatta olumsuz detaylarla zihnimizi doldurmak noktasında da son derece zararlı. Elbette ki, gücü yadsınamaz ve bu

Paris Moda Haftası kapsamında 2018 Sonbahar/Kış Koleksiyonu’nu sergileyen Balenciaga, World Food Programme ile işbirliğini, üzerinde WFP’nin logosu ve ‘Saving Lives, Changing Lives’ mottosu olan tasarımlarla duyurdu. Bu parçaların satışından elde edilecek gelirle, açlık sınırındaki insanlara yardım gönderilecek. Birleşmiş Milletler tarafından 1961 yılında kurulan World Food Programme yani Dünya Gıda Programı, dünyadaki açlık sorunuyla mücadele ediyor. Her zaman farklı işbirlikleriyle modayı farkındalık yaratmak üzere bir iletişim aracı olarak kullanan Demna, böylece 2030’da dünyadaki açlık sorununu tamamen sonlandırmayı amaçlıyor. Şimdiden 250 bin dolar bağış yapan markanın bu tip yardım faaliyetlerine öncü olması dileğiyle...

İSTANBUL İÇİN GERİ SAYIM

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (IHKIB), Moda Tasarımcıları Derneği (MTD), Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) ve İstanbul Moda Akademisi (IMA) tarafından desteklenen İstanbul Moda Haftası, Sonbahar/Kış 2018 sezonuna ait koleksiyonları sergilemek üzere 27-30 Mart tarihleri arasında Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşecek. Türk moda dünyası için çok önemli olan etkinlik kapsamında Aslı Filinta, Bahar

Milano Moda Haftası, defileleri kadar sunumlarıyla da zengin ve renkli bir içerik sundu. Influencer olarak, markalarla dijital projeler gerçekleştiren, sosyal medyanın tanınan isimleri Gilda Ambrosio ve Giorgia Tordini’nin kurduğu ve hızla yükselen Attico markasının koleksiyonu, son dönemde gördüğüm en etkileyici sunumlardandı. Koleksiyonun parçaları bir yana, atmosfer hem çok gerçek hem de adeta bir film sahnesiydi.

Işıltıların, püsküllerin ve kadifenin ön planda olduğu koleksiyonun en güçlü yanı aksesuarlarıydı. Ayakkabılar, çizmeler ve heybe şeklindeki çantalarla Alican İçöz işbirliğiyle hazırlanan takılar, öne çıkan detaylardandı.

Sonsuz ufuk çizgisinden ilhamla ortaya çıkan koleksiyonda, tozlu renk tonlarına sahip vahşi batı manzaralarından, art-deco duvar kağıtlarından ve İtalya’nın postmodern mimarisinden ilhamla bohem-folk bir etki kendini gösteriyordu Etro’da.

‘Mac Cosmetics’in makyajını üstlendiği Missoni defilesinin backstage’inde aralarında Bella ve Gigi Hadid kardeşlerin de yer aldığı modellerin hazırlık sürecine tanık olma şansı yakaladım. Missoni bu sezon Jean-Michel Basquiat, Lisa Bonet, Lenny Kravitz ve Angela Davis’den ilhamla, çok renkli, etnik detayların,

Bu sezon Milano Moda Haftası benim için MaxMara defilesiyle başladı. Uzun yıllardır koruduğu çizgisiyle klasik bir stile sahip olan marka, bu sezon ikonik paltolarıyla kadına yüklediği ‘güçlü’ imajı daha da sağlamlaştırırken, punk ve rock etkisine giriyor.

Punk’ın yıldızlarından Siouxsie Sioux ve Sinéad O’Connor’dan ilhamla ortaya çıkan koleksiyonda, deri detaylar, siyahlar, baskılı t-shirtler ve payetli etekler gotik bir dokunuşla karşımıza çıkıyor. Doutzen Kroes, Lara Stone ve Joan Smalls gibi top modellerin yer aldığı gerçek bir ‘catwalk’ izliyoruz podyumda. Marka bu sezon klasiği en farklı ve en asi şekilde yorumluyor; kalıpların dışına çıkarıyor. Geçtiğimiz sezon hayatımıza soktuğu teddy bear paltolar, bu kez püskül detaylarla yeniden yorumlanarak karşımıza çıkıyor. Leopar desenin hakim olduğu parçalarda yaratılan katmanlı etki, benim en sevdiğim detaylardandı.

FENDI

Günün ikinci defilesi, her zaman heyecanla beklediğim Fendi’nindi. Lacivert, siyah, mint yeşili, camel, kırmızı-bordo tonları, fil dişi ve pembeden oluşan bir palet, keskin detayların yumuşak dokularla birlikteliği, güçlü, şehirli kadın imajı, aksesuarlarda ve en ufak detayda dahi ortaya çıkan kusursuz işçilik,